Babacan'dan piyasaları korkutan açıklama
Abone olBaşbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye'de uygulamakta olduğumuz katı düzenleme ve denetleme çerçevesi mutlaka devam edeceğini söyledi.
Avrupa krizini de değerlendiren Babacan, "Önümüzdeki dönemde herkesin çok çok ihtiyatlı hareket etmesi gerek. Hiçbir şey sürpriz olmamalı bu dönemde. 'Ya biz bu kadarını da beklemiyorduk' dememeli kimse, öyle bir dönemden geçiyoruz. Ve içinden geçmekte olduğumuz dönem son yüzyılın hiçbir dönemi ile mukayese edilemeyecek karmaşıklıkta bir dönem" dedi.
Babacan, Hürriyet Gazetesi'nde birçok sektörden temsilcinin katılımıyla düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, 2004 yılından itibaren Türkiye'de bankacılığa yatırım yapan uluslararası bankaların "Çok şey istiyorsunuz" diye şikayet ettiklerini, bu şikayetleri yapmalarına rağmen Türkiye'ye yatırımları da sürdürdüklerini söyledi.
Avrupa'nın ve Amerika'nın Türkiye'ye yatırım yapan bankaları kendi evlerinde ciddi sarsıntı, zorluk çekerken Türkiye operasyonlarının sapasağlam ayakta olduğunu vurgulayan Babacan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bunların sahibi, ortakları, yöneticileri aynı. Asıl ana şirket sallanıyor, Türkiye'deki operasyon sapasağlam... Bunun sebebi ne; Türkiye'de bizim kurallarımıza, ihtiyatlı çerçeveye uymak zorunda oldukları için...
Avrupa'da stres testi yapıyorlar. Biz bunlara 2004 yılında başladık. Hem Merkez Bankası, hem BDDK yapıyor. Her banka için yapıyor. Her ay bankaların tek tek durumuna bakıyor. Çok ileri bir senaryoda eğer bir bankanın bilançosunda bir zafiyet görürlerse uyarıyorlar.
Bankalarımız gayet iyi bir işbirliğiyle bunlara uyuyor. Hem Merkez Bankası hem BDDK'nın düzenlemelerine bankalarımız uyum konusunda çok iyi bir performans gösteriyor ve karşılığını da alıyorlar diye düşünüyorum. Ciddi bir karlılık ve çok yüksek bir itibar..."
SIKI DURUŞ ŞART
Başbakan Yardımcısı Babacan, önümüzdeki dönemde kamu maliyesi ile bankacılıkta sıkı duruş, para politikalarında çok ihtiyatlı ve günün şartlarına kolay adapte olabilen bir duruş gerektiğinin altını çizerek, şöyle devam etti:
"Bazıları 'Merkez Bankası çok sık farklı kararlar alıyor, farklı adımlar atıyor' diyor. Bu kadar şartların sık değiştiği bir ortamda, Merkez Bankası'nın da günün şartlarına uygun bir şekilde politikalarını hızlı bir şekilde adapte edebilmesi çok doğal. Hiç kimse böyle bir ortamda 3 ay, 6 ay yerinde duracak bir para politikası beklemesin. Mutlaka günün şartlarına bunu adapte etmek gerekecek."
"SON YÜZYILIN EN KARMAŞIK DÖNEMİ"
Babacan, "Önümüzdeki dönemde herkesin çok çok ihtiyatlı hareket etmesi gerek. Hem hükümetin hem tüm devlet kuruluşlarımızın, hem şirketlerimizin farklı senaryolara hazır olması gerekecek. Hiçbir şey sürpriz olmamalı bu dönemde. 'Ya biz bu kadarını da beklemiyorduk' dememeli kimse, öyle bir dönemden geçiyoruz. Ve içinden geçmekte olduğumuz dönem son yüzyılın hiçbir dönemi ile mukayese edilemeyecek karmaşıklıkta bir dönem" dedi.
Bugün AB'nin temellerinin, "Avro devam etsin mi etmesin mi?", bunların sorgulanır hale geldiğini belirten Babacan, değerleri ile pek çok ülkenin örnek aldığı Avrupa'nın ve demokratik sistemin iyi olup olmadığının bile artık bazı ülkelerde sorgulanır hale geldiğini anlattı.
Babacan, şunları kaydetti:
"Geçenlerde Almanya'da katıldığım bir toplantıda Ortadoğu ülkesinden bir temsilci 'Avrupa'ya bakıyorum, fakat şu sonuçlara bak. Ülkemize gidip bunları düşüneceğiz. Demokrasi demek ki iyi sonuçlar vermeye biliyormuş' dedi. Böyle dillendirilebiliyor. Dolayısıyla baştan da söylediğim gibi biz ne olursa olsun Avrupa'nın başarılı olmasını, güçlü olmasını istiyoruz. Ve Türkiye'nin de içinde olacağı bir Avrupa'nın hele dünyanın barışı, istikrarı ve güvenliği için de son derece hayati bir önem taşıdığını düşünüyoruz. Yoksa 'oranın bir parçası olalım, illa bir kapağı atalım da rahat edelim', öyle bir durum yok. Çünkü biz katkı vereceğiz, kazan kazan sonucu olacak ve daha güçlü bir Avrupa ama daha farklı bir Avrupa olacak. Çünkü Türkiye AB'ye üye olduğu anda artık biraz daha farklı bir Avrupa olur. Ama bu bölge için de dünya için de iyidir."