Edirneli doktor Aybars Şimşek, babası Dr. Gürsel Şimşek'in geçen yıl vefatı üzerine İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü'ndeki görevinden istifa etti.Babası gibi doktorluğu bırakarak aile şirketinin başına geçen 30 yaşındaki Şimşek, Türkiye'nin çeltik üretiminin önemli bölümünün yapıldığı İpsala ilçesinde baba mirası çeltik üreticiliğini devam ettiriyor.Cerrahlığı bırakarak çiftçiliğe başlayan ve 7 bin dönümlük alanda 30 civarındaki işçisiyle üretim gerçekleştiren Şimşek, her gün çalışanlarıyla bir araya geliyor.Traktöre binerek tarlaya giden Şimşek, inceleme yapıp çalışanlardan bilgi alıyor. Şimşek, hekimlik disiplinini tarımsal üretime yansıtmaya başladığını söyledi.Doktorluğu bırakarak radikal bir karar aldığını belirten Şimşek, "Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisinde görev yapmaktaydım. Geçen sene babamın ani vefatı sonrası işlerin başına geçip bayrağı devraldık. Çeltik üretimiyle ilgileniyorum." dedi.Babasının mirasını sürdürmek ve ülke üretimine katkı sunmak için böyle bir karar aldığını anlatan Şimşek, 30 yıllık aile üretimini devam ettirmeye çalıştıklarını ifade etti."Kolay verilmiş bir karar değil"Doktorluğu isteyerek seçtiğini ancak gelişen süreçte tarımsal üretime girmeyi tercih ettiğini anlatan Şimşek, şunları kaydetti: Ben de babam gibi tıp doktoruyum. Babamın geçen seneki vefatı sonrası aile çiftçiliğimizin devamını sağlamak için istifa ettim ve bayrağı devraldım. Bu kolay verilmiş bir karar değil. "Gençler tarımsal üretimi pek yapmak istemiyor""Günümüzde gençler tarımsal üretimi pek yapmak istemiyor ve çiftçilikten uzaklaşıyor. Tarım, gençler arasında popülaritesini kaybediyor. Ben bu kararı almaktan dolayı hem mutluyum hem de bu işi yapacağımıza inanıyorum."Şimşek, yeni tip koronavirüs salgınının tarımsal üretimin önemini bir kez daha ortaya çıkardığını hatırlattı.Tarımsal üretimin stratejik bir yönü olduğunu, bu anlamda kent ve ülke tarımına katkı sunmanın kendisi açısından değerli olduğuna dikkati çeken Şimşek, şöyle devam etti..."Önümüzdeki dönemlerde salgınlar, küresel iklim değişikliği ve kuraklık gibi krizlerle karşı karşıya kalabiliriz. Bu, ülkemiz için de çok tehlikeli. Üretime devam etmeliyiz ve toprağa sahip çıkmalıyız. Biz de bu bölgede üretmeye devam ediyoruz.""Burası ülkemiz için çok önemli bir nokta, Türkiye'nin Avrupa'ya açılan kapısı, karşısı Yunanistan. Üretim merkezimizdeki bayrakları dalgalandıracak olan rüzgar değil, üretim gücüdür. Biz de üretmeye ve bu bayrağı sınır boyunda dalgalandırmaya devam edeceğiz."Çeltik üretiminin zorlu bir süreç olduğunu ifade eden Şimşek, nisan ayında başlayan hazırlıkların ardından mayısta tohumun toprakla buluşturulduğunu belirtti."140 gün bitkiye bebek gibi bakıyoruz"Ekimin ardından yaklaşık 140 gün bitkiye bebek gibi baktıklarını anlatan Şimşek, "Karşılaşılabilecek herhangi bir problemi ve hastalığı çok hızlı bir şekilde teşhis edip onun tedavisini doğru bir şekilde ve zamanında yapmalıyız. Hastanede her sabah hasta odasında yapılan ziyaret gibi her sabah çeltik bitkisini tarlada yakından takip etmek çok önemli. Hastanede öğrendiğimiz disiplini buraya aktarıyoruz." diye konuştu. Şimşek, babasının vefatının ardından üretim merkezinin duvarına resmini astıklarını ve manevi olarak kendisini her zaman yanlarında hissettiklerini de sözlerine ekledi.