Bağ-Kur'un gereksiz bulduğu ilaç

Bağ-Kur 2.5 yıldır kolon kanseriyle savaşan Salih Atasoy'un yaşamını uzatan ilacın parasını gereksiz diye ödemiyor. SÜREYİ BAĞ-KUR BİÇİYOR Kanserle savaşan Atasoy, en son tümörünü küçülten "Erbitux" adlı ilacı 9 ay kullandı. Heyet raporuna rağmen Bağ-Kur 120 bin YTL'lik ilaç bedelini ödemedi. Gerekçe "Bu ilaç deneniyor, tedavi etmez" oldu. Doktoru "İlacı kullanmazsa ölebilirdi" derken, genç baba "Oğlumun büyüdüğünü görmek istiyorum" diye haykırıyor. Uygun görülürse yaşayacak Hasan Salih Atasoy 2.5 yıldan bu yana bedenini kasıp kavuran, her zayıf anında diğer organlara sıçrayan kansere karşı mücadele veriyor Ama bu ilaç destekli mücadeleyi sürdürebilmek için başvuru yaptığı Bağ-Kur, ilaçları "deneysel" diye niteleyerek ödeme yapmayı reddediyor. İnsan hayatı kaç YTL eder? Bir yıllık değeri nedir? Ya da bir insan ömrüne, ömür bir yana, bir "an"lık bile olsa insanın yaşam hakkına değer biçilebilir mi? Tüm bu soruların nedeni iki buçuk yıl önce kolon kanseri teşhisiyle tedavisine başlanan, cerrahi müdahale yanı sıra ilaç ve kemoterapi desteğiyle bugüne gelebilen ama bedenen değilse bile artık maddi olarak tükenmiş olan Hasan Salih Atasoy'un yardım çığlığı. İLK İLAÇ SORUNSUZDU 38 yaşındaki Hasan Salih Atasoy, 2.5 yıl önce kolon kanserine yakalandı. Teşhisin ardından 2002 eylülünde ameliyatla bağırsaklarının dörtte üçü alındı. Bu sırada kanserin karaciğere de sıçradığı ortaya çıktı. İstanbul Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavisi sırasında önce Türkiye'de bulunan bir ilaç uygulandı. Ancak Atasoy'un karaciğerindeki kitle sayısı ikiden dörde çıkınca doktoru yurt dışında bulunan Eloxatin adlı ilaca başlamaları gerektiğini söyledi. Bu ilacın getirtilmesinde de Bağ-Kur sorun çıkarmadı. Atasoy, bu ilaç için 34 milyar lira ödedi. Sekiz ay sonra Bağ-Kur Atasoy'a 24 milyarlık geri ödeme yaptı. PORTAKAL KADAR Ancak altı ay sonra çekilen MR'da böbrek üzerinde portakal büyüklüğünde bir tümör daha olduğu ortaya çıktı. Son derece zorlu günler geçiren Atasoy'a doktoru bu kez Erbitux adlı ilacı önerdi. "İyi gelirse devam edilebilir ama gelmezse bırakacağız" dedi. Bunun üzerine Atasoy sağlık kurulundan onaylı reçetelere kadar her türlü prosedürü yerine getirip yeniden Bağ-Kur'a başvurdu. Bu arada da neyi varsa satıp savıp ilacı kullanmaya başladı. 9 ay boyunca kullandığı ilaç için her ay bankaya yaklaşık 7 bin Euro yatırdı. 183 kutu ilaç için 60 bin Euro ödedi. Ardından parasını geri alabilmek için Bağ-Kur'a başvurdu. HEP REDDEDİLDİ Ancak Atasoy'un tüm raporları eksiksiz olmasına rağmen her defasında Bağ-Kur'un Sağlık Kurulu'ndan, "Kullandığı ilacın bedellerinin ödenmesi uygun görülmemiştir" kararı çıktı. İki ayda bir MR'a girdiğini söyleyen Atasoy, ilk sonuçların mükemmel olduğunu anlatıyor: "Böbrek üstü bezindeki tümör küçülmüştü. İlacı kullandığım sürece çok kaliteli bir hayat yaşadım. Ağrım olmadı. Kilo aldım. Kanlı canlı bir adam oldum. Bağ-Kur ilacın parasını vermiyordu. Ama yaşamım söz konusuydu. Elimizde avucumuzda ne varsa sattık. Yaşamak için." Atasoy'un ifadesine göre, kendisi tedavi için üç araba ve bir ev sattı. Ablası Fitnat Aydemir de bankadan çektiği 40 milyar kredi dahil olmak üzere çevresindeki insanlara 120 milyar lira borçlandı. Yakalandığı hastalığın tedavisinin çok masraflı olduğunun altını çizen Atasoy, "Sadece ilaç parası değil ki. İlacı Ankara'ya giderek Türk Eczacılar Birliği'nden almak zorundaydık. Kullandığım soğuk zincir ilacıydı. Sıcaklığı 2 derecenin altına düşmeyecek, 8 derecenin üzerine çıkmayacaktı. Işık görmemesi gerekiyordu. Ablam ilacın dönüş yolculuğunda bagaja veremediği için otobüste iki kişilik yer ayırtıyordu. Üzerini örtüyor, havalandırmayı açık tutuyordu. Otobüsteki insanlar rahatsız oluyordu. Bu arada işlerim bozuldu. Alacaklılar parasını istemeye başladı. Yaşadıklarımı kelimelerle ifade etmem çok zor" diye konuşuyor. Ocak'ta çekilen son MR'da kitlelerin büyüdüğünün ortaya çıktığını söyleyen genç adam "Doktorum Avastin adlı yeni bir ilaca başlamamız gerektiğini söyledi. Ama bu ilaç da Türkiye'de yok ve kutusu 5 milyar 200 milyon lira. Vücudumda şişlikler oluştu. Morfin içeren ağrı bantları kullanmaya başladım" diyor. SABAH