Aziz Yıldırım sustu savcıya konuşacak
Abone olTürk futbolunda deprem etkisi yaratan şike soruşturması kapsamında gelişmeler sürüyor
Aziz Yıldırım emniyette ifade vermek
istemedi ve susma hakkını kullandı. Yıldırım, bu geceyi emniyette
geçirecek. Yarın sabah 08.30'da adliyeye sevkedilecek. Bu
arada Aziz Yıldırım'ın avukatı, soruşturma savcısını HSK'ya
şikayet etti.
Bilindiği gibi Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım futbolda
şike soruşturması kapsamında Pazar Günü gözaltına alınmış,
Pazartesi günü ise sağlık sorunları nedeniyle hastaneye
sevkedilmişti. İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü'nde
anjiyo geçiren Yıldırım 3 günlük bir dinlenme ardından bugün öğle
saatlerinde yeniden İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne
sevkedilmişti.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde hakkındaki suçlamalara cevap
vermeyen ve susma hakkını kullanan Yıldırım sadece savcıya ifade
vermek istediğini belirtmişti. Tüm bu gelişmelerin ardından
sorgulamanın uzun süreceği hesap edilerek sağlık sorunları
nedeniyle Fenerbahçe Başkanı'nın geceyi emniyette geçireceği ve
yarın sabah 08.30 adliyeye sevkedileceği ifade edildi. Yıldırım,
yarın soruşturmayı yürüten savcı Mehmet Berk'e ifade verecek.
Ayrıca Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın Serdar Adalı ve Yıldırım
Demirören'in ifadeye çağrılmadığını açıkladı.
Ayrıca Yıldırım avukatları 3 ayrı dilekçeyle yetkili kurumlara gitti.
Avukatlar bu dilekçelerde, yargı mensuplarından şikayetçi oldu, Meclis komisyonu kurulmasını talep etti, soruşturmanın genişletilmesini, TFF ve MHK'nın yargılanmasını talep etti; gizlilik kararının kaldırılması gerektiğini belirtti.
Soruşturmayı yürüten özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Berk'in, soruşturmanın gizliliğini ihlal eden haberler ve sızdırılan belgelere ilişkin suç duyurusunda bulunacağı öğrenildi.
Alınan bilgiye göre, özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Mehmet Berk tarafından yürütülen futbolda şike iddialarına yönelik soruşturma kapsamında, basın yayın organlarında yer alan soruşturmanın gizliliğini ihlal edici haberler, fotoğraflar ve belgelerle ilgili suç duyurusunda bulunulacak.
Buna göre, Soruşturma savcısı Mehmet Berk, özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının basın savcısı olan İsmail Göktürk aracılığıyla Fatih Cumhuriyet Başsavcılığına soruşturmanın gizliliğini ihlal eden haberler ve emniyetten sızdırıldığı iddia edilen belgelerle ilgili suç duyurusu yapacak.
AZİZ YILDIRIM'IN DİLEKÇELERİ
Aziz Yıldırım'ın avukatı Faik Işık, 8 aydır devam eden 'şike' soruşturmanın hukuka aykırı yürütüldüğünü öne sürerek, HSYK, özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği ve TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanlığı'na 3 ayrı dilekçe sunduğu öğrenildi. Dilekçeler, basın mensuplarına da dağıtıldı.
HSYK'YA SUNULAN DİLEKÇE
Dilekçede, soruşturmanın hukuk aykırı olarak yürütüldüğü öne sürülerek, sorumluluğu bulunan yargı mensuplarından isim verilmeksizin şikayetçi olundu.
Soruşturmada gizlilik kararı olmasına rağmen polisin hazırladığı doküman ve bütün ayrıntıların internet, gazete, radyo ve televizyonlarda yer aldığı ifade edilen dilekçede, gizlilik kararının sadece şüphelilere ve avukatlarına uygulandığı belirtilerek, ''Medyamızın savunma avukatlarını açık ara yendikleri bu şartlar altında bütün avukatların ayrıca birer basın kartı alma zorunluluğu doğmuş bulunmaktadır'' denildi.
Sanık ve savunma haklarının ağır şekilde ihlal edildiği iddia edilen dilekçede şu ifadelere yer verildi:
''Emniyette çekilen sanık resimleri, nerede ne şekilde elde edildiği belli olmayan görüntüler ve 'deliller çok sağlam, sanıklar konuşamıyorlar bile' diye yapılan emniyet ve hatta savcılık beyanları, medyayı süslemektedir. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, bu suretle oluşturulmuş kamuoyu infiali ve ilgisi altında sorgu ve savunması alınmak üzere İstanbul Adliyesine götürülecektir. Halen delillerin neler olduğu, hukuksal açıdan geçerli olup olmadıkları konusunda bilgi sahibi olmamız mümkün olmamıştır.
Örgüt diye başlayan soruşturmalarda, şu ana kadar yapılan tutuklamalar sadece şike suçlamasıyla yapılmıştır. Şike, CMK'nın 100/3 ve devamında yer alan tutuklamayı ihtiyari kılan suçlardan değildir. Takdire bağlıdır. Eğer örgüt yok ise niye savunma hakkı kaldırıldı?''
TBMM'YE SUNULAN DİLEKÇE
Dilekçede, yürütülen soruşturmadaki hukuka aykırılıklar nedeniyle sorumluluğu bulunan emniyet mensuplarıyla yargı mensupları hakkında şikayetlerin sonuçsuz kalması ihtimaline karşı soruşturmanın takibi, sporun bütün alanlarındaki şike iddialarının bütün taraflarıyla incelenmesi için komisyon kurulması, sanık hakları ihlallerinin önlenmesi ve kanun değişikliğinin bir an önce yapılarak yargılamayı etkileyecek şekilde yayın yapılmasının önüne geçilmesi talep edildi.
BAŞSAVCIVEKİLLİĞİ'NE SUNULAN DİLEKÇE
Dilekçede, henüz sorgusu yapılmayan Aziz Yıldırım'ın yerinin hazırlanacak iddianamede tüm ülke ve dünya basınına ilan edildiği aktarılarak, Aziz Yıldırım'ın birçok sağlık sorunu bulunmasının dikkate alınması ve hastanede yatarak tedavi edilmesi için hasta ve şüpheli hakları kapsamında gerekli tedbirlerin alınması talep edildi.
Soruşturmada gizliliği ve adil yargılanma hakkını açıkça ihlal eden kişiler hakkında gerekli sorgulamanın başlatılması ve bu kişilerin cezalandırılması istenen dilekçede, içerikleri bilinmeyen polis dokümanının hukuki niteliklerinden haberdar edilmeksizin yapılacak sorgulamanın hukuka aykırı olacağının dikkate alınması ve dokümanların içeriği, hukuki nitelikleri hakkında bilgi sahibi olunmasının ardından sorgu ve savunmanın yapılması da talep edildi.
Sporun futbol ve futbol liginin de sadece birkaç kulüpten ibaret olmadığının aktarıldığı dilekçede, soruşturmanın, incelenmesi gereken tüm hususları da içine alarak genişletilmesi istendi.
Fenerbahçe Spor Kulübü'nün, Aziz Yıldırım'ın ve pek çok milli futbolcunun toplumsal linç ve nefrete muhatap bırakılması karşısında topyekun yok etme operasyonun hukuksal zeminlerden taştığı iddia edilen dilekçede, yasa maddelerini ihlal eden tüm kişilerin cezalandırılması için gerekli yasal yolların işletilmesi, Türkiye Futbol Federasyonu ve Merkez Hakem Kurulu ile bütün karar organlarının görevi ihmal veya suistimal suçları açısından yargılanması talep edildi.
Bu aşamada olsa bile gizlilik kararının kaldırılması ve her şeyden tüm Türkiye'nin haberdar olmasının sağlanması istenen dilekçede, şu ana kadar sorgulanan sanıkların örgütten değil şikeden tutuklandıkları hatırlatılarak, yargılanan kişilerin tutuksuz yargılanmalarının sağlanması ve sanık, sanık avukatlarına yönelik işletilen gizlilik kararının kaldırılması talep edildi.