Aziz Yıldırım'dan Platini'ye mektup
Abone olFenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, UEFA Başkanı Michel Platini'ye Metris Cezaevi'nden mektup gönderdi.
Şike davasının tutuklu sanığı Yıldırım, Metris'ten Platini'ye
"2007'de size sunduğum şike ve teşvik dosyasını akibeti
nedir? Fenerbahçe'nin maçları ile Lyon'un 7-1'lik galibiyeti
arasında benzerlik var mıdır? Delil olarak kabul edilen belgelerde
hukuki hatalar olduğunun farkında mısınız? " diye
sordu.
Mektupta şu ifadeler yer aldı:
"Sayın Michel PLATINI
UEFA Başkanı
Fenerbahçe Futbol takımının taraf olduğu davada, tarafımızca
henüz cevap hakkımız kullanılmadan sadece bir yığın iddiadan ibaret
"İddianame" nin "tek ve kesin delil" olarak kullanılmak üzere size
ve CAS mahkemesindeki dosyaya sunulduğunu öğrenmiş
bulunmaktayım.
Gerek Uluslararası sözleşmeler ve Gerekse Uluslararası Ceza Hukuku
Evrensel Normları açısından "İddianame" hiçbir zaman " Yeterli ve
Kesin Delil" olarak addedilemez. Burada yazılanlar ve öne
sürülenler yalnızca birer iddiadan ibarettir. Bu
iddialar yığını, maalesef ülkemizde geçerli olan ancak çağdaş
Avrupa hukuku tarafından asla kabul görmeyen "Özel Yetkili" olarak
adlandırılan "Kişi ve Kurumlar" tarafından hazırlanmıştır.
Dolayısıyla, Kurumunuzun bu belgeyi dosyaya sunmadan önce ilk
olarak göz önüne alması gereken husus; bu iddianamenin UEFA’ya üye
ülkeler tarafından bugüne kadar her platformda eleştirilen "Özel
Yetkili Savcı ve Mahkemeler" ile Spor Hukuku alanında hiçbir
uzmanlığı bulunmayan "Emniyet birimleri" tarafından düzenlenmiş
olduğu hususudur.
Sonuç olarak UEFA gibi saygın ve çağdaş hukuk anlayışını kabul eden
ve uygulayan bir kurumun; delil olarak, bu ilke ve prensiplere
tamamen karşı usullerle tanzim edilen bu "iddia yığınını"nın
sahiplenilmesinin doğuracağı sorumluluk, tamamen tarafınıza ait
olacaktır.
Bununla birlikte, bu iddialar yığını sebebiyle, Fenerbahçe Başkanı
olarak ben ve Yönetici arkadaşlarım, 7 aydır tutuklu olarak
yargılanmaktayız. Ancak bizler için aslolan Fenerbahçe’nin
menfaatleri ve bekasıdır.
Bu nedenle, henüz iddianameye karşı beyan ve savunmalarımız
alınmadan yaratılmaya çalışılan infialin UEFA nezdinde de
yaşanmasını önlemek kulüp başkanı olarak benim birinci görevimdir.
Gerek hukuk anlayışım, ve gerekse yargı sürecine olan saygım
nedeniyle duruşma tarihi olan 14 Şubat 2012 tarihine kadar
savunmalarımı açıklamam hukuken mümkün değildir. Ancak tek taraflı
olarak düzenlenen ve futbolun gerçekliklerinden tamamen uzak olan
iddianamenin şimdilik bazı bölümlerini sizlerle paylaşmak
mecburiyeti ortaya çıkmıştır.
Zira "Tek ve Kesin Delil" olarak size de ulaştırılan ve
CAS’taki dosyaya giren bu belgenin tüm hukuki sorumluluğunu
üstlenmiş olduğunuzu varsayarak aşağıda yer alan hususların
tarafınızca cevaplandırılmasını talep etmekteyim.
1-UEFA’nın elinde Özel Yetkili Savcı imzasıyla düzenlenmiş kaç adet
iddianame bulunmaktadır? 02.11.2011 ve 02.12.2011 tarihlerinde
düzenlenen iki farklı tarihli iki iddianame de UEFA’da mevcut
mudur? Özellikle 02.12.2011 tarihli iddianame tarihi üzerinde neden
ve niçin elle düzeltme yapılma ihtiyacı hissedilmiştir?
Bu iki iddianame arasındaki fark, 20.11.2011 tarihinde gözaltına
alınan TFF Başkanvekili Göksel GÜMÜŞDAĞ’ın ifadesinin alınması
gerekliliğinden mi kaynaklanmaktadır? Bu kişi kimdir? Siyasi
bir kimliği var mıdır? Neden bu kişi soruşturmanın sonunda ve
hatta ilk iddianamenin tanzim tarihinden sonra gözaltına alınarak
iddianameye dahil edilmek istenmiş ve bu yüzden iddianame üzerinde
elle düzeltme yapılmaktan çekinilmemiştir? (Ek 1 No’lu
Belge)
UEFA nezdinde ve UEFA’ya üye hangi ülkede, üzerinde ve içeriğinde
tahrifat olan bu tip bir belgeye itibar edilir? Böylesi bir belge
yüzünden Kulüplerin hakları nasıl olur da elinden alınabilir? Neye
dayanarak Başkan ve Yöneticileri 7 ay tutuklu kalır?
2-Delil olarak kabul ettiğiniz söz konusu belgede, çok çarpıcı
"Hukuki Maddi Hatalar" olduğunun farkında mısınız? Örneğin Milli
Takımlar Altyapı sorumlusu Ersun YANAL’ın yardımcısı Seyit İbrahim
KALENDER, Karabükspor Yöneticisi Seyit İÇGÜL ile karıştırılıp,
Karabük maçında şike yapıldığı iddia edilmiş ve kendisinin
telefonları dinlemeye alınmıştır. Yine benzer şekilde Fenerbahçe
Spor Kulübü İdari Menajeri Hasan ÇETİNKAYA’yı İsveç’te yaşayan
menajer Hasan ÇETİNKAYA zannederek aylarca dinleyen ve başka
kişiler dinlenerek Fenerbahçe – Ankaragücü maçında şike yapıldığı
iddia edilen bu iddialar yığını, sizce hala kesin delil olarak
kabul edilebilir mi? Ya da çağdaş hukuk normlarının geçerli
olduğu hangi ülkede bir başkasının konuşmaları nedeniyle farklı
kişi ya da kurumlar sorumlu tutulabilir? Siz, UEFA olarak bu
şekilde bir delili kabul eder misiniz?(Ek 2 No’lu Belge)
3-"Transfer Şikesi" adı altında Uluslararası Spor Hukukunda
düzenlenen bir ihlal ya da suç tipi var mıdır? Kesin delil
olarak dosyaya sunulan iddia yığınında Fenerbahçe’nin Karabükspor
ve Eskişehirspor maçlarında, "Transfer Şikesi" suçlamasıyla karşı
karşıya olması evrensel spor hukuku normlarına uygun mudur ?
Profosyonel Futbol Transfer Talimatı’nın 19.Maddesine göre
"Oyuncunun bağlı olduğu kulübün rızası" transfer için tek yasal
gerekliliktir. Buna karşın futbolcuların bağlı olduğu Kulüp
Başkanlarının açık onayı dosyada mevcut iken Fenerbahçe
Kulübü ve bizlerin transfer şikesi yaptığımız iddiaları sizlerce de
kabul görmekte midir? Üstelik transferin karşı tarafı olan kulüp
başkanı ve yöneticiler iddianamede sanık dahi değil iken bizler
neden 7 aydır tutuklu durumdayız?
Bu hangi hukuk anlayışına girmektedir? (Ek 3 No’lu Belge)
4-Dinleme kararlarına esas teşkil eden ve bu soruşturmanın
başlamasına gerekçe gösterilen konuşma tapeleri, tarafınızca
suç unsuru içermekte midir? Örneğin şahsıma ait ekte sunduğum ve
savcılıkça "Hakkımda dinlenme kararına gerekçe gösterilen bu
tapelerde" suça konu konuşmalar nelerdir?
Eğer iddia makamı ile aynı kanaatte değil iseniz en başından hukuka
aykırı bu operasyonun gayrı meşru ürünü olan bu iddianame
sizler için halen kesin delil teşkil edebilmekte midir? (Ek 4 No’lu
Belge)
5-Şike yapıldığı iddia edilen maçların suç isnatlarında kullanılan
"Konuşma Tapeleri" aynı iddianamede birden fazla suç isnadında
kullanılabilir mi ? Yada aynı tape birkaç maçın birden suç delili
olabilir mi? Bu ağır hukuk ihlali çok etkin size kesin delil olarak
sunulan dosyanın saygınlığını gölgelemez mi ?
6-Spor hukukuna göre anlaşma sağladığımız iddia edilen
Eskişehirspor-Fenerbahçe maçı ile ilgili 7-8 oyuncunun ifadesine
dahi başvurulmadan tarafımıza suç isnadı yapılması mümkün müdür? Ya
da "oyuncularla hiçbir irtibat kurulamamasına rağmen" şeklindeki
hukuki sonuca karşın, yine de maçta şike yapıldığı (Bursa-İBB)
iddialarını içeren iddianame halen "Tek ve Kesin" deliliniz
mahiyetinde midir? (Ek 5 No’lu Belge)
7-Sizlerin en yetkin ve hassas olduğu konu olan "Müsabakada Şike
Eylemleri"ne konu iddiaya esas teşkil eden Fenerbahçe’nin tüm maç
görüntüleri izlendiğinde, Fransız Takımı Olympigue Lyonnais’in
7-1’lik galibiyeti ile sonuçlanan müsabakayla bu maçlar
arasında benzerlikler var mıdır? (Ek 6 No’lu Belge)
8-Kesin ve Tek deliliniz olan bu iddianameyi düzenleyenlerin,
operasyonun başında "19 maçta kesin şike olduğunu" ve "Son 5 maçın
sonucunu" bildiklerini söylemeleri ve ancak savunmalar dahi
alınmadan bu tespitlerinden vazgeçmeleri, size delil olarak sunulan
bu belgenin ciddiyetine gölge düşürmez mi ?
9-UEFA Başkanı Sayın Platini’ye 2007 Ağustos ayında hem de
Fenerbahçe’nin şampiyon olduğu sezon, tarafımdan bizzat verilen ve
Türkiye’deki futbolla ilgili şike, teşvik ve hakem olaylarını
anlatan iki adet dosyanın akıbeti nedir ve bu dosya ile
ilgili olarak ne gibi işlemler yapılmıştır? Ve bu işlemlerin
sonuçlarından Fenerbahçe Spor Kulübü neden haberdar edilmemiştir
?
10- Futbolun yönetici ve idarecisi durumunda bulunan ancak
kendisine üye kulüplerini savunamayan, Spor Hukukunu Adli yargıya
terk eden, üyelerini başka federasyonlara şikayet etmekten
çekinmeyen, savunmalarımız dahi alınmadan iddialar yığınını UEFA’
ya gönderen bir Federasyon ve Federasyon Başkanı sizce görevini
layıkıyla yerine getirmiş kişi ve kurumlar olarak
nitelendirilebilir mi?
Tek başına istifa kararı dahi alamayıp, Türkiye’nin en büyük Kulüp
Başkanına "Kişiler" diyerek basın aracılığıyla cevap veren bu
şahıslar, UEFA bünyesinde görev alabilirler mi? Müfettiş Cornu’ ya
yarım gün içinde Fenerbahçe’nin eylemlerini ve şike dosyasını
anlatan İlhan HELVACI’nın, aynı zamanda UEFA’da üstelikte
başmüfettiş Cornu’nun alt kadrosunda görevli olduğu öte yandan aynı
Helvacı’nın Sayın Cornu’nun CAS’a sunduğu raporun da "yalan"
olduğunu söylediği düşünüldüğünde bu normal karşılanabilir mi?
Sayın Makamınızdan, şimdilik yanıtlanmasını istediğim hususlar
bunlardır. Yukarıdaki soruların ışığında umudum, UEFA’nın iddianame
dışında dosyaya koyabileceği başka bir delilinin olduğudur. Çünkü
bu iddialar yığını hukuki gerçekler ve her tür hukuk normlarından
tamamen uzaktır.
Unutulmamalıdır ki, bizim için Fenerbahçe’nin ve TFF’nin ve hatta
Türk Yargısının her prensibi, her kararı, her tasarrufu hiçbir
müdahaleye konu yapılamayacak kadar kutsaldır. Ve şikâyete konu
dahi olamaz.
Ancak Fenerbahçe Kulübü’ne yöneltilen haksız, yanlı ve belli bir
amaca yönelik, her türlü tasarruf, tarafımızdan hak ettiği cevabı
hiçbir kurum ve kişi gözetilmeksizin alacaktır. Bilinmelidir ki,
mücadelemiz şike eylemlerinin cezalandırılmasını önlemek değil,
tarafımıza yapılmaya çalışılan hukuk şikesini ortaya
çıkarmaktır.
Bu nedenlerle; bu mektubumu, son kamuoyu açıklamamla birlikte
bilgilerinize sunarım.
Saygılarımla,
Aziz Yıldırım
Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı"