Babacan, Merkez Bankası'na yüklendi

Abone ol

Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan da, Kur'a müdahale etmeyen Merkez Bankası'na yüklendi..

Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan da bu sabah IMF, Dünya Bankası yetkilileri ile temaslar ve son ekonomik gelişmeler üzerine düzenlediği basın toplantısında Merkez Bankası'na yüklendi. Babacan, basın mensuplarının bir sorusu üzerine, Merkez Bankası'nın öncelikle özerk bir kuruluş olduğunu, enflasyonla mücadelede başarılı olan ülkelerde bu özerkliğin önemli olduğunu söyledi. Ardından Babacan, "Fiyat istikrarı önemli ancak fiyat istikrarının yanı sıra diğer hedeflerin de gözönünde bulundurulması son derece doğal" dedi. Merkez Bankası ve kura ilişkin bir soru üzerine Babacan, Merkez Bankası'nın öncelikle özerk bir kuruluş olduğunu, enflasyonla mücadelede başarılı olan ülkelerde bu özerkliğin önemli olduğunu söyledi ve şunları kaydetti: ''Merkez Bankası'nın önceliği fiyat istikrarıdır. Bunda da önemli araçlarından biri gecelik faiz oranlarıdır. Savaşın bitmesiyle Nisan ve Mayıs aylarında sisteme önemli bir mevduat girdi. Bu rakamın önemli bir kısmı dövizdi. Halk hızla TL'ye yöneldi. Bu durum aslında uzun vadeli olarak sevindirici ama kısa zamanda ve hızlı bir şekilde düştü. İhracatçı açısından zor bir durum. Fiyat istikrarı önemli ancak fiyat istikrarının yanı sıra diğer hedeflerin de gözönünde bulundurulması son derece doğal.'' Bakan Babacan, hükümetin önünde iki önemli konu olduğunu, bunlardan birisinin uygulanan program, diğerinin de Avrupa Birliği için gereken reformlar olduğunu söyledi. Dalgalı kur olumlu Bir gazetecinin Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun ''ne zaman kur düşse, faiz yüksek olsa, krize giriyoruz'' şeklindeki sözlerini hatırlatması üzerine, şunları söyledi: ''Dalgalı kuru piyasalar belirler. Dalgalı kur iç ve dış şokları emen bir sistem. Sabit bir kur uygulandığı zaman durum öyle değil. Sabit kurda, devlet müdahalesi var. Devlet belli bir noktadan sonra (ben bu işi bırakıyorum) dediğinde büyük bir dalgalanma olur. Şu anda suni bir sıkıntı söz konusu. Cari işlemler dengesi açığı herkes tarafından belirtilen bir noktaya ulaştığında ister istemez kurlarda yukarıya doğru bir hareket olur. Biraz sabretmek gerekir. Kırk yıllık sorunları bir anda çözmek güç.'' ABD'den gelecek kredi konusu Devlet Bakanı Ali Babacan, ''ABD'den gelecek ek destek çerçevesinde, 1 milyar dolar hibe ya da 8.5 milyar dolarlık kredi için ABD Hazine Bakanlığı yetkilileriyle Haziran ayı içerisinde görüşmeler başlayacak'' dedi. Babacan, Hazine'de düzenlediği basın toplantısının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Babacan, ''5. gözden geçirmenin tamamlanması ve yapısal reformların yasalaşması için bir taviz söz konusu mu?'' şeklindeki soruya, şu yanıtı verdi: ''Yasalarla ilgili taahhüt vermemiz söz konusu değil. Bunlar TBMM'nin doğal sürecinde gerçekleşecek. Öncelik sırası belirlersek, sosyal güvenlik konusundaki yasalar birinci önceliklidir. Sosyal güvenlik konusunda tasarıların yasalaşmasının 5. gözden geçirmenin ön şartı olması gündemde. Ayrıca, bu yasalar yüzde 6.5 faiz dışı fazlanın tutturulması için önem taşıyor.'' Bir gazetecinin program üzerinde mali baskıların başladığı şeklindeki ifadesi üzerine Babacan, şunları söyledi: ''İlk dört ayda faiz dışı fazlada hedef tutturuldu. Bundan sonrasının düşünülmesi gerekiyor ve aynı kararlılıkla programın sürdürülmesi gerekiyor. Yüzde 6.5'luk faiz dışı fazla hedefi oldukça agresif ve yüksek bir hedef. Ancak borç stoğunun düşürülmesi için de gerekli. Faiz dışı fazla hedefi hiçbir şekilde taviz verilmeden uygulanacak. Bu zor bir hedef.'' Tarım fiyatları Babacan, bazı tarım ürünlerinde yapılan fiyat artışlarına ilişkin soru üzerine de, her tarım ürününün ayrı ayrı piyasası ve özel durumları bulunduğunu, fiyatların o ürünün piyasası neyi gerektiriyorsa, o çerçevede belirlendiğini belirtti. Devlet Bakanı Babacan, ana stratejinin dışına çıkılmamasının önemli olduğunu, bütçeye getirilecek yük açısından ele alındığında, genel bütçe hedefleri çerçevesinde, fiyatların şekillendiğini kaydetti. Kamuda çalışan işçilerin toplu sözleşmelerine ilişkin bir soru üzerine de Babacan, bu toplu sözleşme görüşmelerinin önümüzdeki dönem başlayacağını belirterek, ''Biz istiyoruz ki çalışanlarımız ülkenin ekonomik durumu düzeldikçe, bu kesimdekilerin de refahının bir ölçüde artmasıdır.'' Babacan, bir gazetecinin yapısal reformlardaki gecikmelere ilişkin bir sorusu üzerine, şöyle devam etti: ''IMF ve Dünya Bankası ile sürdürdüğümüz anlaşmalar öncelikle, Türkiye için doğru olduğuna inandığımız programlardır. IMF'den 2004 yılına kadar alacağımız kredi 4 milyar dolardır. 2003 yılında ödeyeceğimiz borç toplam 90 milyar doların üzerindedir. Hem IMF hem Dünya Bankası ile program yürütmemiz uluslararası para kuruluşlarının güveni ve desteği açısından önemlidir. Ayrıca, buralardan gelecek finansman da uygundur.'' Babacan, yapısal reformlarla ilgili sorunun yinelenmesi üzerine, eskisi gibi 15 günde 15 yasa çıkarılmasından yana olmadıklarını ifade ederek, ''Meclis'in doğal çalışma sürecine müdahale etmemeyi uygun buluyoruz'' dedi.

Günün Önemli Haberleri