Bağış’tan 22. fasıl yorumu
Abone olAB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "Türkiye’nin içinden geçmekte olduğu çözüm süreci kapsamında son derece anlamlı olacağına inandığı...
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "Türkiye’nin içinden
geçmekte olduğu çözüm süreci kapsamında son derece anlamlı
olacağına inandığım 22. faslın, yani ’Bölgesel Politikalar
Faslı’nın açılması hayırlı uğurlu olsun" dedi.
Bakan Bağış, Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin büyükelçileriyle
Bakanlıkta verilen çalışma yemeğinde buluştu. Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’ın Başdanışmanı İbrahim Kalın ve Almanya’nın Ankara
Büyükelçisi Eberhard Pohl’ün de katıldığı yemek öncesi
büyükelçilerle tek tek tokalaşan Bağış, daha sonra kısa bir konuşma
yaptı. Sözlerine, "Bugün Türkiye’nin AB müzakere sürecinde bir
faslın daha açılmış olduğu haberiyle sizleri ağırlamaktan
memnuniyet duyuyoruz" diye başlayan Bakan Bağış, "Türkiye’nin
içinden geçmekte olduğu çözüm süreci kapsamında son derece anlamlı
olacağına inandığım 22. faslın yani ’Bölgesel Politikalar Faslı’nın
açılması hayırlı uğurlu olsun" dedi.
"AB HEDEFİ, PARTİLER ÜSTÜDÜR"
AB sürecinin aslında olağanüstü değil olağan olması gereken bir
süreç olduğunu vurgulayan Bağış, şunları kaydetti:
"Ama bundan sonra da bu süreçte yaşanan hassasiyetler çerçevesinde
Sayın Ashton ve Sayın Füle’nin de vurguladığı gibi siyasi
fasılların 23. ve 24. fasılların açılması da son derece önemlidir.
Türkiye’nin AB hedefi stratejik ve partiler üstü bir hedeftir.
1959’dan bu yana bütün iktidarların uzlaştığı ve çok yoğun
çabaların sarf edildiği bir hedeftir. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir
Avrupa Birliği Bakanlığı olması ve büyükelçileri ağırlaması da bu
hedefin en önemli ispatıdır, tezahürüdür. Bugün son 3-4 hafta
içerisinde ülkemizde yaşanan bazı gelişmelerle ilgili sizleri
bilgilendirmek ve bu konuda bazı fikir alışverişinde bulunmak için
toplanmış bulunmaktayız. Bugün Türkiye’nin eleştirildiği konularda
sizlerin ülkelerinde ne gibi tavırlar sergilendiğini tasvip
etmemekle birlikte güvenlik güçlerinin her ülkede bazen yetki
sınırlarını aşabileceğini sizlerle paylaşma imkanımız olacak. Ama
Türkiye sizlerin temsil ettiği ülkeler gibi demokratik bir hukuk
devletidir ve hukuk devleti içerisinde görevini kötüye
kullananların araştırılması, tahkikattan geçirilmesi ve
gerektiğinde de cezalandırılması son derece önemlidir. Bugün
sizlerle paylaşacağımız bilgiler çerçevesinde önemli bulduğum bir
diğer konu da bu yaşanan olayların aniden gelişmiş bir çevreci
hassasiyetle değil aylar hatta yıllar öncesinden planlanmış bazı
çabaların eseri olduğunu da göreceğiz. Ben şundan herkesin emin
olmasını istiyorum: Bazılarının yansıtmaya çalıştığı gibi
yaşananlar asla bir ’Türk baharı’ olarak adlandırılamaz. Türk
baharı 3 Kasım 2002’de bir Anadolu devrimiyle başladı ve o günden
bugüne kadar geçen sürede de birçok farklı yerel, genel seçimler ve
referandumlarla da demokrasimiz güçlendi, ifade özgürlüğümüz
güçlendi ve her geçen gün de güçlenmeye devam edecek. Ama
demokrasimizi güçlendirmenin en önemli platformlarından biri de AB
sürecimiz olmuştur. Onun için bu süreci her zamankinden daha
kararlı bir şekilde ilerletme konusunda azimliyiz. Şundan hiç kimse
şüphe etmesin: Türkiye ne iç, ne dış baskılara boyun eğecek ikinci
sınıf bir demokrasi değildir. Türkiye, halkının hak ettiği gibi
demokratik, hukuk devleti olmanın, sosyal devlet olmanın gereğini
en iyi şekilde yerine getirecek azim ve kararlılık içerisindedir.
Dostlarımızın da bize bu çerçevede göstereceği desteği
önemsiyoruz."
Öte yandan yemek masasına konulan dosyalar dikkatlerden kaçmadı. AB
Bakanlığı tarafından İngilizce olarak hazırlanan dosyaların içinde
Taksim Gezi Parkı olaylarında sosyal medya üzerinden yapılan
provokasyonlara ilişkin fotoğraf ve bilgilerin yer aldığı görüldü.
Bazı büyük elçiler yemek öncesi dosyaları tek tek inceledi.
(İHA)