Babacan hassasiyetlere duyarlı

Abone ol

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, TUSİAD YİK toplantısında konuştu. Babacan mutlaka halkın hassasiyetlerini gözetmek zorunda olduklarını söyledi.

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, halkın hassasiyetlerini gözetmek, iyi bilmek zorunda olunduğunu bildirdi. Babacan, TÜSİAD YİK toplantısında yaptığı konuşmada, AB sürecinde bazı yanlış algılamalar olabileceğini belirterek, şunları söyledi: ''Türkiye zoru görünce kaçan zihniyet yüzünden birçok alanda gelişmiş ülkelerden geri kaldı. Şimdi biz bu mesafeyi azaltmak için çok büyük ve hızlı adımlar atmak zorundayız. Geriye gitmek, yerinde saymak gibi asla bir lüksümüz yok. Tüm bu süreçte mutlaka halkın hassasiyetlerini de gözetmek, iyi bilmek zorundayız. Biz hükümet olarak halkın içinden gelen bir hükümetiz. Türkiye'nin zorluklarını, güçlüklerini gayet iyi biliyoruz. Halkımız nelerden muzdarip gayet iyi biliyoruz. Çok farklı alanlarda yaşanan insan haklarıyla ilgili, özgürlüklerle ilgili sıkıntılarla büyüdük. Onun için bazı konulara bakarken sadece kendi penceremizden değil, biraz da toplumun penceresinden bakmayı da öğrenmek gerekir.'' Babacan, eğitim sistemiyle ilgili çok ciddi adımlar atılması gerektiğini, ülkenin en büyük gücü olacak insan varlığının kalitesinin son derece önemli olduğunu vurguladı. Bakan Babacan, ''Dünya standartlarında şirketlere belki sahibiz, ama dünya standartlarında eğitim sistemine, dünya standartlarında üniversitelere de sahip olmayı gönülden arzu ediyoruz'' dedi. Hükümet olarak sorumluluk alanlarını gayet iyi bildiklerini, yaptıkları icraatın da ortada olduğunu vurgulayan Ali Babacan, kendilerinin sorumluluk alanlarını bildiği gibi, tüm kuruluşların da kendi sorumluluk alanlarıyla ilgili çalışmalarını yoğunlaştırmalarını arzu ettiklerini söyledi. -TÜSİAD'A TEŞEKKÜR- Babacan, yaptıkları reformların, Türkiye'nin içinden geçeceği transformasyon sürecinin ''AB istiyor'' diye yapılmadığını da kaydetti. Konuşmasında bütçe açığının GSMH'ye oranının gelecek yıl yüzde 3'ün altına ineceğini belirten Babacan, 2006 yılında ilk Maastricht kriterinin yakalanmış olacağını bildirdi. Babacan, toplam kamu borcunun GSMH'ye oranında yüzde 60 olan Maastricht kriterinin de en geç 2007 yılında, hatta belki 2006'da yakalanacağını söyledi. Babacan, ekonomideki olumlu gelişmelerin artık istihdama da yansımaya başladığını anlattı. Ekonominin toparlanmasında özel sektörün, yani sanayici ve işadamlarının önemli bir itici güç olduğunu kaydeden Babacan, bugün atılıma geçmiş, yıldızı parlayan bir ekonomi varsa, bunun sanayi ve işadamlarının katkıları ve fedakarlıkları sayesinde olduğunu söyledi. Ali Babacan, AB ile ilgili müzakere sürecine değinirken de TÜSİAD gibi birikimli, tecrübeli bir kuruluşun bu sürecin her an içinde olacağını, çalışma programı ne olursa olsun TÜSİAD'ın eleştirilerinin, yaptığı çalışmaların katkı sağlayacağını belirterek, TÜSİAD'a AB bağlamında bu noktaya gelmede gösterdiği çabalardan dolayı teşekkür etti. Yatırım ortamıyla ilgili sıkıntıları da yavaş yavaş çözerek çalışmalarına devam edeceklerini belirten Babacan, ekonomide belirgin müdahaleci olmayacaklarını kaydetti. Babacan'ın konuşmasından sonra toplantı basına kapalı olarak devam etti. Bu bölümde Babacan da salonda kalarak TÜSİAD üyelerinin görüşlerini dinledi ve açıklamalar yaptı.

Günün Önemli Haberleri