Babacan, 3 yıllık yeni planı açıkladı

Abone ol

Devlet Bakanı Babacan, üç ülkeyi içine alan uluslararası yatırımcılarla toplantı turunu Londra'da tamamladı. Babacan toplantı sonunda, 3 yıllık yeni ekonomi planını anlattı.

Devlet Bakanı Babacan, üç gün süren ve üç ülkeyi içine alan uluslararası yatırımcılarla toplantı turunu Londra'da tamamladı. Dün akşam temaslarıyla ilgili olarak Londra'daki Türk basın mensuplarına bilgi veren Ali Babacan, Hollanda, Almanya ve İngiltere'deki yatırımcı kuruluşlar ile finans çevrelerine Türkiye'deki son gelişmeleri birinci ağızdan anlattığını söyledi. Temasları sırasında finans kuruluşları ile toplantılar düzenleyerek, Türkiye ve AB'ni tartıştıklarını kaydeden Babacan, Londra'da finans çevreleri ve bazı kredi değerlendirme kuruluşları ile de görüştüğünü açıkladı. Temaslarının, muhataplarına Türkiye'deki son gelişmeleri ilk elden anlatma açısından önem taşıdığını anlatan Babacan, ''Avrupalı yatırımcılar ve finans kuruluşları, Türk ekonomisinde son yıllarda sağlam ve olumlu gelişmeleri yakından takip ediyorlar. Enflasyon, borç stoğu, ihracat rakamları ve faiz hadlerinde elde ettiğimiz başarılar takip ediliyor'' dedi. YENİ EKONOMİK PROGRAM Babacan, hükümet olarak üç yıllık bir yapısal reformlar üzerinde çalıştıklarını ve bunu temasları sırasında muhataplarına anlattıklarını hatırlatarak, şöyle devam etti: ''Üzerinde çalıştığımız üç yıllık reformlar yapısal ağırlıklı olacak. Sıkı para politikaları, serbest kur rejimi gibi unsurlardan oluşan yapısal reformlar önümüzdeki 3 yılı kapsayacak. 2005-2007 yıllarını kapsayacak olan bu yapısal reformlarla ilgili program 1 Ekim-30 Kasım tarihleri arasındaki 61 günlük pencerede AB'ye sunulacak. Yeni okonomik programımız serbest kur rejimi merkezli olacak.'' Eylül ayı içinde yeni bir stand-by düzenlemesi olacağına işaret eden Babacan, bunu takiben Türkiye'nin Avrupa Birliği sürecinde Aralık ayına kadar önünde 60 günlük bir pencere bulunduğunu ve bu sürede özellikle vergi, sosyal güvenlik ve bankacılık sektöründeki reformların getirdiği uygulamaların büyük önem taşıdığını ifade etti. Hükümetin bugüne kadar uygulanan ekonomik programı kadar bundan sonra atılacak adımların da AB açısından önemli olduğunun altını çizen Babacan, şöyle konuştu: ''Bizim uygulamalarımızda en önemlisi, süreklilik, tutarlılık ve güvendir. Geçmişte yaşanan akşamdan sabaha politikalar değiştirmek, bir durup bir ilerleme şimdiye kadar ekonominin önündeki en büyük promlemlerdi. Biz seçim öncesi açıkladığımız ekonomi programımız ve seçim beyannamemizde yayınladığımız ekonomi politikamızla ilgili ortaya koyduğumuz politikaları AK Parti iktidarı döneminde uyguladık ve bu uygulamalarımızı yurtdışında bir dizi toplantıda anlatmıştık. Şimdi de yaptığımız görüşmelerde beyan edip yaptıklarımızı anlatıyoruz.'' AB, KÜLTÜR VE MEDENİYETLERİ BULUŞTURMALI Ali Babacan, ekonomi politikalarında sürekliliğin altını çizerek, şunları söyledi: ''Hangi ekonomik program olursa olsun eğer uygulayacaklara güven yoksa, oluşmamışsa o programın başarılı olması mümkün değildir. Ziyaret ettiğimiz üç ülkeden Hollanda AB dönem başkanı, Almanya, Avrupa Birliği'nin en büyük ekonomisine sahip, keza İngiltere de öyle.'' Temasları sırasında Türkiye'nin AB için neden önemli olduğunu bir defa daha anlattıklarını kaydeden Babacan, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Türkiye'nin girmesiyle AB'nin ne tür kazanımlar elde edeceğini dile getirdik. AB'nin değerleri evrenseldir. Eğer bu birlikte 25 ülke bir arada ise bunları bir arada tutan evrensel değerlerdir. İnsan hakları, hukukun üstünlüğüdür bir arada tutan değerler. Türkiye'nin de AB'ye kültürel zenginlikler getireceğine inanıyoruz ve bunu anlatıyoruz. Genç ve dinamik nüfusu, AB'nin lokomotif vazifesini görecek. Biz, AB'nin farklı kültürler ve medeniyetlerin buluştuğu bir birlik olmasını istiyoruz. Türkiye'nin içinde bulunduğu AB çok daha güçlü ve etkili bir birlik olacak. Türkiye, önemi gittikçe artan bir ülke. Doğu ile Batı ve dinlar arası köprü oluşturan bir ülke aynı zamanda.'' Babacan, AB sürecinin Türkiye'deki siyasi ve ekonomik reformların geri dönülmezliğinde bir dış çapa görevi yaptığına dikkat çekerek, bu reformların Türkiye için geciktirilmiş ve yıllardır yapılması gereken reformlar olduğunu vurguladı. Türkiye'nin AB sürecine mesafeli bakanların bilgi eksikliğinden böyle davrandıklarını bildiren Babacan, bu günlerde böyle düşünenlerin görüşlerinin değiştiğini gözlemlediklerini söyledi. Önümüzdeki yıl Türkiye'nin AB müzakere sürecinin başlamasını beklediklerini belirten Babacan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün mekik dokur gibi Avrupa ülkelerinde çok sık temasta bulunmalarının, Türkiye'de olup bitenlerin bilinmesi açısından son derece faydalı olduğunu ifade etti. İŞSİZLİĞİ TARTIŞAN YOK Devlet Bakanı Babacan, bir gazetecinin, ''Ekonomik ve siyasi istikrarı sürdürmek bizim elimizde mi?'' sorusunu cevaplarken, bazı çevrelerin olumlu gelişmelerde AK Parti iktidarının etkisi olmadığı gibi görüşler seslendirdiğini ancak bu görüştekilerin daha çok Türkiye'de olduğuna dikkat çekti ve, ''Bugüne kadar ne yaptıysak Türkiye için doğru olduğuna inandığımız için yaptık'' dedi. Türkiye'nin işsizlik gibi daha önemli sorunları olduğu halde basını kasdederek bunların yazılmadığını ve öneriler getirilmediğini savunan Babacan, ''Bize göre Türkiye'nin en önemli sorunu işsizlik problemidir. Türkiye'nin önünde yeni işgücü oluşturma gibi konular var. Biz şu anda krizden çıkış dönemini yaşıyoruz'' diye konuştu. Avrupa Birliği'nin işsizlik oranı yüksek bir Türkiye'yi almakta teredddüt edip etmeyeceği yönündeki soruya karşılık da Babacan, AB üyesi Polonya'da işsizlik oranının yüzde 19, AB'nin merkezi olarak bilinen Euro bölgesinde ise yüzde 9 olduğuna dikkat çekti. Babacan, Türk insanının kendi ülkesinde güvende olduğunu hissetmesi halinde yaşamak ve çalışmak için kendi ülkesini tercih edeceğini kaydetti. Yeni Türk Lirası uygulamasının beraberinde devalüasyon getirip getirmeyeceği sorusunu ise Bakan Babacan, serbest kur rejiminde devalüasyonun geçersiz olduğunu, kurun doğru fiyatını piyasanın belirlediğini vurguladı. Babacan, Türk Lirası'nın artık itibarlı bir para birimi haline geldiğini, 6 sıfır atılınca erimeyen bir para birimi haline geleceğini anlattı. Bakan Babacan, Londra temasları sırasında kredi değerlendirme kuruluşları Fitch ve Sntandart and Poors yetkilileri ile de görüştüğünü sözlerine ekledi.

Günün Önemli Haberleri