Babacan'dan vergi itirafı

Abone ol

Devlet Bakanı Ali Babacan, Motorlu Taşıtlar Vergisi düzenlemesinin aceleye geldiğini söyledi.

Devlet Bakanı Ali Babacan, Motorlu Taşıtlar Vergisi düzenlemesinin aceleye geldiğini, yıl sonu yaklaştığı için Maliye Bakanlığı’nın hızlı karar vermek zorunda kaldığını söyledi. Babacan, TRT’de katıldığı “Adres:Ankara” programında, Motorlu Taşıtlar Vergisi konusunda yapılan düzenlemeler sırasında Hükümetin eleştirileri dikkate aldığını ve bu nedenle son ana kadar değişiklikler olabildiğini anlattı. Motorlu Taşıtlar Vergisi’nde ideal sistemin ne olduğu konusunda oturup tartışılması gerektiğini, ancak bunun 2005 yılı için yapılabileceğini belirten Babacan, “Biraz aceleyle geldi açıkçası. Yıl sonu yaklaştığı için çok hızlı kararlar vermesi gerekti Maliye Bakanlığımızın. 2005 için tekrar gözden geçirilebilir” dedi. Babacan, 2004 yılı için yasanın çıktığını ve bu konuda ne yapılacağına Maliye Bakanlığı’nın karar verebileceğini söyledi. Babacan, İmarbank’ın açığa sattığı bonoları alan yurttaşlara ödeme yapılması yönünde bir yasal düzenleme olup olmayacağına ilişkin soruya, “bunun TBMM’nin takdirinde olduğu” karşılığını verdi. Bankacılık sisteminde denetimin TMSF ve BDDK gibi bağımsız kurulların elinde olduğunu anımsatan Babacan, “Bu kurulların çalışma sistemiyle ilgili mutlaka bazı değişiklikler olacaktır” dedi. Babacan, BDDK ve TMSF’nin yapılan yasal düzenlemelerle birbirinden ayrılarak iki bağımsız kurum haline geldiğini söylerken Babacan, bunu IMF ile de görüştüklerini ve bir ay içinde TMSF’nin 7 kişiden oluşacak yönetim kurulunun belirleneceğini kaydetti. Bu yasal düzenlemenin TMSF’ye çok geniş yetkiler tanıdığını savunan Babacan, “Bu düzenleme, yeni yasal zeminde çok daha güçlü ve hızlı bir şekilde olayların üzerine giderek tahsilat konusunda sonuçlar alınacak. Biz sadece atamaları yapacağız yönetim kuruluna yapacağız” diye konuştu. Bakan Babacan, Türkiye’nin AB’ye uyum konusunda yaptığı reform çalışmalarının daha iyi bir demokrasi, insan hakları ve özgürlüklere kavuşması açısından önemli oluduğunu vurguladı. “AB kriterleri zaten Türkiye’nin ihtiyacı olan kriterlerdir” diyen Babacan, Türkiye’nin yasal değişiklikler alanında önemli adımlar attığını, sıranın uygulamada olduğunu söyledi. Babacan, yasal düzenlemele uyum konusundaki başarı sonuncunda AB ile müzekerelerin başlayacağını umut ettiklerini kaydetti. Kıbrıs konusunun 30 yıllık bir sorun olduğunu ve bu sürecin, sorunun çözülmesi için tarihi bir fırsat yarattığını belirten Babacan, “Sorunun çözümü için şimdiye kadar hiç olmayan kuvvetli bir iradeyi koyacağız” diye konuştu. Babacan, “Türkiye ekonomisinin kuvvetli bir zemine doğru kaydığını” savundu. Türkiye’nin AB üyeliğinin olmamasının herşeyin sonu olmadığını söyleyen Babacan, “Türkiye yine yoluna devam edecektir. Bizim uyguladığımız politikalar aynı kararlılıkla ve şekilde devam edecek” dedi. Babacan, AB’nin Türkiye gibi büyümenin ve gelişmenin dinamosu olan bir ülkeye gereksinimi bulunduğunu, Birliğe yeni katılacak 10 ülkeyle bu sorunların çözülemeyeceğini savunarak, “Genç, girişimci nüfus bir ülke için son derece önemli bir değerdir ve bu Türkiye’de var. Bir gün gelecek AB Türkiye’yi şiddetle isteyecek. Türkiye keşke bizimle olsa içimize alsak ve kalkınmaya devam etsek diyecek” dedi. Bakan Babacan, Hükümetin popülizm ve seçim yatırımı yaptığı yönündeki eleştirilerin gerçek olmadığını, popülizm değil sosyal politika izlediklerini ifade etti. Geçen yıl emekli maaşlarına 100 milyon lira zam yaptıklarında seçim değil savaş ortamı bulunduğunu belirten Babacan, “Asgari ücretin seçimle falan ilgisi yok. Topluma baktığımızda en az maaş alan kesim asgari ücretle çalışan kesim. Sosyal politikaların gereği olarak sadece enflasyon oranında değil onun üzerinde bir artış düşünüyoruz. Bütün alternatifler üzerinde duruyoruz” diye konuştu. Populizm ile sosyal politikaların birbirinden ayrı tutulması gerektiğini söyleyen Babacan, zorunlu tasarruf hesabının tasfiyesine ilişkin ödeme planı kapsamında şu ana kadar 1 katrilyon lira tutarındaki ana parayı ödediklerini, nemaların 6 katrilyon lirasının da mart ayında ödeneceğini açıkladı. Babacan, 2004 yılında tarım kesimine 3.8 katrilyon lira destek verileceğini, 2003 yılı DGD ödemelerinin de cuma günü itibariyle başladığını anımsatarak, çiftçilerin bu paraları alabilmeleri için Ziraat Bankalarının hafta sonunda da çalıştıklarını kaydetti. Bakan Babacan, memurlara 2003 yılı kayıplarına ilişkin olarak yapılması öngörülen 160 milyon liranın Kurban Bayramı öncesinde ödenmesi konusunda bir problem olmadığını da söyledi.

Günün Önemli Haberleri