Bağış AİHMni kararına üzülmüş
Abone olDevlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "Anneler, kadınlar olmadan Türkiye AB sürecinde ilerleyemez." dedi.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) aile içi şiddete karşı yeterli
koruma yapmadığı gerekçesiyle Türkiye'ye verdiği cezanın
Türkiye'nin hak etmediği bir ceza olduğunu söyledi.
AB Genel Sekreterliği tarafından MEB Şura Salonunda düzenlenen
"Sivil Toplumla Diyalog Toplantıları II : Kadın ve AB
Süreci" başlıklı toplantının açılışında konuşan Bakan
Bağış, AİHM'nin aile içi şiddete karşı yeterli koruma yapmadığı
gerekçesiyle Türkiye'ye verdiği cezayı hatırlatarak "Bu
ceza hepimizi üzdü. Bu Türkiye'nin hak etmediği bir cezadır. Çünkü
aile içi şiddette bizim standartlarımız, Avrupa'nın
standartlarından daha kötü değildir. AB geneliyle
karşılaştırıldığında Türkiye, çok kötü değildir. Türkiye'deki
değerler nedeniyle bu konuda toplumda bir duyarlılık var, ama biz
burada bu duyarlılığı daha nasıl arttırabiliriz buna bakıyoruz"
dedi.
AB sürecinde kadın haklarının en önemli konulardan biri olduğunu
ifade eden Bağış, Türkiye'nin gerçeklerine bakıldığında en sancılı
alanlardan birinin kadına karşı ayrımcılık yapılması olduğunu
kaydetti. Bağış, kadına karşı ayrımcılıkla mücadelede hukuki alanda
birçok düzenlemenin yapılmış olmasına rağmen günlük yaşamda da
gelişme sağlanması gerektiğini söyledi.
"ANNELER, KADINLAR OLMADAN İLERLEYEMEZ"
"Anneler, kadınlar olmadan Türkiye AB sürecinde ilerleyemez" diyen
Bağış, toplum nüfusunun yarısını oluşturan kadınları göz ardı
edemeyeceklerini, "o yarının çocukları yetiştiren ve Türkiye'nin
geleceğinin mimarları olan yarı olduğunu" ifade etti.
AB sürecinde ortak heyecan olduğu takdirde başarıya
ulaşabileceklerini ve kadınların katkılarını çok önemsediklerini
belirten Bağış, bu süreçte kadınların katkılarını almaları halinde
daha iyi yol alabileceklerini söyledi.
Türkiye'de, kadına seçme ve seçilme hakkının Fransa ve İsviçre gibi
AB ülkelerinden daha önce verildiğini hatırlatan Bağış, Atatürk'ün
kurduğu ilk meclisten sonra kadın oranının en yüksek olduğu dönemin
bugünkü meclis olduğunun altını çizdi.
Son 7 yılda kadın-erkek eşitliğinin sağlanması, kadının sosyal,
ekonomik ve eğitim hayatında daha iyi yerlere getirilmesi için
yapılan düzenlemeleri anlatan Bağış, son yıllarda AB fonlarından
kadın sivil örgütlerinin daha çok yararlanmaya başladığını,
2002-2009 yılları arasında kadın sivil toplum örgütlerinin
yürüttüğü 13 farklı projeye 132 milyon avro kaynak aktarıldığını,
kamu kuruluşlarının da 316 projeye 45 milyon avro kaynak aldığını
belirtti.
"KADIN ELİNİN DEĞDİĞİ YERDE ÇOK ŞEY DEĞİŞİR"
"Kadının elinin değdiği her yerde, bilgeliğin ve zarafetin değdiği
her yerde, çok şeyin değiştiğini görüyoruz" diyen Devlet Bakanı
Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü: "Eksiklerimiz olabilir, ancak
bundan sonraki süreçte kadınların desteğini bekliyoruz. AB süreci
hepimizin ortak süreci. Gecikmiş olduğumuzun farkındayız ama mutlu
olduğumuz nokta, bugüne kadar müzakere sürecine başlayıp da
bitiremeyen ülke yok. İlk 45 yılda müzakere tarihi bile alamayan
bir ülke iken şu anda müzakere sürecine girmiş, adımlarını atan ve
her geçen gün hızla ilerleyen bir ülke haline geldik. Eninde
sonunda bu süreç tamamlanacak. AB ile randevuya vardığımız zaman
hepimiz hazır olmalıyız. Biz bu randevuya hazır olarak vardığımızda
hala Türkiye'ye sorun çıkartmaya çalışan, hala ahde vefa
göstermemeye çalışanlar olursa onlar utanacaktır. Türkiye bu
süreçte utanacak bir şey yapmamıştır. Türkiye her zaman üzerine
düşen görevi yapmıştır, bundan sonra da yapacaktır. Önemli olan
tarihi randevuya varıldığında Türkiye'nin utanmamasıdır."
Kadınlara AB sürecinde seslerini yükseltmeleri çağrısında bulunan
Bağış, kadın sivil toplum kuruluşlarının Avrupa'daki muadil
kuruluşlarla temasa geçmesini, Avrupalıların Türkiye'yi yakından
tanımasına katkı sağlamasını istedi. Kadınların siyasete, yönetime
ve çalışma hayatına daha çok katılmalarını istediklerini kaydeden
Bağış, "Korkmayın, yılmayın. Türkiye'yi hep beraber hak ettiği yere
taşıyalım" diye konuştu.