Babacan yeni bir uygulamayı açıkladı
Abone olBaşbakan Yardımcısı Ali Babacan, yeni bir alanın önünü açtıklarını, duyurdu. Babacan, yeni uygulamanın ayrıntılarını anlattı.
Sat-geri kiralada sadece bundan sonra ipotek harcı kadar
bir harç ödenecek. Onun haricinde alım-satım harcı söz konusu
olmayacak.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, yeni bir alanın önünü
açtıklarını, bunun ''sat, geri kirala'' alanı olduğunu belirterek,
''Sat-geri kiralada sadece bundan sonra ipotek harcı kadar bir harç
ödenecek. Onun haricinde alım-satım harcı söz konusu olmayacak''
dedi.
Babacan, Türkiye Katılım Bankaları Birliği 11. Olağan Genel Kurul
Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Hazine olarak üzerinde
çalıştıkları kira sertifikalarının katılım bankacılığı sektörüne
hem ilave enstrüman imkanı hem de likidite yönetiminde büyük
esneklikler sağlayacağını söyledi.
Aynı zamanda bunun piyasasının oluşmasına da destek vereceğini
belirten Babacan, Hazine bunu çıkardığında özel sektörün bu alanda
daha geniş ve rahat bir çalışma imkanı bulacağını vurguladı.
Finansal kiralamayla ilgili yasa tasarısı
Geçen hafta Plan ve Bütçe Komisyonu'ndan çıkartıp, Genel Kurul
gündemine getirdikleri bir tasarı bulunduğunu, bunun finansal
kiralama şirketleri ve finansal kiralama operasyonlarıyla ilgili
bir yasa tasarısı olduğunu kaydeden Babacan, şöyle konuştu:
''Bu, şu ana kadar kanun hükmünde kararnameyle yürüyordu. Şimdi
bunu modernleştiriyoruz, daha sağlam hukuki çerçeveye
ulaştırıyoruz. Bununla beraber yeni bir alanın önünü açıyoruz. Bu
da 'sat, geri kirala'' alanı... Özellikle gayrimenkullerde
sat-geri kiralada, hele hele işin sonunda bir de tekrar gayrimenkul
devrediliyorsa iki kere tapu harcı çıkıyordu. Önce satarken, işin
sonunda geri alırken tapu harcı... Sat-geri kiralada işin sonunda
gayrimenkul ilk sahibine dönsün ya da dönmesin bu işlemlerle
alakalı biz tapu harcını sadece bir ipotek harcı noktasına
indiriyoruz. Bunu Plan Bütçe Komisyonu'nda koyduk, Genel Kurul'da
bu şekliyle yer alıyor. Dolayısıyla normal bir ticari bankada ne
yapıyorsunuz? Gayrimenkulü ipotek veriyorsunuz, kredi alıyorsunuz.
Orada bir ipotek harcı var. Sat-geri kiralada da sadece bundan
sonra ipotek harcı kadar bir harç ödenecek. Onun haricinde
alım-satım harcı söz konusu olmayacak. Bu, hem şirketlerimizin
bilanço yapısına büyük katkı sağlayacak, hem de finansal kiralama
yapan şirketlerimize yeni bir alan açacak. Finansal kiralama
açısından gayet sağlam bir işlem. Gayrimenkulün tapusunu üzerinize
alıyorsunuz, sonra kiralıyorsunuz. Hem şirketler, hem bankalar
açısından yeni bir alan açacaktır diye düşünüyoruz.''
''Hazine sertifikaları hem TL, hem döviz bazında
olacak''
Katılım bankalarının bunlara bağlı olarak kira sertifikası
çıkarmasının da mümkün olabileceğine dikkati çeken Babacan,
sat-geri kirala portföyü üzerinden kira sertifikasının içeriye ya
da dışarıya çıkarılabileceğini söyledi.
Hazine'nin kira sertifikalarının TL olması yönündeki talebe de
değinen Babacan, ''İç piyasada TL olacak, ama aynı Eurobond gibi
tamamen yabancı yatırımcılara yönelik, Türkler'in de alabilecekleri
döviz bazında dışarıya yönelik olacak. İki alanda düşünüyoruz.
İçerde de bunun piyasasının oluşması için ciddi rakamlarda
likiditesi olan TL boyutu olacak. Özellikle şu anda dışardan
talepler ciddi miktarda söz konusu. Her iki kolda da bunların
çalışması olacak'' diye konuştu.
Ali Babacan, ''Şu ana kadar Sermaye Piyasası Kurulu'nda (SPK) kira
sertifikası çıkarılmasıyla ilgili toplam 650 milyon dolarlık bir
kayıt yapılmış. Özel sektör tamamen... Bunun 350 milyon dolarlık
kısmı da tamamlanmış durumda. Bu daha ilk nüve. Bu alan
genişleyecek'' dedi.
Kira sertifikalarının dünyada ulaştığı hacmin stok olarak 170
milyar dolar olduğunun altını çizen Babacan, Türkiye'nin bu
piyasaya girmesiyle ciddi bir payı alabileceğini düşündüklerini,
özellikle dışarıya yapılacak ihraçların cari açığın finansmanı
açısından da önemli enstrümanları oluşturacağını söyledi.
İMKB ile ilgili çalışmalar...
SPK Yasası ile birlikte İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nı da
(İMKB) tamamen yeniden yapılandırdıklarını ve hukuki statüsünü
değiştirecekleri İMKB'yi anonim şirket haline getireceklerini
hatırlatan Babacan, bunların, özel sektör esnekliğinde
çalışabilecek, dünyayla rekabet edebilecek ve İMKB'yi uluslararası
bir borsa haline getirebilecek çalışmalar olacağını ifade etti.
İMKB'de her gün kira sertifikalarının işlem göreceği, anlık
satıldığı bir piyasa olacağını belirten Babacan, bunun likidite ve
söz konusu alanda piyasa oluşması için önem taşıdığını
vurguladı.
Altının ekonomik sisteme girmesi konusuna da değinen Babacan, bir
süredir bazı katılım bankalarının bu konuda çalışmalara
başladığını, Merkez Bankası'nın zorunlu karşılıkların bir kısmının
altın olarak tutulabilmesiyle ilgili düzenlemesinin bu işe yeni bir
ivme getirdiğini vurguladı.
''Geçmişte katılım bankacılığına 'üvey evlat' muamelesi
yapıldı''
Doğrudan reel ekonomiye dönük, üretimi destekleyen katılım
bankacılığına önümüzdeki süreçte daha büyük görevler düşeceğini
ifade eden Babacan, katılım bankacılığının geçmişte çok zor
dönemlerden geçtiğini, devletin açık bir şekilde çifte standart
uyguladığı ve adeta ''üvey evlat'' muamelesi yaptığı dönemlerin
görüldüğünü anlattı.
Başbakan Yardımcısı Babacan, ''O günler artık geride kaldı. Türkiye
finans sektörü, son derece dinamik bir sektör. Kurumların hızla
çeşitlendiği ve yeni enstrümanlarıyla bir küresel finans merkezi
olma yolunda... Finans sektörü, dinamik ve küresel ölçekte en fazla
entegre olmayı başarmış bir sektör'' diye konuştu.