Babacan: Kısa vadede iyi ama...
Abone olBaşbakan Yardımcısı Ali Babacan, 4.5 ayda taksitli kredi kartı borcunda 9 milyar liralık azalma olduğunu açıkladı. Babacan, tüketimin hem ha...
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 4.5 ayda taksitli kredi kartı
borcunda 9 milyar liralık azalma olduğunu açıkladı. Babacan,
tüketimin hem halkı hem bankaları hem de hükümeti kısa vadede mutlu
ettiğini ama orta-uzun vadede riskler olduğunu ve önlemler
aldıklarını belirtti.
Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) 57. Olağan Genel Kurulu’nda
konuşan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ’güven’in ekonomi önemini
vurgulayarak, "Tüm ekonomi politikalarında güven esastır diyoruz
ama bakacılık sektöründe güven olmazsa olmaz temel unsur.
Bankalarımız en basit tabiriyle güven müesseseleri. İnsanlar belli
bir getiriyle beraber geri alabileceklerine inandıkları için
güvenerek paralarını bankalara emanet ediyorlar. Bankalar belirli
kar hadleri içerisinde bu paraların daha sonra kendilerine geri
ödeneceği güveniyle kredi kullandırıyorlar. Reel kesim ancak
geleceğe güvenle bakabiliyorsa yatırım yapıyor, kredi kullanıyor.
İşte bu güven zincirinde gerçekleşen herhangi bir kırılma önce
banka sektöründeki bozulmaya ama en nihayetinde ekonominin
genelinde ciddi olumsuz bir tabloya sebep oluyor. Burada güveni
kazanmanın zaman aldığını yavaş yavaş oluştuğunu ama güvenin çok
hızlı kaybedilen bir kavram olduğun da vurgulamak istiyorum.
Basamak basamak yıllarca oluşturduğunuz bir güven ortamı
haftalarla, bilemediniz aylarla ifade edilebilen bir süre
içerisinde tamamen bozulabilir. Bu sebepledir güven ortamının
kıymetini çok çok iyi bilmemiz gerekir. Bu güven ortamı nasıl
oluştu, bunun sebepleri nedir, bunun temelindeki dinamikler nedir
çok iyi bilmemiz gerekiyor ki bu güven ortamını sadece ve sadece
güçlendirme yönünde adımlar atalım mevcut güven ortamının erozyona
uğratacak sıkıntıya sokacak yaklaşımlardan kaçınalım" dedi.
"İŞLER İYİYKEN MUTLUYUZ AMA..."
Türk halkının mevduatının başka dışarıdan gelen kaynağın başka
olduğunu ve aynı kalitede olmadığını belirten Babacan,"Bir yıl
vadeli, iki yıl vadeli üç yıl vadeli bir sendikasyon bir kredisi,
iki yıl vadeli bir tahvil özellikle yurt dışından ise bu biz hep
söylüyoruz ’elden gelen öğün olmaz o da vaktinde bulunmaz’ ikisi de
bolken, işler iyiyken gayet mutluyuz. Bankalarımız bir tahvil
ihracına çıkıyor 2 misli 3 misli talep geliyor, hazine bir tahvil
ihracına çıkıyor 7 misli 8 misli talep geliyor gayet güzel. Ama
öyle konjonktürler gelebilir ki onların vadesi dolduğunda tekrar
rol etmeye çalıştığınızda o kadar kolay olmayabilir. Onun için
dikkatli gitmek lazım ve mevduatın daha kaliteli bir kaynak
olduğunu yurt dışından borçlanmaların da çok öyle sırtımızı
dayayabileceğimiz bir kaynak olmadığını dikkate almak lazım. Kendi
halkımızın mevduatı başka dışarıdan gelen ve vadesi belli olan
kaynak başka ikisine aynı kalitede ve güvenle bakamayız bunda belki
önümüzdeki dönemde düzenlemelerde biraz dikkate almak lazım"
ifadelerini kullandı.
Makro ihtiyati tedbirler konusunda Türkiye’nin pek çok ülkeden
ileride olduğunu söyleyen Başbakan Yardımcısı Ali Bbabacan, "Son
küresel kriz pek çok ders verdi bize ama özellikle politika
yapıcılar açısından finansal istikrarın korunmasının her zaman en
öncelikle amaçlardan birisi olduğunu bize öğretti. Sadece mikro
ölçekte bankalarımızı kapsayan düzenlemeler yeterli olmayabiliyor.
Makro finansal risklerin de değerlendirilmesi ve bunlara ilişkin
makro ihtiyati tedbirlerin de uygulanması finansal istikrarın
sürdürülebilmesi için elzem.Türkiye bu konuda pek çok ülkeye
baktığınızda hatta G-20’ye bile baktığınızda oldukça ileri bir
aşamada. Makro ihtiyati tedbirleri uygulamada ve sonuç almada artık
örnek alınan bir ülke haline geldik" dedi.
"TASARRUF ORANIMIZ DÜŞÜK"
Tüketimle ilgili uyarılarda bulunan ve alınan tedbirleri ile ilgili
açıklama Babacan, "Türkiye’de şöyle bir trendlere baktığımızda
tasarruf oranımızın düşük olduğu bir gerçek. Tüketim hele hele
ithalata dayanan tüketim özellikle kolay kredi şartlarıyla da
destekleniyorsa belki bugün için herkesin mutlu olduğu bir tablo
görüyoruz ama orta uzun vadede riskler birikiyor. Lüks tüketimi
yaptıkça insanlar mutlu oluyor, bankalarımız tüketici kredisi
kullandırıyor marjlar diğer kredilere göre daha iyi bankalar mutlu
oluyor, bakıyorsunuz hanehalkı harcamasından büyüme geliyor
istihdam oluşuyor biz hükümet olarak ’bak yüksek büyüdük’ diyoruz
hükümet mutlu oluyor, dolayısıyla herkesin mutlu olduğu bir tablo
çıkıyor bugün için. Ama orta uzun vade için maalesef riskler
birikiyor bunun içindir ki biz 2011 yılında bir grup makro ihtiyati
tedbirimizi devreye soktuk ve 2011’de yüzde 10’a çıkan cari
açığımız 2012’de yüzde 6’ya düştü çok etkili oldu o ilk tur ama
arkasından baktık yeniden kıpırdanma yukarı doğru çıkan tüketim ve
kredi eğilimi yeniden ve yeniden yukarı doğru çıkan bir cari açık.
Biz Ekim 2013’te , Aralık 2013’te ve 1 Şubat 2014’te yürürlüğe
girecek düzenlemeler yaptık. Bunların önemli kısmını BDDK yaptı bir
kısmını Merkez Bankası yaptı yine TMSF bir ölçüde bazı parametre
değişiklikleri yaptı ve sonuçta bunların olumlu sonuçlarını almaya
başladık" ifadelerini kullandı.
KREDİLERDE DÜŞÜŞ
Bireysel kredilerde düşüş, şirket kredilerinde artış olduğunu
belirten Babacan, "Kredi artış oranının hızı yüzde 34.2’ye
ulaşmıştı 16 Mayıs 2014 tarihi itibari ile bu yüzde 21.5’te düştü,
bireysel kredilere baktığımızda Temmuz 2011’de yüzde 38.5 çıkmışız
en son geldiğimiz noktada yüzde 15.7’deyiz. Kredi kartına
baktığımızda Aralık 2012’de yüzde 30.9 yükselmiş artış hızı şuanda
sadece yüzde 2’deyiz özellikle taksitli kredi kartı bakiyesinde
yaklaşık 9 milyar gibi bir düşüş var yılbaşına göre. Halkın
taksitli kredi kartı borcu dört buçuk ay gibi bir süre içerisinde 9
milyar gibi düzeldi bunlar iyi trendler ve aldığımız tedbirlerin de
etkisini gösteriyor. 13 haftalık ortalamada bireysel kredilerde 16
Mayıs itibari ile yüzde 3.3’lük düşüş var fakat şirketler kesiminde
kullanılan kredilerde yüzde 20.5 artış var tam da bizim istediğimiz
sonuç. Zaten biz bunu Ekim ayında açıkladık ’tüketici kredilerinde
daha dikkatli olmalıyız ama kredi yatırım içinse üretim içinse
ihracat içinse bunun önü açık’ demiştik çok şükür bu gerçekleşiyor,
bu dengeleme banka bilançolarında. Bu mesajı bankalarımız iyi aldı
düzenlemelerle beraber de uygulamada da güzel sonuçlar oluştu"
dedi.
(İHA)