Baba Garipoğlu her şeyi itiraf etti!
Abone olBaşı kesilerek öldürülen Münevver Karabulut'un mahkemesinde ilk kez Nida ve Cem Garipoğlu birlikteydi. Baba Garipoğlu itiraf etti.
Başı kesilerek öldürüldükten sonra cesedi Etiler'de
bir çöp konteynerine atılan Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem
Garipoğlu ve babası hakim karşısına çıktı.
Baba Garipoğlu cinayeti birlikte işledikleri iddialarını reddetti ancak oğlunu sakladığını itiraf etti. Garipoğlu "Cinayete katılmadım ama oğlum bana cinayeti anlattıktan sonra oğlumu sakladım. Oğlumun nasıl saklandığıyla ilgili sorulara cevap vermek istemiyorum." dedi.
Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'de görülen
duruşmaya tutuklu sanıklar Cem Garipoğlu, Mehmet Nida Garipoğlu,
Ahmet Batur, Mehmet Karakayalı, Habib Kurt ve taraf avukatları
katıldı. Duruşmaya ayrıca şikayetçi olarak Münevver Karabulut'un
annesi Nagihan Karabulut ve babası Süreyya Karabulut katıldı.
CEM GARİPOĞLU İLE BABASI MEHMET NİDA GARİPOĞLU DURUŞMADA
YAN YANA OTURDU
Cem Garipoğlu siyah kazak ve gri kot pantolan giyidiği, sakal
tıraşı olduğu görüldü. Duruşma tutuklu sanıkların kimlik tespitiyle
başladı. Mehmet Nida Garipoğlu 4 çocuğu olduğunu sabıkasız olduğunu
ve sanayi işiyle uğraştığını söyledi. Duruşmada Cem
Garipoğlu ve Mehmet Nida Garipoğlu yan yana oturdu. Emekçi
Hareket Partili kadınlar adına duruşmaya katılma talebinde bulunan
İlke Acar'ın bu talebi mahkemece rededildi.
MÜNEVVER'İ ÇOK SEVDİĞİM OĞLUM KATLETTİ
Tutuklu sanık Cem Garipoğlu daha önce 2. Çocuk Ağır Ceza
MAhkemesinde verdiği ifadeyi tekrar ettiğini eklemek istediği
birşey olmadığını söyledi. Tutuklu sanık Mehmet Nida Garipoğlu
Münevveri öldürülmediğini belirterek, suçlamaları reddeti.
Ağabeyi Hayyam Garipoğlunu Cinayet günü hiç görmediğini
anlatan Nida Garipoğlu," Münevver Karabulut'u çok
sevdiğim oğlum katletmiştir. Oğlum çok büyük bir hata
yaptı. Allahın verdiği canı sadece Allah alır. Oğlum
Karabulut ailesine ve Garipoğlu ailesine çok büyük bir ceza
verdi. Bu hatasının bedelini uzun süre hapiste yatarak
cezasınıı çekecek" dedi.
CİNAYETE KATILMADIM AMA OĞLUMU SAKLADIM
'Allah Karabulut Ailesine sabır versin' diyen Nida
Garipoğlu," Bunu takdir ilahi olarak kabul etmek gerekir, elimizden
başka bir şey gelmiyor. On aydır tutukluyum. Suçsuzum.
Cinayete katılmadım. Münevveri tanımıyorum. Tanımadığım
birini neden öldüreyim, bir insanı öldürmek için bir sebep
olur. Ben öldürmedim. 50 yaşındayım bu yaşıma kadar karakola dahi
gitmedim. Şiddete karşı bir insanım. Oğlum bana cinayeti
anlattıktan sonra oğlumu sakladım. Oğlumun nasıl saklandığıyla
ilgili sorulara cevap vermek istemiyorum. Tahliyemi ve
beraatimi istiyorum" şeklinde konuştu.
"POLİS OLAYDAN 3 SAAT SONRA EVİME GELDİ"
Cem’in bir hata yaptığını söyleyen Nida Garipoğlu, "Cezasını uzun
yıllar cezaevinde kalarak çekecek. Karabulut ailesi ne
yapsa yeridir. Ne yapsak, geri getiremeyiz" şeklinde
konuştu.
Cinayete karışmadığını öne süren Nida Garipoğlu, "Ben cinayete karışmış olsam, cinayeti Bahçeşehir'deki evimde işlemem. Cinayeti bir sürü yer var bize ait, gider orada işlerdim. Eğer evimde işlemiş olsam, öğleden sonrayı bu işe ayırırdım. Etrafı temizlerdim. Oğluma hadi bir taksi çağır, ceseti götür demezdim' şeklinde konuştu.
Gömleğindeki kan lekesiyle ilgili soruya da yanıt
veren Nida Garipoğlu, “ O gün kıyafet değiştirmedim. Polis olaydan
3 saat sonra evime geldi. Münevver’i sordular. Tanımadığımı
söyledim. Evde detaylı çalışma yaptılar. Bana kibarca
oğlumu teslim etmemi istediler. Evde bana ait en ufak bir parmak
izi bulunamadı" dedi.
Olaydan sonra Cem’in Münevverle tartıştığını söyleyerek kendisini Beylikdüzü’ndeki eve bırakmasını istediğini söyleyen Nida Garipoğlu, "Olaydan sonra bıraktım. Evimizi geldim. Cem’in cinayet işlediğini öğrendim" şeklinde konuştu.
CEM GARİPOĞLU TESTERE LAFINI DUYMAK İSTEMEDİ
[PAGE]
Münevver Karabulut'un katil zanlısı olarak yargılanan Cem
Garipoğlu, olaydan pişmanlık duyduğunu belirterek, ''Keşke böyle
bir suçu işlemiş olmasaydım. Keşke Münevver Karabulut'un yerine ben
ölseydim'' dedi. Testereyle ilgili sorulara ise 'kötü oluyorum'
diyerek yanıt vermedi.
Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada savunmasını yapan
Cem Garipoğlu, çocuk ağır ceza mahkemesinde verdiği ifadesinin
geçerli olduğunu bildirdi.
MESAJLARI GÖRDÜM
Münevver Karabulut ile sevgili olduklarını,
Karabulut'un olay öncesinde de bir kaç kez evlerine geldiğini ve
her seferinde arka kapıdan içeri girdiklerini öne süren Garipoğlu,
olay günü de eve arka kapıdan girdiklerini, evde bulundukları
sırada lavaboya girince cep telefonuna baktığını ve
''Canım'', ''Sevgilim'' gibi kelimelerin yazılı olduğu
mesajları gördüğünü ifade etti.
Garipoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
BABAM MISIN NİYE SORUYORSUN?
''Münevver'e bu mesajların ne olduğunu sordum. Bana 'mesajların önemi yok seni seviyorum' dedi. Yine ısrarla sorunca 'Babam mısın, niye soruyorsun?' dedi. Bunun üzerine tartıştık. Cinnet gibi bir şey geçirdim. Kendime geldiğimde yerde yatıyordu. Ölmüş olduğunu anladım. Kendimi öldürmek istedim ama yapamadım. Münevver'in cesedini bavula sığdıramayınca koşarak nalbura gittim ve testere satın aldım, eve döndüm. Daha sonra korsan bir taksi çağırdım. Bavulu ve gitar kutusunu alarak taksiye bindim. Etiler'de çöpe attıktan sonra bir alışveriş merkezine gittim. Orada tanıdıklarla karşılaştım. Sonra da eve döndüm.''
ANNEMİN SORULARINI
GEÇİŞTİRDİM
Garipoğlu, eve geldiğinde annesinin kanlı çamaşırlarla ilgili
sorular sorduğunu ancak bu soruları geçiştirdiğini ileri sürerek,
daha sonra eve gelen babasına dışarı çıkmak istediğini
söylediğini ve dışarı çıktıklarını anlattı.
Olaydan sonra saklandığı yerden kendisini avukatı Aytekin Kaya'nın
gelip teslim aldığını ifade eden Garipoğlu, ''Pişmanım.
Keşke böyle bir suçu işlemiş olmasaydım. Keşke Münevver
Karabulut'un yerine ben ölseydim'' dedi.
TELEFONUN NEREDE OLDUĞUNU HATIRLAMIYOR?
Garipoğlu, mahkeme heyeti başkanının ''Aranızdaki
tartışma eve geldikten ne kadar sonra başladı? Münevver
Karabulut'un telefonuna ne oldu?'' şeklindeki soruları üzerine,
tartışmanın ne zaman başladığını ve Karabulut'un telefonuna ne
olduğunu hatırlamadığını söyledi.
Başkanın ''Chatleşmeniz sırasında Münevver Karabulut'a bir
sürprizden bahsediyorsun. Bu ne sürprizi?'' demesi üzerine
de Cem Garipoğlu, bunun normal yemek gibi bir sürpriz olduğunu öne
sürdü.
Hakimin sorusu üzerine testereyi ne kadara satın aldığını, fiş alıp
almadığını hatırlamadığını iddia eden Garipoğlu, cesedi çöp
konteynerine attığı sırada yanında kimse olmadığını iddia etti.
BABAMDAN MEKTUP ALMADIM
Karabulut ailesinin avukatının evin tüm katlarında
kan izleri bulunduğunu hatırlatarak, bunun nasıl olduğunu sorması
üzerine de Cem Garipoğlu, olayın mutfakta gerçekleştiğini,
Karabulut öldükten sonra panik içinde olduğu için onu evin diğer
odalarına götürmesinin mümkün olmadığını, olaydan sonra paniklediği
için kanı kendisinin her yere bulaştırmış olabileceğini ancak bunun
nasıl olduğunu tam olarak hatırlayamadığını kaydetti.
Saklandığı dönemde babasından ''Her türlü teması
yaptıklarını, korkmadan teslim olmasını istediği ve çıkacak afla
birlikte serbest kalacağı'' ifadelerini içeren bir mektup
alıp almadığı da sorulan Garipoğlu, kendisine böyle bir mektup
ulaşmadığını iddia etti.
Olay günü testereyi nasıl kullandığı da sorulan Garipoğlu, her
şeyin bir anda olduğunu, nasıl olduğunu kendisinin anlamadığını
savundu.
MÜNEVVER'İ KESMEYE NEREDEN
BAŞLADIN?
Avukatın ''Münevver Karabulut'u kesmeye neresinden
başladın?'' diye sorduğu Garipoğlu, ''Bu konu hakkında
konuşmak istemiyorum. Çok kötü oluyorum'' dedi.
Garipoğlu, müdafi avukatının ''Daha önce temizlik yapmış
mı? İnsan vücudunda kaç litre kan olduğunu biliyor mu?''
soruları üzerine de daha önce temizlik yapıp yapmadığını
hatırlamadığını söyledi. Bunun üzerine müdafi avukatı bir insan
vücudunda 5 litre kan olduğunu vurgulayarak, bu kadar kanın
eve yayılması durumunda bunun temizliğinin nasıl olması
gerektiğinin düşünülmesi gerektiğini söyledi.
AVUKAT NEDEN ÜSTÜME GELİYOR ANLAMIYORUM
Avukatın bu sözleri üzerine Cem Garipoğlu, ''Olayı
tam olarak hatırlamadığımı söylememe rağmen karşı tarafın avukatı
neden bu kadar soru soruyor, baskı kuruyor anlamıyorum'' dedi.
Mahkeme başkanı da ''Soru sorma hakları var. Onun için
soruyorlar'' karşılığını verdi.