ANTALYA Kaş ilçesi Yayla Çavdır Mahallesi'nde, 1969 yılında evinin altına bakkal dükkanı açan Abdurrahman Karataş, uzun yıllar burada esnaflık yaptı. "Abdurrahman Çavuş" namıyla tanınan Karataş, 2004'te vefat etmeden önce oğlu Baki Karataş'a dükkanı açık tutmasını vasiyet ederek, dükkana gelen herkese kendisinin adına ikramlarda bulunmasını ve dua almasını öğütledi.Babasının vefatından sonra bakkalı işletmeye başlayan Baki Karataş, açıldığı ilk günkü halini koruduğu bakkalı, 16 yıldır işletmeyi sürdürüyor. Baba yadigarı iş yerine gözü gibi bakan Karataş, vasiyeti yerine getirmenin huzurunu yaşıyor. Karataş, babasından gördüğü gibi, bakkala gelenleri lokum ve bisküvi gibi ikramlarda bulunmadan göndermiyor. Bakkalın rafları da dahil hemen hemen hiçbir yerini değiştirmeyen Karataş, işi olmadığında yine babasından kalan sandalyede oturarak eski günleri yad ediyor. - Zamanda yolculuğa çıkarıyor Bakkalın 50 yılı deviren tahtadan teşhir rafları, iki kefeli dirhemli terazisi, eskiden olduğu gibi kolilerdeki lokum bisküviler, dükkanın önündeki su sebili, çuvallarda un, şeker ve bakliyat adeta zamanda yolculuğa çıkarıyor. Son mahalle bakkallarından Karataş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babasının çok sevilen, sayılan ve namlı birisi olduğunu söyledi."Gelen geçene yedir içir. Herkesin hayır duasını al" Basınının ölmeden önce kendisini çağırdığını anlatan Karataş, "Babam 'Oğlum gel otur yanıma, sana doyasıya bir bakayım.' dedi. Sonra uzun uzun baktı ve 'Ben nasıl olsa öleceğim. Umudum yok. Benim bu koca kapım kapanırsa sen aşağıdaki kapıyı kapatma. Eşim dostum çok. Gelen geçene yedir içir. Herkesin hayır duasını al.' diyerek vasiyette bulundu." şeklinde konuştu."Babamın hatırasını yaşatmak yetiyor" Babasının vasiyetini yerine getirmek için dükkanı açık tuttuğunu beliren Karataş, gelenlere mutlaka lokum ve bisküvi gibi ikramlarda bulunduğunu, isteyenleri, yemek yedirip çay içirerek uğurladığını ifade etti.Boş zamanlarında babasının sandalyesinde oturduğunu belirten Karataş, "Bakkaldan bir kazancım yok. Babamın hatırasını yaşatmak yetiyor. Baba mesleğine devam ederek herkesin gönlünü almaya çalışıyorum. Ben öldükten sonra da baba yadigarı dükkanımız açık kalsın istiyorum ama bu biraz zor. Çocukların sahil tarafında işleri var. Benden sonra gelip bakkalda duracaklarını zannetmiyorum." ifadelerini kullandı. "Çocukluğumuzun bakkal kokusu var burada" Müşteri Eşref Kocaer de eski mahallesine geldiğinde tarihi bakkal dükkanını mutlaka ziyaret ettiğini söyledi. Bakkal kapanmadığı için mutlu olduklarını dile getiren Kocaer, "Bakkal dükkanına girince çocukluk günlerime geri dönüyorum. Çocukluğumuzun bakkal kokusu var burada. 1994'ten beri burada kıstırma lokum yiyorum. İkram edilen lokum ve bisküvileri yerken sohbet ederek eski günleri anıyoruz." diye konuştu.