Babacandan ABye Kıbrıs mesajı

Dünya Ekonomik Forumu'na katılan Başmüzakereci Ali Babacan, kimsenin Türkiye Avrupa Birliği arasındaki müzakere sürecinin ciddi bir sıkıntıya girmesini arzu etmediğini, Birlik üyesi ülkeler içinde de hiçbirinin bu konuda bir sıkıntı istemediğini söyledi. Babacan, Avrupa Birliği komisyonun da sürecin devam etmesini istediğini, rasyonalitenin de bunu gerektirdiğini ifade etti.

NTV'nin canlı yayınında konuşan Babacan, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyeliğinin bölgenin kaderini de etkileyecek son derece önemli bir süreç olduğuna dikkat çekerek bu sürecin Kıbrıs yüzünden sıkıntıya girmemesi gerektiğini vurguladı.

"SONUÇ SİYAH BEYAZ OLMAZ"

AB Dönem başkanı Finlandiya'nın önderliğinde bir kısmi çözüm bulunursa hiç sorun olmayacağını belirten Babacan, girişimin başarılı olmaması halinde de beklentilerinin siyah beyaz değil grinin tonları şeklinde olacağını söyledi.

Bazı imzaların olduğunu ancak kendilerinin de AB'ye her zaman kendi taahhütlerini hatırlattıklarını belirten Ali Babacan, bütün ziyaretlerinde de Kıbrıs'la ilgili yaklaşımlarını anlattıklarını ifade etti. Bunları tekrar tekrar hatırlanın gerekliliğine dikkat çeken Başmüzakereci Babacan, yoksa Annan planı gibi gelişmelerin çabuk unutulduğunu kaydetti.

"AB TARİHLERİ KENDİ KENDİNE KOYUYOR"

Avrupa Birliği'nin tarihleri kendi kendine koyduğunu belirten Babacan, 2006 yılının, 6 Aralık'ın, 11-12 Aralık'ın Türkiye'ye sorulmadan konulan tarihler olduğunu ifade etti. Babacan, "Bu tarihlere kadar çözüm olursa olur olmazsa da her şeyin sonu değil ama tavrımız net, tek taraflı küçük bir adım bile atlayacağız çünkü bu zamana kadar yeterince adım attık" dedi.

301'inci madde konusunda da son haftalarda yoğun bir trafik olduğunu kaydeden Babacan, sivil toplum kuruluşlarının bu konuda önerilerini hazırladığını ve kendilerini de bu önerileri değiştireceğini söyledi.

CHP'nin kendilerini 8 paketin geçmesi sürecinde de desteklediğini hatırlana Başmüzakereci Babacan, ancak ana muhalefet partisinin 301'inci madde konusunda kendilerine aynı desteği vermediğini belirtti. Bu tavrın sosyal demokrat bir parti kimliğine uymadığını belirten Babacan, bu duruma gerekçe olarak da yaklaşan seçimleri gösterdi.