Babacanın seçim takvimi
Abone olAli Babacan, bugün Türkiye'nin, hükümetin gündeminde seçim başlığı bulunmadığını söyledi.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, bugün Türkiye'nin,
hükümetin gündeminde seçim başlığı bulunmadığını, gelecek yıl
normal takvimi içinde yapılacak seçimlerin de hiç bir ekonomik
sapmaya yol açmayacağını bildirdi.
Babacan, ''Uluslarası Doğrudan Yatırımlar'' konusunda Hazine
Müsteşarlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, seçim beklentisi
ile ekonomik hedeflerden sapma bekleyenlerin hayal kırıklığına
uğrayacağını söyledi.
Türkiye'nin pek çok alanda, son 10 yıllardır, hatta Cumhuriyet
tarihindeki en iyi seviyeleri elde ettiğine işaret eden Babacan,
bugün 2000 ve 2001 yıllarındaki krizlerin olumsuz etkilerin telafi
edilmekle kalınmayıp, aynı zamanda Türkiye'nin, daha sağlam bir
temelde ekonomik yapıya kavuşması için önemli adımlar atıldığını
kaydetti.
''SÜREÇ, GÜNDELİK PARAMETRELERLE SINIRLANDIRILAMAZ''
Türkiye ekonomisinin içinden geçmekte olduğu ekonomik değişim
sürecini, sadece gündelik politik parametrelerle sınırlandırmanın
da mümkün olmadığını vurgulayan Babacan, burada, bütün kamu
kurumlarının, sivil oluşumların, ekonominin ulusal ve uluslararası
bütün aktörlerinin, tek tek bütün vatandaşların arzuları,
beklentileri doğrultusunda bir değişim süreci başlatıldığını
belirtti.
Türkiye ekonomisine musallat olan ve uzun yıllar boyunca ağır
bedeller ödenmesine neden olan hastalıkların, 3,5 yıllık dönemde
çok büyük oranda telafi edildiğini anlatan Bakan Babacan, bu
yapılırken de asla politik kaygılar güdülmediğini, Türkiye'nin hak
ettiği konuma yükselmesinin öncelikli hedef olarak benimsendiğini
ifade etti.
Babacan, ''Bu nedenledir ki popülizm, gevşeme, rahatlama programdan
sapma gibi kavramlar, gümdemimizde asla yer almamıştır. Bu konudaki
kararlılığımız bundan sonra da devam edecektir'' dedi.
''Bugün özellikle uluslararası piyasalarda Türkiye'yi izleyen
gözlemcilerin, artık politikalara ilişkin sarsılmaz bir güven
duymuş durumda'' olduğunu vurgulayan Bakan Babacan, ulusal bazda da
güven ve istikrar ortamını sarsmaya yönelik birçok girişime rağmen
ekonomik hedeflerden hiç bir sapma gösterilmediğini belirterek,
şöyle devam etti:
''Özellikle şunu belirtmek istiyorum; bugün Türkiye'nin gündeminde,
hükümetin gündeminde seçim başlığı bulunmamaktadır. Önümüzdeki yıl
normal takvimi içinde yapılacak seçimler de ekonomik hiç bir
sapmaya yol açmayacaktır. Ekonomide belirsizlik olduğunu ileri
sürerek, ortalığı bulandırmaya çalışarak, istikrar ve güveni
sarsarak siyasi rant elde etmek isyenler, mutlak bir hayal
kırıklığına uğrayacaktır. Seçimler nedeniyle ekonomik hedeflerde
sapma beklentisi olanlar da aynı hayal kırıklığına
uğrayacaklardır.
Zira Türkiye'nin son 10 yıllarda, gerekse bazı alanlarda Cumhuriyet
tarihi boyuncu ilk kez ulaştığı bu seviyelerden geri dönüşe ne
hükümetimizin ne de milletimizin hoşgörü göstermesi mümkün
değildir. Türkiye eşsiz bir istikrar ve güven ortamı elde etmiştir
bu ortamı ne 2007'deki seçim ortamı ne beklenmedik sürprizler ne de
zorlama ve art niyetli yorumlar tarafından bozulamayacaktır.
Çünkü, Türkiye geçmişteki gibi rüzgardan nem kapan ekonomik
yapıdan uzakmaşmış, sağlam dinamik ve mukavemetli bir yapıya
kavuşmuştur.''
YABANCI YATIRIMCILARIN BAKIŞI DEĞİŞTİ
Türkiye'nin yeni çehresinin en son göstergelerinden birisinin
''uluslararası doğrudan yatırımlar'' olduğuna işaret eden Bakan
Babacan, doğrudan yabancı sermaye girişinin 2005 yılında tarihi
zirvesine ulaştığını hatırlattı.
Babacan, uygulanmakta olan kararlı makro ekonomik politikalar,
yüksek performans ve istikrar ortamının, uluslararası
yatırımcıların
Türkiye'ye bakış açılarını değiştirdiğini vurguladı. Babacan,
''Türkiye, uluslararası yatırımcılar nezdinde, artık sadece
ekonomik potansiyeli yüksek bir ülke değil, aynı zamanda geleceğine
güven duyulan ve yarının dünya ekonomisi ile rekabet
edebilmek için yatırım yapılması gereken bir ülke niteliğinde''
dedi.
Babacan, 2003 yılında yürürlüğe giren doğrudan yabancı yatırımlar
kanununun, getirdiği uygulamalarla uluslararası yatırımcıların
artan ilgisinde önemli rol oynadığına işaret ederken, ileriye
yönelik politikaların tasarlanması açısından kritik önemi bulunan
uluslararası yatırım verilerinin derlenmesi ve değerlendirmesi
görevi verilen Hazine Müsteşarlığı'nda ''veri tabanının''
oluşturulmasına ilişkin altyapının da tamamlandığını kaydetti.