Baba Koçyiğit davasından vazgeçti
Abone ol3 çocuğunu kuş gribi nedeniyle kaybeden baba Zeki Koçyiğit, Sağlık Bakanı Akdağ'ın kendisine bazı vaadlerde bulunmasının ardından mahmekeye gitmekten vazgeçti.
Koçyiğit bir ev ve işe tav oldu Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde üç çocuğunu kuş gribi nedeniyle kaybeden baba Zeki Koçyiğit, mahkemeye vermeye hazırlandığı Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın kendisini ziyarete gelmesi ve bazı vaadlerde bulunmasının ardından bu düşüncesinden vazgeçtiğini açıkladı. Üç çocuğunu kuş gribi nedeniyle kaybeden bağrı yanık baba Zeki Koçyiğit, son olarak hayatını kaybeden küçük kızı Hülya'nın ölümüne kadar kapısını herhangi bir yetkilinin açmamasını, özellikle de hükümet yetkililerinden kimsenin kendisini arayıp sormamasına hayli içerlediğini anlattı. Ayrıca Sağlık Bakanlığı'nın zamanında kuş gribi bulunduğunu açıklamamasına da kızdığını kaydeden Zeki Koçyiğit, üç çocuğunun ölümüne neden olan bu hastalığı zamanında açıklamayan bakanlığı 'ihmal nedeniyle ölüme sebebiyet vermek' suçundan mahkemeye vermeye hazırlandığını bildirdi. Ancak, Hülya'nın ölümünün ardından önce Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehdi Eker'in ardından da Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın evine kadar gelerek başsağlığı dileklerinde bulunması ve acısını az da olsa paylaşmalarının kendisini rahatlattığını ifade etti. Kendisine kadrolu iş, bir ev ve 9 gün verdiği yaşam mücadelesini kazanan oğlu Hasan Ali'nin okul masraflarını karşılama sözü veren Bakan Akdağ'ı mahkemeye vermekten son anda vazgeçtiğini anlatan baba Zeki Koçyiğit, "Sağlık Bakanı Recep Akdağ gelmeseydi kesinlikle kendisini mahkemeye verecektim. Ama gelince bu fikrimden vazgeçtim. Geç geldi ama olsun sağolsun bizimle yakından ilgilendi, bana kadrolu bir iş, bir daire ve oğlum Hasan'ın da eğitimini karşılayacağının sözünü verdi. Eğer gelmeseydi kesinlikle kendisini mahkemeye verecektim." dedi. "KESİLEN TAVUKTAN YEĞENLERİM DE YEDİ AMA BENİM ÇOCUKLARIM HASTALANDI" Evinde besleği 8 tavuktan ikisinin 28 Aralık 2005 günü hastalandığını belirten baba Zeki Koçyiğit, bu tavukları kendisinin kesip yediklerini ve herhangi bir rahatsızlık olmadığını, ancak iki gün sonra rahatsızlanan diğer tavuğu oğlu Muhammet Ali ile kızı Fatma'nın birlikte kesip tüylerini yolduklarını, akşam da misafirliğe gelen kardeşleri ve yeğenleri ile birlikte yediklerini bildirdi. Ancak yenilen tavuktan sadece kendi çocuklarının rahatsızlandığını söyleyen baba Koçyiğit, "O gün evde toplam 12 kişi vardı. Kardeşimin çocukları da bizdeydi, onlar da bu tavuktan yedi. Ama kimse rahatsızlanmadı. Sadece benim çocuklarım hastalandı. Önce Muhammet Ali rahatsızlandı onu doktora götürdük geldik, bu kez de Fatma ve Hülya sırayla hastalandılar. Bir anda şok oldum bu başıma gelen nedir diye. Yediğimiz tavuk bize zehir olmuştu. Çocukları alıp tekrar hastaneye gittik oradan da Van'a gönderdiler. Ardından Hasan Ali'de hastalandı. Onu da hemen Van'a götürdük. Ama ne yazık ki canımdan çok sevdiğim çocukların Muhammet Ali, Fatma ve Hülya birer gün aralıklarla hayatlarını kaybetti. Allah kimseye böyle bir acı göstermesin. Bir tavuk yedik ocağımız battı. Bu nasıl bir iştir anlamadım. Yediğimiz tavuk zehir oldu. Artık değil tavuk eti yemek el bile vuramam. Şuan tavuk görsem bile 7 metre öteye kaçıyorum. Bundan sonra tavuğa dokunmakta, yemekte bana haram olsun." şeklinde konuştu. ALİ HASAN GÖZLERİNİ AÇAR AÇMAZ HASTANEDE YUMURTA YEDİ Bu arada baba Zeki Koçyiğit'in 'Tavuk bana haram olsun' sözlerine karşılık 9 gün Van 100 Yıl Üniversitesi Araştırma Hastanesi'nde verdiği yaşam mücadelesini kazandıktan sonra sağlığına kavuşarak evine dönen minik yavru Ali Hasan ise, tavukları sevdiğini, en çok sevdiği yemeğin de yumurta olduğunu söyledi. Minik Hasan Ali'nin tedavi gördüğü hastanede gözlerini açtığında ilk istediği yemeğinde yumurta olduğu öğrenildi. Amca İbrahim Koçyiğit, "Hasan hastanede gözlerini açar açmaz acıktığını ve hemen yumurta istediğini söyledi. Doktorlarından izin aldıktan sonra Hasan hemen yumurta yedi." ifadelerini kullandı.