Azmi Ateş'ten ihbar gibi açıklama
Abone olAzmi Ateş, Komisyon üzerine oyunlar oynandığını belirterek adres olarak da ifade verenleri gösterdi.
Roman gibi Meclis kalabalıktı... Yolsuzlukları Araştırma
Komisyonu daha da kalabalık... Oturup, bir çift söz etmenin olanağı
yok... Azmi Ateş'le, çaresiz, Meclis'in bahçesine çıktık.
''Başkan'' Ateş, ''Yavuz Bey'' dedi - Size çok samimi bir itirafta
bulunacağım. - Nedir? - Komisyon üzerinde oynanan oyunlar var...
Hesaplar var. - Ne gibi? - Çok... İnanamayacağınız kadar...
Komisyon üyelerini birbirine düşürme gayretleri bile var. - Bunu
kim yapıyor... Ya da kimler? - Komisyondan çıkacak rapor benim
aleyhime olabilir diye çekinenler... Önemli açığı olanlar... Bir
şeylerden korkanlar. - Neler yapıyorlar? - Komisyonu pasifize etmek
için her şey... Yalan haberler... Yönlendirmeler... Sağlı, sollu
ataklar... Yavuz Bey... Bunları yapanlar, inanır mısınız, bizim
yedi ceddimizi bile araştırdılar. Sorular... Sorular 1991 krizi
sırasında... Ve özellikle de ''19-21 Şubat arasında...'' Neler
oldu? Hangi firmalar, Merkez Bankası'ndan, ''düşük kurdan'' ne
kadar dolar çekti? Bu dolarları kim ''kendi parasıyla'' aldı? Kim
''Merkez Bankası kaynaklarını'' kullandı? ''Krizden vazife
çıkarıp'', Merkez Bankası'nı ''boşaltanlardan'' kimler, bu işi
''kendileri adına'' yaptılar? Kimler ''perdenin arkasındaki'' başka
kişiler adına? ''Resmi kayıtlardaki isimlerin'' kaçı ''gerçek
isim?'' O süreçte kamu bankalarının, yurtdışı şubelerinden,
''Türkiye içine para transferi'' oldu mu? Olduysa... Bu paralar
''hangi özel bankalara'', hangi miktarlarda aktarıldı? Parayı alan
özel bankalar ''ne yaptılar?'' Tekrar, kamu bankasına yatırıp
''repo yaptılar mı?'' Bu soruların yanıtını yazmak ''yasalarımıza
göre suç.'' O nedenle ''sadece soruları sıralıyor'' ve susuyoruz.
Gizlilik Azmi Ateş - Sayın Donat... Yasayı bu Meclis yapıyor...
Öyleyse, bu Meclis'ten gizlenen bir şey olabilir mi?.. Gizlilik
kavramı öyle bir zırh olmuş ki... İsteyen, arkasına gizleniyor...
Ve bizim elimiz, kolumuz da bağlanıyor. El altından Aslında
Komisyon'un ''eli-kolu'' çok da bağlı değil. Pek çok sorunun yanıtı
''Şu yoldan... Bu yoldan... El altından'' oluk, oluk akıyor. Ama
Komisyon bunları ''raporuna yazamıyor.'' Zira ''ticari sır...
Yazmak yasak.'' Yeni sorular 1991 krizi sürecinde, devlet bir
''hazine bonosu ihalesi'' yapıyor. 794 trilyonluk. İhale
sonuçlanıyor. Ama ardından ''iptal ediliyor.'' Neden? İşin
''önünde'' kimler var, ''arkasında'' kimler? İptalden ''kimin, ne
çıkarı var? İptal için ''kim, kime, hangi baskıyı yaptı?'''' ''Kriz
atmosferinden... Krizin uzamasından'' menfaat sağlayanlar oldu mu?
Bu soruların da yanıtlarını yazmak ''yasalarımıza göre suç.''
Mecburen ''susuyoruz.'' Bürokrata işkence Azmi Ateş'le ''bahçe
gezisinden'' dönerken... ''Komisyon üyelerinden'' Ahmet Güryüz
Ketenci ile karşılaştık. ''Komisyondan'' çıkıyordu. ''Ara mı
verildi'' diye sorduk. Ketenci. - Hayır... Koray Aydın konuşmaya
devam ediyor. - Öyleyse neden çıktınız? - Azmi Bey sizinle konuşmak
için çıktı... Ben de kızdım, çıktım. - Neden kızdınız? - Koray Bey
diyor ki... İçişleri, bir operasyon yaptı... Bürokratımı aldı,
götürdü, işkence yaptı... Ben de sordum... Bunlar olurken neden
tepki göstermediniz?.. Neden hükümetten çekilmediniz?.. Burada,
işkence insanlık suçudur diyorsunuz... Doğru... Kendi hükümetiniz
döneminde, kendi bürokratınız işkence görürken, neden protesto
etmediniz?.. Neden istifa etmediniz? - Koray Bey ne dedi? - Cevap
vermedi. Best seller Komisyonun çalışması dün sona erdi. Şimdi
''raporu yazma süreci'' başlayacak. Öyle anlaşılıyor ki... Bu
rapor, bu yaz ''çok konuşulacak.'' ''Çok okunacak.'' ''Best
seller'' bile olacak... Roman gibi.