Babacan AB'nin sözünü bekliyor
Abone olDevlet Bakanı Ali Babacan, Türkiye'nin AB üyeliğine kabul edilmesinden sonra, birliğin dünyada algılanışının ''köklü bir değişime'' uğraşacağını söyledi.
Devlet Bakanı Ali Babacan, Türkiye'nin AB üyeliğine kabul
edilmesinden sonra, birliğin dünyada algılanışının ''köklü bir
değişime'' uğraşacağını söyledi. Babacan son durumu
değerlendirirken de, ''beklentimiz, tüm şartları yerine getirmiş,
tüm sözlerini dürüst şekilde yerine getirmiş bir Türkiye'nin, yine
kendisine söz verildiği gibi 3 Ekim'de müzakere sürecine
başlamasıdır'' dedi. Bakan Babacan, Referans Gazetesi ve Açık
Toplum Enstitüsü tarafından Kayseri Kültür Merkezi'nde düzenlenen
''Türkiye'nin Yıldız Şehirleri'' konferansında, Anadolu'nun bütün
şehirlerinin Kayseri'den alacağı dersler olduğunu kaydetti.
Ankara'da Türkiye'nin her yerinden gelen problemlerle karşı karşıya
kaldıklarını ifade eden Babacan, şöyle devam etti: ''Bizlere
problemlerini, dertlerini anlatan belediye başkanlarına diyoruz ki,
(Gidin Kayseri Belediyesi'ni bir görün, TEDAŞ'tan geliyorlar (Çok
kayıp kaçak var) diyorlar (Gidip Kayseri ve Civarı Elektrik A.Ş'yi
görün) diyoruz. Biliyorsunuz 49 ilde teşvik uygulamamız var. Bu
iller içinde olmayan diğer 32 il de gelip (Teşvik yok, yatırım
yapılmıyor) diyor. (Kayseri'de teşvik mi var ki 139 fabrikanın
temeli aynı anda atılıyor?) diye soruyoruz.'' Babacan, Türkiye'de
artık değişimin getirdikleri, sonuçlarının tartışılması gerektiğini
vurgularken, ''değişime ayak uydurmak zorundayız. Süreç hızlı
şekilde ilerlediği için belki farkedemiyoruz. Ancak, Kayserili
sanayici, işadamı enflasyonsuz ortamda çalışmayı konuşuyor.
Sorunlar yok mu? Elbette var. Sanayicimizin, işadamlarımızın,
esnafımızın sorunları var. Bunları biliyoruz ve çözümlemek için
üzerine eğiliyoruz'' diye konuştu. -17 ARALIK ÖNCESİ VE SONRASI-
Bugün konuşulanlar ile 3 yıl önce konuşulanların çok farklı
olduğuna işaret eden Babacan, ''bundan 3-4 yıl önce ne olacağı
belli olmayan enflasyonu konuşuyorduk, bugün (Enflasyonu yüzde
5'ten 3'e nasıl düşürürüz, enflasyonsuz ortamda nasıl
çalışabiliriz?) diye konuşuyoruz. Artık, rekorların, sürdürülebilir
büyümenin devamından bahsediyoruz'' dedi. Babacan, kimsenin 17
Aralık'tan önceki Türkiye ile 17 Aralık'tan sonraki Türkiye'yi
mukayese edemeyeceğini, Türkiye'yi ayrı bir klasmana sokacak,
ileriye götürecek bir dönemin başladığını bildirdi. Türkiye'nin AB
ile 3 Ekim'de müzakerelere başlayacağını kaydeden Babacan, şöyle
devam etti: ''Bu uzun bir süreci kapsıyor. Başta ekonomi olmak
üzere sistemi yeniden gözden geçireceğiz. Bazı başlıklarda uyum
için zamana ihtiyacımız olacak. Ancak, Avrupa müktesebatı için 10
yıl gibi bir uyum sürecine ihtiyaç yok. Çünkü, Türkiye köklü
reformları kısa zamanda yaptı ama farklı sektörlerin uyumu için
zamana ihtiyaç var. Türkiye, sabırlı şekilde, hedefinden ayrılmadan
ilerlediği sürece, zamanı geldiğinde AB üyeliğine kabul
edilecektir. Bizim bu konudaki politikamızda asla tereddüt yok.''
-''AB'NİN DÜNYADA ALGILANIŞI DEĞİŞECEK''- Babacan, AB'ye uyum
sürecinde yapılanların AB olmadan da yapılabileceğine işaret
ederken, birliğin bunlara sadece takvim getirdiğini kaydetti.
Türkiye'nin birliğe üyeliğinin kabul edilmesinden sonra AB'nin
dünyada algılanışının köklü bir değişime uğrayacağını savunan
Babacan, AB'de son dönemlerde tartışılan konuları da olgunlukla
karşılamak gerektiğini söyledi. Korkular üzerine inşa edilen
politikaların geçici olarak bazı kesimlerden alkış alacağına, uzun
vadede ise kötü sonuçlar vereceğine işaret eden Babacan, şunları
anlattı: ''Kazanımlar üzerine yenilerini inşa etmek, gelişmeye,
ilerlemeye açık olan politikalar her zaman tüm dünya için daha iyi
sonuçlar verir. Türkiye'nin AB'ye üyeliği, 28 ya da 29. ülkenin
üyeliğe kabul edilmesinden çok farklı bir şey. Türkiye'nin AB'ye
üyeliği, AB'yi çok farklı bir özelliğe kavuşturuyor. AB'nin
geleceğinin artık barış içerisinde buluştuğu bir proje haline
gelecek. Yapılan araştırmalar, beyanatlar bu önemli değişimin bir
neticesi.'' -GÜVEN FAKTÖRÜ- Babacan, AB'nin ortak değerlerinin
gücüne inandıklarını ifade ederek, şöyle konuştu: ''Bizim
beklentimiz, tüm şartları yerine getirmiş, tüm sözlerini dürüst
şekilde yerine getirmiş bir Türkiye'nin, yine kendisine söz
verildiği gibi 3 Ekim'de müzakere sürecine başlamasıdır. Bizim elde
ettiğimiz bu başarının altındaki temel faktör güvendir. Güven öyle
bir değerdir ki zor elde edilir, kolay kaybedilir. Biz ticaretin
temel ilkesi olan güveni siyasette de uyguluyoruz. Sözünde duran bu
ortamdan başarıyla çıkan olacaktır.'' Babacan bu arada, Türkiye'nin
sağladığı istikrar ortamını bozmak isteyenler bulunduğunu
savunurken, ''(şu tarihte şunlar olacak) diye tarihler
belirleyenler, bir kaos ortamı oluşturmaya çalışanlar''
bulunduğundan yakındı. Babacan, bunlara izin vermeyeceklerini
söylerken, Türkiye'nin elindeki tarihi fırsatı geri tepmesi
halinde, kimsenin çocuklarına, torunlarına hesap veremeyeceğini
kaydetti.