AB'de fikir ayrılığı başladı
Abone olAB'de ayrılık dönemi baş gösterdi. Referandumla başlayan sürece şimdi de "AB Bütçesi" dahil oldu. AB'nin gelişmiş ülkeleri, zararda olduklarını öne sürüyor.
Avrupa Birliği (AB) bütçesi görüşmelerinde bir anlaşamaya varılamadı. AB başkanlığı, anayasanın ertelenmesinin ardından birlik bütçesi görüşmelerinde de sorun çıktığını bildirdi. AB dönem başkanlığını yürüten Lüksemburg'un Başbakanı Jean-Claude Juncker, "AB bütçesinin kabul edilmesinde liderler başarılı olamadı" dedi. İngiltere başta olmak üzere bazı birlik ülkeleri, şimdiye kadar AB bütçesine daha fazla katkı yaptıkları gerekçesiyle indirim talebinde bulunuyor. Uzmanlar, birlik bütçesi görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanacağı tahmininde bulunuyorlardı. AB ''DERİN KRİZE'' GİRDİ AB Dönem Başkanı Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker, AB zirvesinin son bulduğunu ve AB'nin derin bir krize girdiğini söyledi. Juncker, AB bütçesi konusunda 15 saat süren pazarlıklar sonunda uzlaşmaya varılamadığını bildirdi. Zirve sonunda basın toplantısı düzenleyen Juncker, zirve sırasında yaşananları ''gelecek haftalarda'' anlatacağını, uzlaşma için ''siyasi irade olmadığını'', ''farklı Avrupa zihniyetlerinin çarpıştığını'' belirterek, ''Olup bitenlere acıklı bir şekilde bakıyorum. Utanıyorum'' diye konuştu. Juncker, yarın Kanada ve ABD'de yapılacak toplantılara da aynı utançla gideceğini ima ederken, AB bünyesinde yakın gelecekte bir uzlaşma olacağını sanmadığını ifade etti. ''AB'nin zayıflama süreci tırmanacak'' diyen Juncker, zirvede liderlere ''krizin sandıklarından daha derin olduğunu anlatmaya çalıştığını'', ''bilinçli olmak gerektiğini'' bildirerek, ''Bazıları uzlaşma bulunmasi için istek ve irade göstermedi'' ifadeleriyle özellikle İngiltere'yi hedef aldı. ''AB inşasında başka krizler de yaşandı ama benim bugünkü Avrupa heyecanım ciddi darbe yedi'' diyen Juncker, ''AB, ABD'nin bir şubesi olmaz, bir gün toparlanacaktır. Kötümserliğimiz, başkalarına bağımlı olacağımızı düşünecek kadar ileri gitmemeli'' şeklinde konuştu. Juncker, ''Avrupa'yı sadece bir Pazar olarak gören'' İngiltere'nin AB'den dışlanması olasılığı hakkında düşüncesinin sorulması üzerine, ''birlikte yaşamak çok zor olsa bile, demokrasi ve kurallar nedeniyle bir ülkenin AB'den çıkarılamayacağını'' anlattı. Almanya'nın, 2007-2013 bütçesinde uzlaşma için önemli tavizler verdiğini, Fransa'nın da bu yumuşamayı gösterdiğini belirten Juncker, İngiltere'nin katı tavrını imalı sözlerle eleştirdi. AB'nin belirlediği hedeflerin maddi gereklerini karşılayamayacak duruma getirildiğini, bunun çok düşündürücü ve endişe verici olduğunu belirten Juncker, ''İki vitesli Avrupa fikrine sıcak bakmadığını'' söyledi. Juncker, Dönem Başkanlığı'nı ay sonunda Lüksemburg'dan devir alacak olan İngiltere'nin Dönem Başkanlığı programını 23 Haziran'da, Avrupa Parlamentosu'nda açıklayacağını, kendisinin bu programı dinlemeye gitmeyeceğini söyledi. ''AB bu krizden ve kötü dönemden çıkar ama beni üzen körü körüne risk alıyoruz. Çok kötü bir zamanda büyük vakit kaybediyoruz'' diyen Juncker, ''Cesaretim kırıldı ama AB'yi bugünkü durumunda bırakıp havlu atarak AB'ye inananları hayal kırıklığına sürüklememek lazım'' şeklinde konuştu. Juncker, bir gazetecinin, ''AB nereye gidiyor'' sorusuna yanıt olarak, ''Şimdi uyumaya gidiyoruz'' diyerek, ''Avrupa'da AB heyecanını yaşatabilecekler olduğunu da biliyorum. Bizi destekleyenleri hayal kırıklığına uğratmayacağız'' ifadelerini kullandı. Basın toplantısına katılan AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Durao Barroso, ''Üzgün ve endişeliyiz ama bir çözüm bulacağımıza inanıyorum. AB bugün formda değil'' diye konuştu. Barroso, ''Saklayamayız. Zor durumdayız. Önemli bir fırsatı kaçırdık ama cesaretimizi kırmayacağız'' diyerek Juncker'in hayal kırıklığını paylaştığını ancak duygusal konuşmamak gerektiğini anlattı. Juncker, bu sözler üzerine, ''Evet, cesaretim kırıldı ama AB'nin bu zayıflatılma dönemini elim kolum bağlı seyretmek niyetinde değilim'' dedi.