Babamı basacağım kamera gönder
Abone olİşte bir ünlünün oğlu magazincilerle"babamın evini basacağım kamera gönderin" dedi. İşte o...
“Alo, babamın evini basacağım!”
Hayatımda çok çağrı aldım ancak böylesini görmedim... Kimi “İstanbul'la ilgili projeleri anlatacağız, kamera gönderebilir misiniz” dedi...
Kimi ülkenin gidişatı ile ilgili basın toplantısı düzenleyeceğini belirtip, muhabir yönlendirmemi istedi...
Kimi yeni kasedi çıkmış, tanıtımı için kamera talep etti...
Ancak ilk kez şaşkına dönecek bir istekle karşılaştım.
Adam “Babamın evini basacağım, kamera gönder” diyordu...
Şarkıcı Hakkı Bulut'un şarkıcı olma arzusundaki oğluydu bu. Babasının evini basacakmış, kamera istiyor... Peh peh peh...
Muhabir arkadaşım Suna Üçkarışoğlu telefonla bildirdi bu talebi. “Abi Hakkı Bulut'un oğlu aradı az önce, babasının evini basacakmış, Şirinevler'de kamera bekliyor baskın öncesi” diye...
Kahkahalarla güldüm önce... Yahu millet bir yere baskın düzenlese, korku dolu gözlerle kamera var mı, fotoğrafım çekiliyor mu diye paniğe kapılır. Adam babasına baskın yapacak, kamera istiyor...
İnanılır gibi değil...
Yeni bir vaka ile karşı karşıyayız. Babaevine baskının basın toplantısı gibi bir şey bu.
Reklamın dik alası bir olaya alet olmadım, kimseyi göndermedim.
Ancak iki gün sonra bir baktım Star'daki magazin programında döndüre döndüre veriyorlar olayı. Reklam tuzağına düşmüşler acaip şekilde...
Babasının evine yapacağı baskın öncesi kamera isteyen Hakkı Bulut'un oğlu, eve geliyor, dış kapıyı tekmeleyip, elindeki birşeyleri fırlatıp, bağırıyor, çağırıyor...
Tam bir komedi... Üstelik olay bir de “Şok... Şok... Şok” diyen tanıtımlarla defalarca döndürülüyor ekranda. Mirkelam'ın şarkısında söylediği gibi “Vay anasını sayın seyirciler” yani...
Bu tür reklamlarda kullanılırsan yarın başka telefonlar da gelir. Mesela “Aloo ben dün babamın evini basmış, kapıları
tekmelemiştim, şimdi babam iade-i ziyarette bulunacak. Az önce aradı, hoş sohbetten sonra benim evi basıp, camları indireceğini söyledi. Ne dersiniz işinize yarar mı, kamera gönderebilir misiniz?” diye...
Çünkü adam kendi evinde değil, babasının malikanesine kadar gidip basmak zorunda kalmış. Yani deplasmanda. Her maçın bir rövanşı olmalı. Kim daha kötü ev basarsa elenir, iyi olan bir üst tura geçer.
Yeni rakip belki de kaynanası olur...
İşin raconu bu...
Şimdi izninizi rica edeyim. Bir telefon var... Galiba Hakkı Bulut arıyor...
Bekir Hazar/Yenişafak