Babacan AB ülkelerini uyardı
Abone olDışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, AB'den "güveni sarsacak yaklaşımlardan uzak durmasını" istedi.
Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, AB
Büyükelçilerine verdiği yemekte zaman zaman bazı AB ülkelerinden
gelen olumsuz mesajların AB'nin taahhütlerine ilişkin kuşkular
yarattığını belirterek, AB'den "güveni sarsacak yaklaşımlardan uzak
durmasını" istedi.
"Türkiye, artık bir serbest tartışma ülkesi" ifadesini de kullanan Babacan, AB Dönem Başkanlığı sırasında izlediği tutumdan dolayı Fransa Büyükelçisi Bernard Emie ve Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner'e teşekkür etti. Ali Babacan, Fransa'nın AB Dönem Başkanlığının sona ermesi dolayısıyla Ankara Palas'ta AB Büyükelçilerine bir öğle yemeği verdi. Dışişleri Bakanlığı'nın AB ile ilgili yetkililerinin de bulunduğu yemekte bir konuşma yapan Ali Babacan, Türkiye'nin AB katılım sürecine dikkat çekerken zaman zaman bazı AB üyelerinden gelen olumsuz mesajların, AB'nin taahhütleri konusunda kuşkular yarattığına işaret etti. Aralık 2007'de AB Zirvesi'nin sonuç bildirgesine ilişkin olarak Türkiye ile ilgili tartışmaların meydana geldiğini, benzer tartışmaların Aralık 2008'de de yaşandığını anımsatan Babacan, bu tür tartışmaların da Türkiye'deki reform ivmesini olumsuz etkilediğini vurguladı. Avrupa Birliği'nin Türkiye'nin üyeliği ile ilgili güveni sarsacak yaklaşımlardan uzak durmasını isteyen Babacan, güvenin, Avrupa Birliği'nin önemli bir güç kaynağı olduğunu belirterek "Güvenin zayıflaması, Avrupa Birliği'nin etkinliğinin zayıflaması anlamına gelecektir" uyarısını yaptı.
"ER GEÇ HALKIMIZ HAK ETTİĞİ TRANSFORMASYON TAMAMLANACAK"
Ali Babacan, "Hükümetimiz Avrupa Birliği reformları konusundaki kararlılığı tamdır. Bu konuda hiç kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın. Belki bu reformların hızı içinde bulunduğumuz şartlara göre değişecektir. Kimi zaman bu reformlar daha hızlı, kimi zaman daha yavaş olabilecektir ancak er yada geç Türkiye, halkımızın hak ettiği bu transformasyon sürecini tamamlayacaktır" şeklinde konuştu. Cuma günü Brüksel'de gerçekleşecek katılım konferansında iki başlığın daha açılacağını anımsatan Babacan, Türkiye'nin daha fazla fasıl açılmasını istediğini, birçok fasıl teknik olarak müzakerelere hazır olduğunu belirterek "Ancak farklı siyasi gerekçelerle ve farklı üyelerin farklı engellemeleri sebebiyle teknik olarak hazır olan fasılları maalesef bugün itibariyle açamıyoruz" şeklinde konuştu. Dışişleri Bakanı, reform sürecinin belki zaman alacağını ancak bu süreçten artık geri dönüş olmadığının, Türkiye'nin artık açık bir toplum olduğunun altını çizerek, "Türkiye, artık bir serbest tartışma ülkesidir" ifadesini kullandı. Babacan, Türk halkının reformların arkasında olduğunu da vurguladı. Türkiye'de reform yolunda yapılan çalışmalara ilişkin bilgi de veren Babacan, halen TBMM'nin gündeminde 30 yasanın bulunduğunu, Ulusal Program'ın da, neler yapılacağına ilişkin takvim çalışmalarının ardından yayınlanacağını anlattı. Konuşması sırasında Kıbrıs'a da değinen Babacan, Türkiye'nin 2004 yılında bir çözüm olması için çok çalıştığını ancak Annan Planı'nın Rumlar tarafından reddedildiğini belirterek, Türkiye'nin Kıbrıs sorununun çözümlenmesi konusundaki kararlığını vurguladı. Türkiye'nin Kıbrıs'ta sürdürülen müzakere sürecine tam destek verdiğini ifade eden Babacan, sürecinin hızla yürütülmesi gerektiğine inandıklarını da söyledi.
FRANSA'YA TEŞEKKÜRLER
Ali Babacan, konuşmasının son bölümünde Temmuz başından bu yana AB Dönem Başkanlığını yürüten Fransa'nın başkanlığı sırasında Türkiye'nin ilişkin tutumuna değindi. Babacan, "Bu dönem başkanlığının normal bir dönem başkanlığı olması önemliydi ve bu süreci nispeten sorumsuz bir şekilde geçirdiğimiz için ben Sayın Büyükelçi Emie ve muhatabım Sayın Bakan Bernard Kouchner'e teşekkür etmek istiyorum" dedi. Ali Babacan, Türkiye'nin bundan sonraki katılım sürecinin de sorunsuz bir biçimde devam etmesi umudunu da dile getirdi.
"Türkiye, artık bir serbest tartışma ülkesi" ifadesini de kullanan Babacan, AB Dönem Başkanlığı sırasında izlediği tutumdan dolayı Fransa Büyükelçisi Bernard Emie ve Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner'e teşekkür etti. Ali Babacan, Fransa'nın AB Dönem Başkanlığının sona ermesi dolayısıyla Ankara Palas'ta AB Büyükelçilerine bir öğle yemeği verdi. Dışişleri Bakanlığı'nın AB ile ilgili yetkililerinin de bulunduğu yemekte bir konuşma yapan Ali Babacan, Türkiye'nin AB katılım sürecine dikkat çekerken zaman zaman bazı AB üyelerinden gelen olumsuz mesajların, AB'nin taahhütleri konusunda kuşkular yarattığına işaret etti. Aralık 2007'de AB Zirvesi'nin sonuç bildirgesine ilişkin olarak Türkiye ile ilgili tartışmaların meydana geldiğini, benzer tartışmaların Aralık 2008'de de yaşandığını anımsatan Babacan, bu tür tartışmaların da Türkiye'deki reform ivmesini olumsuz etkilediğini vurguladı. Avrupa Birliği'nin Türkiye'nin üyeliği ile ilgili güveni sarsacak yaklaşımlardan uzak durmasını isteyen Babacan, güvenin, Avrupa Birliği'nin önemli bir güç kaynağı olduğunu belirterek "Güvenin zayıflaması, Avrupa Birliği'nin etkinliğinin zayıflaması anlamına gelecektir" uyarısını yaptı.
"ER GEÇ HALKIMIZ HAK ETTİĞİ TRANSFORMASYON TAMAMLANACAK"
Ali Babacan, "Hükümetimiz Avrupa Birliği reformları konusundaki kararlılığı tamdır. Bu konuda hiç kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın. Belki bu reformların hızı içinde bulunduğumuz şartlara göre değişecektir. Kimi zaman bu reformlar daha hızlı, kimi zaman daha yavaş olabilecektir ancak er yada geç Türkiye, halkımızın hak ettiği bu transformasyon sürecini tamamlayacaktır" şeklinde konuştu. Cuma günü Brüksel'de gerçekleşecek katılım konferansında iki başlığın daha açılacağını anımsatan Babacan, Türkiye'nin daha fazla fasıl açılmasını istediğini, birçok fasıl teknik olarak müzakerelere hazır olduğunu belirterek "Ancak farklı siyasi gerekçelerle ve farklı üyelerin farklı engellemeleri sebebiyle teknik olarak hazır olan fasılları maalesef bugün itibariyle açamıyoruz" şeklinde konuştu. Dışişleri Bakanı, reform sürecinin belki zaman alacağını ancak bu süreçten artık geri dönüş olmadığının, Türkiye'nin artık açık bir toplum olduğunun altını çizerek, "Türkiye, artık bir serbest tartışma ülkesidir" ifadesini kullandı. Babacan, Türk halkının reformların arkasında olduğunu da vurguladı. Türkiye'de reform yolunda yapılan çalışmalara ilişkin bilgi de veren Babacan, halen TBMM'nin gündeminde 30 yasanın bulunduğunu, Ulusal Program'ın da, neler yapılacağına ilişkin takvim çalışmalarının ardından yayınlanacağını anlattı. Konuşması sırasında Kıbrıs'a da değinen Babacan, Türkiye'nin 2004 yılında bir çözüm olması için çok çalıştığını ancak Annan Planı'nın Rumlar tarafından reddedildiğini belirterek, Türkiye'nin Kıbrıs sorununun çözümlenmesi konusundaki kararlığını vurguladı. Türkiye'nin Kıbrıs'ta sürdürülen müzakere sürecine tam destek verdiğini ifade eden Babacan, sürecinin hızla yürütülmesi gerektiğine inandıklarını da söyledi.
FRANSA'YA TEŞEKKÜRLER
Ali Babacan, konuşmasının son bölümünde Temmuz başından bu yana AB Dönem Başkanlığını yürüten Fransa'nın başkanlığı sırasında Türkiye'nin ilişkin tutumuna değindi. Babacan, "Bu dönem başkanlığının normal bir dönem başkanlığı olması önemliydi ve bu süreci nispeten sorumsuz bir şekilde geçirdiğimiz için ben Sayın Büyükelçi Emie ve muhatabım Sayın Bakan Bernard Kouchner'e teşekkür etmek istiyorum" dedi. Ali Babacan, Türkiye'nin bundan sonraki katılım sürecinin de sorunsuz bir biçimde devam etmesi umudunu da dile getirdi.