Babadan kızına ikinci hayat
Abone olKaraciğeri iflas eden küçük kıza babasından alınan parça ile yeniden hayat verildi.
İzmir’de 6 aylık oluncaya kadar sürekli karnının şişmesi
nedeniyle götürüldüğü hastanelerden 'gazı var, geçer' denilerek
geri gönderilen 18 aylık Nisa Nur’un şikayetlerinin altından
karaciğeri bitiren, kansere neden olan 'trizonemi' denilen
metabolik hastalık çıktı.
Aylarca tıbbi mamayla beslenip ilaç tedavisi gören Nisan Nur’a babası Adem Saklı şifa oldu. Minik Nisa Nur’un iflas eden karaciğeri, babasından alınan karaciğer parçasıyla değiştirilirken, anne Havva Nur Saklı, “Kızım yasaklıydı, ömründe ilk kez yumurta yedi, süt içti. Nakil mucizesi yaşıyoruz, kızımın da yüzü gülüyor, bizim de” dedi.
GAZI VAR GEÇER
Bornova’da oturan ev kadını 22 yaşındaki Havva Nur Saklı ile
pazarlamacı 29 yaşındaki Adem Saklı’nın ilk çocukları olan Nisa
Nur, sağlıklı dünyaya geldi. Ancak bir aylık olduğunda karnı
şişmeye başladı. Nisa Nur’da ağlama, huzursuzluk gibi belirtiler
olmamasına karşın değişikliği fark eden anne Saklı, karnının neden
şiştiğini öğrenmek için 6 ay boyunca hastaneye götürdü. Ancak her
gittiğinde “bebektir, gazı vardır, geçer”
sözleriyle evine döndü. “6 aylık olunca değişir, bir şeyi
kalmaz” denildiği için sabırlı davranan genç çift, soluğu
bir başka hastanede aldı. Bir ay hastanede yatırılan Nisa Nur’a
trizonemi tip 1 tanısı konuldu. İthal ilaçlarla tedavisine
başlanan, sürekli kan değerleri bozulup sık sık hastaneye yatırılan
Nisa Nur’da hastalığının gerilemesi beklendi.
Ancak Nisa Nur ilaca yanıt vermedi, karaciğeri iflas ettiren
hastalıktan kurtuluşun tek çaresinin karaciğer nakli olduğunun
bildirilmesi üzerine Saklı çifti, İzmir Kent Hastanesi’ne başvurdu.
Doç. Dr. Murat Kılıç başkanlığındaki ekip baba Saklı’nın
karaciğerinden bir parçayı minik Nisa Nur’a nakletti. Geçen hafta
gerçekleşen nakil sonrası Nisa Nur hastalıklı karaciğerinden
kurtulup ilk kez tıbbi mama dışındaki yiyeceklerle tanışırken,
nakil ekibinden Pediatrik Gastroenterolog Doç.Dr. Çiğdem Arıkan
şunları söyledi:
“Bu hastalık çocukluk çağında karaciğer yetmezliğine en çok
neden olan hastalıklarından biri. Karaciğer yetmezliğinin nedeni
vücutta tam olarak işlenilmeyen amino asitin vücuda verdiği zarar.
Dünyada nadir görülse de bizde akraba evlilikleri nedeniyle daha
çok görülüyor. Pek çok hastalıkta olduğu gibi bu hastalıkta da
erken tanı alması çok önemli. Özellikle yeni doğan döneminde, ilk
yaşlarda illa sarılık olması gerekmiyor karın şişliği olup
karaciğer testlerinde bozukluk olduğu zaman böyle bir hastalık akla
gelmeli. Bu hastalığın doğası gereği kanser gelişme riski yüksek
hasta grubu. Nisa Nur beslenemiyordu, 1.5 yaşında bir çocuğun
olması gereken kiloda değildi, büyüme geriliği, kemiklerinde erime
vardı, hep uyku halindeydi, o yaştaki çocuğun yapması gereken
hareketleri yapmıyordu. Bu hastalıkta karaciğer nakli şart. Nisa
Nur, trizonemi nedeniyle nakil olan 16'ncı hastamız. Hepsi de gayet
güzel yaşamlarını sürdürüyorlar. Hiçbir şey yemeyen Nisa Nur da
nakil sonrası yemeğe başladı, o da mutlu ailesi de.”
ANNESİNİN DİKKATİ SAYESİNDE KURTULDU
Minik kızına karaciğerinden alınan bir parçayla hayat veren baba
Saklı, Nisa Nur’u annesi ve anneannesinin dikkatinin kurtardığını
söyledi. Gaz sıkışması denmesine karşın minik kızlarını sürekli
doktor kontrolüne götürdüklerini belirten baba Saklı,
“Kızımın karın şişliği dışındaki şikayeti yok, ağlamıyordu,
huzursuz değildi. Ama değişimini annesi ve anneannesi sürekli
izleyip, “Nisa Nur’da başka bir şey var’ diyorlardı. Onların bu
dikkati, ısrarı sayesinde doktorlar bizi geri gönderse de gidip
geldik ve kızımın gerçek hastalığı ortaya çıktı. Ben değil
karaciğerimi, kızımı yaşatmak için kalbimi veririm. Herkese önerim,
çocukları için dikkatli ve ısrarcı olsunlar, bir hastaneyle
yetinmesinler. Kötü günlerdi geride kaldı” dedi.
TIBBİ MAMADAN BAŞKA BİR ŞEYİN TADINI
BİLMİYORDU
Öte yandan nakil sonrasında bebeğine, eşine bakabilmek için verici
olarak önceliği babanın aldığını belirten anne Havva Nur Saklı,
şöyle konuştu:
“Kızım özel tıbbi mamaları yiyordu. Sadece belli gramlarda
meyvesi, çorbası vardı. Dört saat aralıklarla besleniyordu. Nakil
sonrası kızım herşeyi yemeye başladı. İlk defa ömründe et, yumurta
yedi, süt içti. Kızımın hiçbir şey yemediği için eşimle sofraya
oturduğumuzda biz de bir şey yiyemiyorduk, boğazımızdan geçmiyordu.
Çocukların elinde bir şey görüp istemesin diye artık sokağa da
çıkarmıyordum. Şimdi nakil mucizesi yaşıyoruz, kızımın yüzü gülüyor
bizim de yüzümüz gülüyor.”