Babacan: Programa sadık kalınacak
Abone olDün açıklanan Katılım Öncesi Ekonomik Program konusunda ekonomi kurmayları kararlı konuştu. Bakan Ali Babacan programdan sapma olmayacağını vurguladı.
Devlet Bakanı Ali Babacan, Katılım Öncesi Ekonomik Programı dün
açıkladıklarını anımsatarak, ''Önümüzdeki 3 yıl boyunca hiç kimse
dün sabah açıkladıklarımızdan farklı bir politika beklemesin,
olmayacak, izin vermeyiz'' dedi. Ali Babacan, Active Academy
tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Finans Zirvesi'nde yaptığı
konuşmada, zirvenin gündemi olan ''Değişim Sürecinde
Sürdürülebilirlik: Avrupa Birliği Perspektifi'' konusunun Türkiye
ekonomisi için, içinde bulunulan dönemde büyük bir önem arz
ettiğini söyledi. Ekonomide son 10 yıldaki dalgalanmalara bakınca
istikrarsızlığın ve güvensizliğin ekonomiye hakim olduğunun
görüldüğünü belirten Babacan, ekonominin yakın tarihinde çok sık
değişim yaşandığının görüleceğini ama bu değişimin yeni şartlara
uyum şeklinde olmadığını vurguladı. Bakan Babacan, şunları söyledi:
''O dönemde iktidarların çok sık değiştiği, ekonomi politikalarının
çok sık değiştiği, zig zaglar çizdiği, adeta ekonominin yaz-boz
tahtasına döndüğünü, sabahtan akşama kadar birbiri ile çelişen
kararlar alındığını görüyoruz. Bu durumu değişim olarak nitelemek
mümkün değildir. Bu istikrarsızlıktır. Türkiye bu yap-boz oyununa
çok vakit ve çok para harcadı. Daha da önemlisi Türkiye'nin bu
şekilde umutları kararmıştır.'' ''BELİRSİZLİK SONA ERDİ'' Ekonomide
başarı elde etmenin en önemli şartının politikalarla istikrar ve
güveni hakim kılmak olduğunu belirten Babacan, şöyle devam etti:
''Hükümet olarak ekonomiye neşter atarken öncelikle istikrarı ve
güveni tesis etmeyi, tüm politikalarımızı bu sağlam zemin üzerine
inşa etmeyi hedefledik. Geride bıraktığımız iki yıllık sürede
istikrar ve güven ortamının Türkiye'yi nereden nereye taşıdığını
izliyoruz. Türkiye artık rotasını kaybetmiş, varacağı limanı
bilemeyen bir ülke olmaktan çıkmıştır. Türkiye ekonomisine uzun
yıllardır hakim olan belirsizlik sona ermiştir. Bugün alınan
kararların yarın değiştirilmesi, başlanan işlerin yarım
bırakılması, politikalarda ani değişiklikler yaşanması artık söz
konusu değildir. Verilen sözlerin havada kalması, olmayacak
vaatlerde bulunulması, ülke kaynaklarının çar çur edilmesi,
popülizme kurban edilmesi dönemi de artık çok gerilerde kalmıştır.
Bugün artık gerek yurtiçinde gerekse uluslararası platformlarda
Türkiye sözüne güvenilen, itibarını yeniden kazanmış, kötü
sürprizlere yer olmayan bir ülke konumuna yükselmiştir.''
''KIRILGANLIKLAR AZALIYOR'' İki yıllık süreçte ekonomide oldukça
önemli, tarihi nitelikte ve bazı göstergelerde rekor sayılabilecek
iyileşme sağlandığını kaydeden Ali Babacan, bu iyileşmenin kalıcı
olabilmesi için Türkiye'nin eski günlere dönüşünü engelleyecek
mekanizmaların hayata geçirilmesi gerektiğinin önemine işaret etti.
Devlet Bakanı Babacan, şunları söyledi: ''Bu konuda hükümetin
performansı gözler önündedir. Yapısal reformlarla ekonomi
güçlendirilmektedir. Kırılganlıklar da her geçen ay, her geçen yol
azalmaktadır. İktidara geldiğimiz ilk aylarda ekonomideki
iyileşmeye bazı kesimlerin tereddütle yaklaştıklarının farkındayız.
'Acaba bu iyileşmeler sürdürülebilir mi, Türkiye yeni bir yol
kazası yaşar mı acaba yeni sürprizler yaşanır mı?' korkusunun bazı
kesimlere hakim olduğunu biliyoruz. Ancak tüm bu tereddütlerin ve
korkuların yersiz olduğunu herkes görmüştür. Eğer hala görmeyen
varsa da onların da çok yakın bir zamanda artık tatmin olacaklarına
inanıyorum. Türkiye artık asla son 10 yıldır yaşadığı inişleri
çıkışları yaşamayacaktır. Türkiye'de artık istikrar ve güven
hakimdir.'' ''KİMSE POLİTİKALARIMIZDA DEĞİŞİKLİK BEKLEMESİN'' Bu
güven ve öngörülebilirlik ortamına nasıl girildiğini de anlatan
Babacan, hükümet kurmadan önce ekonomik programı açıkladıklarını,
neyi yapıp yapmayacaklarını açık seçik ifade ettiklerini
hatırlattı. Ali Babacan, şöyle devam etti: ''İki yıldır ne
yaptığımıza bakacak olursanız, seçimlerden önce ne söz verdiysek,
neyi ilan ettiysek tamamının aynısının olduğunu göreceksiniz.
Politikayı ilan etmek ve gerçekten uygulamak bu oluşan güven
ortamının en önemli sebebidir. Türkiye için on yıllardır bunlar
yapılamamış. Sürekli hedefler konulmuş, konulan hedeflere
hükümetlerin kendisi bile inanmamış. Bugün içinde bulunduğumuz
ortam çok şükür çok farklı. Bakın daha dün sabah yeni bir ekonomi
programı açıkladık. Önümüzdeki 3 yıl boyunca projeksiyonlarımızı,
hedeflerimizi çok detaylı şekilde ortaya koyduk. Neyi yapacağımızı,
neyi yapmayacağımızı açık seçik yazdık. Önümüzdeki 3 yıl boyunca
hiç kimse dün sabah açıkladıklarımızdan farklı bir politika
beklemesin, olmayacak, izin vermeyiz.'' Bazı politikalarının ve
bazı kararlarının eleştirilebileceğini ifade eden Ali Babacan,
''Denilebilir ki 'şunu şöyle yapsalar daha iyi olur mu, bunu niye
böyle yapacaklar?' İyi ya da kötü, doğruluğu bazılarınca
tartışılabilir ama bizim yapacağımız bu, kimse farklı bir şey
beklemesin. Karar verdikten, açıkladıktan sonra hiç kimse
politikalarımızda değişiklik beklemesin'' diye konuştu. Devlet
Bakanı Babacan, öngörülebilirliği görmek zorunda olduklarını
vurguladı. Türkiye'nin önemli bir potansiyeli bulunduğuna işaret
eden Babacan, şunları kaydetti: ''Türkiye'nin özel sektörü Türkiye
ekonomisini kanatlandırıp uçurmaya, çok farklı noktalara hızlı
şekilde götürmeye yetecek özel sektördür. Kamu sektöründen artık
fazla şey beklemeyeceğiz. Artık kamu harcamalarıyla, finansal mali
açıklarla, bütçe açıklarıyla ya da parasal genişlemeyle kimse
büyüme beklemesin. Düşük enflasyon ortamında istikrarlı,
sürdürülebilir ve yüksek büyüme, özel sektörün aktivitesiyle, özel
sektörün yatırımlarıyla olacak. Biz politikalarımızı bu temel
üzerine kurguladık ve bundan da asla taviz verilmeyecektir.''