Ajansspor'un sahibi arkadaşım Ahmet Dervişoğlu ile Ankara
yolunda bol bol futbol konuştuk geçen hafta. Fenerbahçe'nin Sevilla
zaferini ve sonrasını konuştuk daha doğrusu.
Keyifli bir yolculuktu...
Ahmet'in futbol bilgisinden istifade ettim.
Galatasaraylı'dır benim arkadaşım.
Ama, "yiğidin hakkını yiğide" teslim etmesini bilebilecek kadar
medeni.
Aziz Yıldırım'la ilgili söylediklerini, ben bir Fenerbahçeli'den
duymadım bugüne kadar:
-Medya, Aziz Yıldırım'ı yaza yaza herkesi ona düşman etti.
Ahmet haksız değil!
Galatasaraylılar'ın başını çektiği küfürbazların, Aziz Yıldırım'a
yaptıklarını hatırlayın...
Aziz Yıldırım'dan kötüsü yoktu!
FB'nin lideri Diyarbakırlı diye, PKK'lı bile oldu!
İlhan Cavcav'ın sözleri hala mahkemelik.
Peki gerçekten Aziz Yıldırım kötü biri miydi?
Hayır!
Sağlığını tehlikeye atarak, hem Fenerbahçe'ye, hem de Türk
futboluna tesisler kazandırdı. Yıllarca grupların elinde oyuncak
olan Fenerbahçe'yi dünya takımları arasına soktu. Hayal dahi
edemeyeceğimiz futbolcuları transfer ederek, biz futbolseverleri
mest etti.
Her şeyi yaptı Aziz Yıldırım...
Fenerbahçe düşmanlarına yaranamadı ama...
Özhan Canaydın, Aziz Yıldırım'ı alkışladı diye, neredeyse hain ilan
edildi.
Oysa, Türkiye için Aziz Yıldırım bir şanstı...
Hala öyle...
Bakın Fenerbahçe'ye, geldiği yere bakın.
Kötü mü oldu?
Ahmet'in dediği gibi, biz elimizdeki değerlerin değerini
bilmediğimiz gibi, o değerlerin yok olması için elimizden gelen her
şeyi yapıyoruz. Aziz Yıldırım'a yapmadığımızı bırakmadık.
Adamın tek günahı başarılı olmak!
10 yıl geçti...
Yeni yeni, anlaşılmaya başlandı Aziz Yıldırım.
İyi ki öyle oldu...
Bir tek Fenerbahçe'nin değil...
Türk futbolunun ona ihtiyacı var çünkü...
Lütfen!
Galatasaraylılar, Beşiktaşlılar, Trabzonsporlular ve irili ufaklı
tüm takımların taraftarları, lütfen elinizi vicdanınıza koyarak, bu
yazının altına yorum iliştirin.
Haksızsam haksız deyin!
Ama önce vicdanınızın sesini dinleyin...
Sözüm herkese, her kesime...