Babacan karanlık çevrelere seslendi
Abone olTOBB'un toplantısına katılan Devlet Bakanı Ali Babacan göndermelerde bulundu. Türkiye'nin korku tünelinden geçtiğini söyleyen Babacan'ın sözleri ise şöyle oldu:
Devlet Bakanı Ali Babacan, Türkiye'nin çok uzun ve çok karanlık
bir korku tünelinden geçtiğini ancak o günleri geride bıraktığını
belirterek, "Hala o karanlık tünelin içinde kalan bazı çevrelere
sesleniyorum. Boşuna beklemesinler. Beyhude çaba sarfetmesinler. Bu
tren bir daha asla o tünele uğramayacak." dedi. Devlet Bakanı Ali
Babacan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) bünyesinde
kurulan Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kurulu toplantısına katıldı.
Babacan burada yaptığı konuşmada çözümsüzlüğün, kaosun, karmaşanın,
umutsuzluğun, yarı yoldan dönmenin Türkiye'nin kaderi olmadığını,
bu ülkede iyi şeylerin de olabileceğini göstermek için
çalıştıklarını ifade ederek, kimin ne projesi varsa, ne yeteneği
varsa bunları Türkiye'nin yararına sunmak istediklerini söyledi.
Türkiye'nin çok uzun ve çok karanlık bir korku tünelinden geçtiğini
ancak o günleri şimdi geride bıraktığını vurgulayan Babacan, "Bugün
Türkiye ekonomisi çok daha güçlü, çok daha dirençli bir yapıya
kavuşmuş durumda. Hala o karanlık tünelin içinde kalmış bazı
çevrelerin ısrarla Türkiye'yi yeniden karanlığa çekmeye
çalıştıklarına şahit oluyoruz. Ben buradan hala o tünelde
bekleyenlere bir kez daha seslenmek istiyorum. Boşuna
beklemesinler. Beyhude çaba sarfetmesinler. Bu tren bir daha o
tünele uğramayacak. Eskiye özlem duyanların, geçmişin karmaşasını,
kaosunu özleyenlerin artık değişen Türkiye'yi, çehresini yenileyen
Türkiye'yi farketmeleri gerekiyor" diye konuştu. Babacan,
Türkiye'nin artık 'ne olacak bu memleketin hali' soruları yerine
'isteyince oluyormuş' sözlerinin söylendiği bir ülke haline
geldiğinin altını çizerek Türkiye'nin önüne bir yol haritası
çizdiğini ve hedeflerini kararlılıkla gerçekleştirdiğini söyledi.
Ekonomide özellikle geçen haftalarda çok iyi gelişmeler olduğunu
belirten Babacan, bu gelişmelerin, hükümetin ekonomik programıyla
uyumluluk gösterdiğini ifade ederek konuşmasına şöyle devam etti:
"Ekonomide güven ve istikrar tesis edildi. Sürdürülebilir ve
sağlıklı bir büyüme trendine girildi. Aynı zamanda büyüme, kamu
eliyle değil öngördüğümüz gibi özel sektör eliyle gerçekleşti.
Benzeri sevindirici gelişmeler enflasyonda da yaşandı. TEFE ve
TÜFE'de bir kez daha aylık enflasyon eksi olarak gerçekleşmiş, yıl
sonu hedefimizle tutarlı bir enflasyon rakamı yakalandı. Dış
ticaret ve turizm gelirlerinde de yine sevindirici gelişmeler
yaşandı. Bankacılıktan tarıma, enerjiden sosyal güvenliğe kadar
birçok alanda reform niteliğinde düzenlemeler yaptık ve yapmaya
devam ediyoruz." Doğrudan yatırımlar konusunda hükümetin ve sivil
toplum örgütlerinin desteği ile önemli gelişmeler yaşandığını
belirten Babacan, bu sayede Türkiye'nin uluslararası saygınlığının
arttığını ifade etti. Babacan, 2003 yılı Haziran ayında kabul
edilen Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu'nun, Türkiye ekonomisi
için bir dönüm noktası oluşturduğunu vurgulayarak, bu kanunun
yürürlüğe girmesinden bugüne kadar 2 bine yakın yabancı sermayeli
şirketin kurulduğunu ve bu sayede 900 milyon dolarlık uluslararası
sermaye girişinin yaşandığını kaydetti. Babacan, "Başlangıcından
Kanun çıkana kadar kurulan yabancı sermayeli şirket sayısının 6 bin
600 olduğu hatırlanırsa bir yılda 2 bin şirketin ne anlama geldiği
daha iyi anlaşılacak. Ancak bir yaptıklarımızı yeterli olarak
görmüyoruz. Türkiye'nin çok daha fazla yatırıma ihtiyaç duyduğunu
biliyoruz" şeklinde konuştu. Türkiye'nin yabancı yatırımcıları
çekmesi için gerekli yapısal reformları yaptıklarını dile getiren
Babacan, yerli ve yabancı sermayenin siyasi ve ekonomik istikrar
ortamında yatırım yapacağını belirtti. Babacan, AK Parti Hükümeti
ile Türkiye'de siyasi istikrarın yakalandığını ve bununla birlikte
ekonomik istikrarın da yakalandığını belirterek, "Nerede kimin bir
mazereti varsa, kim neden yakınıyorsa onun üzerine kararlılıkla
gitmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla ne sadece laf üretmek ne de sadece
mazeret üretmek gibi bir seçeneğimiz kalmadı. Bu yüzyıl Türkiye'nin
yüzyılı olacaktır. Ben buna gönülden inanıyorum. Reel sektörün de
inandığını biliyorum" dedi.