Babadan haşa sen Allah mısın tepkisi
Abone olİşkenceyle ölen oğlu için bilirkişinin 36 bin TL ödenmesi yönündeki karar aileyi şoke etti.
İşkence sonucu öldürülen Engin Çeber'in babası Ali
Tekin, oğluna 36 bin lira değer biçen bilirkişe "Haşa sen Allah
mısın?" diye tepki gösterdi.
Öldüğünde 29 yaşında olan Çeber'in muhtemel ömrünü ve bu süre içinde neler yapacağını hesaplayan bilirkişiye tepki var.
Metris Cezaevi’nde işkence sonucu öldürülen Engin Çeber’in
babası Ali Tekin, Türkiye’yi terk edip yerleştiği Londra’da
Habertürk’e konuştu.
KEŞKE ÖLSEYDİM DE DUYMASAYDIM
İstanbul 6. İdare Mahkemesi’nde İçişleri ve Adalet Bakanlığı’na 750
bin liralık maddi ve manevi tazminat davası açan Tekin, kendilerine
36 bin TL tazminat ödenmesi yönündeki bilirkişi kararının şok
etkisi yarattığını söyledi. Tekin, “Keşke ölseydim de duymasaydım.
Şok oldum. Utandım. Annesi şeker ve tansiyon hastası olduğu için
söyleyemedik. Nasıl söylerim ‘Engin’e bu kadar değer biçmişler’
diye. Ne kadar yaşayacağını bile yazmışlar rapora.
HAŞA; SEN ALLAH MISIN?
Haşa; sen Allah mısın? Nasıl hesap yapıyorlar onu da bilmiyorum.
Bunu yazanların hiç ailesi, çocuğu yok mu? Hiç bunu düşünmüyorlar
mı? Lanetliyorum...” dedi. Tekin olaydan sonra soyadlarını
değiştirmek zorunda kaldıklarını da belirterek yaşadıklarını da
şöyle aktardı: “Engin bir dergi satıyordu. Kendi görüşleri vardı,
bir şeylerle uğraşıyordu. Engin bu ülkeye askerlik yaptı. Geldikten
sonra sürekli evimiz basılıyordu.
Engin’den küçük iki oğlum daha vardı. Erdal ve Erdem. Polisler
Erdal ve Erdem için de ‘Bunlar da terörist. Bunlar da dergi satıyor
mu’ diye soruyordu. Ben de soyadımı değiştirdim. Sonra yurtdışına
çıktık. Büyük oğlum Erdal, Amerika’ya iltica etti. Erdem ve kızım
Şerife de burada, İngiltere’de yaşıyorlar. Oturma izinleri var.
İlticacı değiller.” Tekin, “Ben ülkemi seviyorum, burada Güneş’e
hasretiz. Türkiye’de hukuk ve adalet olduğuna inansam, zaten burada
yaşamam” diye konuştu.
BİLİRKİŞİ: BENİ DE TATMİN ETMEDİ AMA...
Engin Çeber hakkındaki tartışılan bilirkişi raporunu veren Nail
Karakaş ise Habertürk’e yaptığı açıklamada raporun kendisini de
tatmin etmediğini anlattı:
“Engin Çeber çok vahim ve beni yaralayan bir ölüme kurban gitti. Verdiğim rapor beni de tatmin etmedi ama bilirkişi olarak Yargıtay içtihatlarını uygulamak zorundaydım."
Karakaş şöyle konuştu: “Çeber’in yaşam süresini hesaplarken
kullandığımız nüfus kayıt tablosu 1931 yılına ait. Bilirkişi olarak
uygulamak zorunda olduğumuz Yargıtay içtihatlarıyla ortaya çıkmış
aktüel hesaplama yöntemleri ve kuralları var. Buna uymama şansım
yok. Benim yaptığım işlem bir değer biçme değil. Mahkeme manevi
tazminatı takdir ederken Çeber Ailesi’nin yaşadığı acıyı da
gözönünde bulunduracaktır.”
YAŞAM SÜRESİNİ BÖYLE HESAPLAMIŞTI
Nüfus Kayıt Tablosu'na göre Çeber, öldüğünde 29 yaşında. Yaşam Tablosu'na göre kalan ömrü 38,32. Yani yaklaşık 38 yıl. Muhtemel yaşam süresi olarak 38 yıl eklendiğinde Çeber'in ortalama ömrü 67. Ancak devlet memurları için emeklilik yaş haddi 65 olarak belirlenmiş, Yargıtay ise aktif çalışma hayatının 60 yaşına kadar süreceğini kabul ediyor. Bu durumda Çeber'in aktif yaşam süresi 60-29 yani 31 yıl. Ölenin bekâr olması ileride evlenerek iki çocuk sahibi olacağı varsayımı göz önünde tutulmalıdır. Engin Çeber'in olay tarihinde işsiz olduğu için aylık gelirinin 457 lira olarak hesaplandığı raporda kazancın ileriki yıllarda yüzde10 artırabileceği belirtildi. Çeber'in ölmemesi halinde şu anki yaşları göz önüne alındığında babasına 17, annesine de 20 yıl destek olabileceği de kaydedildi.