Babahan eski defterleri açtı
Abone olBasın özgürlüğü gölgelendi mi? Kim haklı kim haksız? Ergun Babahan Aydın Doğan'a neleri hatırlattı?
kavgasına Sabah'ın tepe Ergun Babahan, nasıl bakıyor? Çuvaldızı
Doğan'a batıran Babahan, POAŞ, Hilton ve frekans kovalama işlerini
örnek gösteriyor.
"(...) Oysa, Doğan Grubu'nda işverenin Hilton'un imar
izninden RTÜK'te frekans kovalama girişimlerini eleştirecek bir tek
yazı çıktığına tanık olamazsınız.
POAŞ'ta vergi
kaçakçılığı iddiası gündeme geldiğinde Doğan'ın yazarları toplu
halde önce petrol şirketi yönetiminden brifing almış, sonra da
sırayla şirketi savunucu yazılar yazmıştı.
POAŞ vergi kaçakçılığı gibi ağır bir suçlamayla karşı karşıya
kaldığında başta Emin Çölaşan olmak üzere tüm yazarlarına
"Başbakan, Maliye Bakanı aleyhine yazı yazmayın, önemli işimiz var"
diyen de onlardı.
Emin Çölaşan'ın işine sırf bu nedenle son veren de onlardı.
Dünya üzerinde gazetecilikle ticaretin bu kadar iç içe girdiği
başka bir kurum yoktur, olamaz.
Türkiye'de basın özgürlüğüne asıl zarar veren tablo budur.
Bugün Türkiye'de basına güven yerlerdeyse, her manşetin arkasındaki
hesap soruluyorsa, bunun bir numaralı sorumlusu bu zihniyettir.
Bu zihniyet, Türkiye'de gazeteciliği bir çıkar ilişkileri ağına
hapsetmiş, sonunda da bugünkü noktaya gelinmiştir.
Bu tablo rahatsızlık vericidir.
Çünkü hem siyasi ortamı germekte, hem de mesleğimiz üzerindeki
gölgeyi artırmaktadır.
Siyasetin ekonomi üzerindeki rolü iyice azalmadan, yerel
yönetimler başta İstanbul olmak üzere tüm önemli merkezler rant
kapısı olmaktan çıkarılmadan, bu tablonun değişmesi mümkün
değildir.
Bu işin bir yönü.
Diğer yönü ise medya sahipliğinin rakiplere karşı bir avantaj
unsuru olarak görülmesinden kesinlikle
vazgeçilmesidir.
Yoksa bugün içine girdiğimiz durumdan çıkış mümkün olmaz,
olamaz.