Azmin zaferi ve işte eli öpülesi baba

Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Tarih Öğretmenliği Bölümü'nü 5 yıl boyunca okulda kendisine eşlik eden babasının desteğiyle bitiren görme özürlü Sevda Gürpınar, mezuniyet sevincini ailesiyle paylaştı.

Yaklaşık 17 bin öğrencisi olan YYÜ'de yapılan 2009-2010 mezuniyet törenine, görme özürlü Sevda Gürpınar ile kızını 5 yıl boyunca okula getirip götüren baba İbrahim Gürpınar damgasını vurdu.

Programda veliler adına bir konuşma yapan Gürpınar, kızını 5 yıl boyunca okula getirip derslere birlikte girmenin verdiği mutluluğu paylaştı.

Konuşmasında çok duygulu olduğunu ve kızının mezuniyetini gördüğü için çok mutlu olduğunu belirten baba Gürpınar, kendisini YYÜ'nün bir mensubu olarak hissettiğini söyledi.

Gürpınar, görme özürlü kızının 2004-2005 yılında YYÜ Tarih Öğretmenliği'ni kazanmasıyla buruk bir sevinç yaşadıklarını belirterek, "Kızımı kendim okula getirip götürmeye karar verdim. Kızımın eğitim gördüğü süre içerisinde birtakım sıkıntılar yaşadık.

Bu sıkıntılarımız da görsele dayalı, yazılı kaynakları araştırmada oldu. Tabii kızım zorluk çekiyordu. Bunu da kütüphanelerden, bazı kaynaklardan araştırarak görsele dayalı olarak ödevleri tarıyorduk. Ders notlarını, ödevlerini okuyordum.

Ödevlerini beraber kütüphaneden bakıyorduk. Fotokopilerini çekiyor ve ondan sonrada ben okuyordum, kızım dinliyordu. Bazen anlamadığı konular oluyordu. Ben anlayana kadar okumaya devam ediyordum. 5 yıl boyunca buna devam ettim.

Ben de hemen hemen tarih öğrencileri kadar konuları biliyorum artık. Bilmesem de o seviyeye geldim sayılır. Sağ olsun hocalar bile takdir ediyorlardı. Bana, 'Size de bir diploma verilmesi gerekiyordu' diyenler oluyor. Bir baba olarak bundan büyük bir haz, büyük bir mutluluk duyuyorum.

Kızımın mezuniyeti bana en büyük mutluluktur. En büyük servet ve varlıktır. Ben bunu gelecekte üniversite okuyacak ve okuyan çocukların tüm anne ve babalarına bunu temenni ediyorum'' dedi.

Doğuştan görmeyen ve Tarih Öğretmenliği Bölümü'nü 5 yılda bitirme başarısını gösteren Sevda Gürpınar ise hayatının en mutlu gününü yaşadığını söyledi. Mezun olmanın heyecanını yaşadığını ve bu başarıda özellikle babasının büyük katkısı olduğunu belirten Gürpınar, ''İlk üniversiteyi kazandığımda nasıl geçecek bu 5 yıl diye düşünüyordum ve endişelerim vardı.

Daha sonra başladığım zaman bazı sıkıntılar oldu ama ailemin de desteğiyle geçti. Herkesin yardımlarıyla bu 5 yılı atlattım ve şu an geriye baktığım zaman dün gibi geliyor. Babam benimle birlikte derslerime geliyordu. Beraber çalıştık. Şimdi herhalde benim kadar tarih hakkında bir şeyler biliyordur'' dedi.

Bir gazetecinin eğitim gördüğü süreç içerisinde yaşadığı sıkıntıları sorması üzerine Gürpınar, en çok verilen araştırma ödevleri için gittiği kütüphanede babası olmadığı zamanlarda zorlandığını söyledi.

Bunların dışında bazı derslerin fotokopi yoluyla alınmasının kendisini çok etkilediğini belirten Gürpınar, ''Normalde derslerde ses kayıt cihazı kullanıyordum. Onları dersten sonra yazıya çeviriyordum. Ama fotokopi verildiği zaman onları çalışmak ve ezberlemek benim için daha zor oluyordu.

Onun dışında bir zorluk yaşamadım çünkü ailem hep benimleydi. Onlar sayesinde 5 yıl içerisinde pek bir zorluk olmadı'' şeklinde konuştu.