Aziz Yıldırım herkesi kılıçtan geçirdi
Abone olFenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Güiza'dan Galatasaray'a, transferden rakiplerine varıncaya kadar herşeye açık açık cevap verdi.
F.Bahçe’ye yetişemeyecekler artık! Amatör branşlarda
bile olmaz denilen şeyler yaptık, o kadar büyüdük ki.Biz her
yerdeyiz. Karşımızda da bazı kulüpler var. İster istemez
toplanıyorlar ve bir bütün oluyorlar bize karşı. Bugüne kadar
Seyrantepe ile ilgili tek laf etmedik. Ama Galatasaray haddini
aşıyor. Böyle devam ederlerse, çok ağır altından kalkamazlar..
Latin Amerika sevdasını bırakıp yüzümü Avrupa’ya döneceğiz.
Transfer politikamıza da yansıyacak bu.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, gerek ekonomik gerekse sportif
başarı yönünden çok büyüdüklerini ve diğer kulüplerin kendilerini
yakalamalarının artık imkansız olduğunu iddia etti. Milliyet
Gazetesi’nin 60. yılı nedeniyle hazırlanan özel gazetede Lube
Ayar’a röportaj veren Yıldırım, gündem yaratacak açıklamalarda
bulundu...
- Yeni bir golcü gelecek değil mi?
Panik yok! Gereken yapılacak. Herkesin korkusu aynı, Fenerbahçe
alıp başını gidecek ve ayrılacak, söylüyorum bak! “Tek büyük var,
Fenerbahçe” diyorum. Niye? Biz hiçbir zaman diğer kulüplerle
ilgili, “Bu şunu yensin, bu da şöyle olsun” demedik. Hep kendimize
baktık, başkasına değil. Kimseden yardım talep etmedik, kimsenin de
kimseye bizim için birşey yapmasını istemedik. Ben kapalı konuştum
ama sen açık anlarsın! Şimdi belli noktaya geldik. Bu sene bütçemiz
250 milyon dolar, seneye bu 300 milyon dolar olacak. Fenerbahçe,
artık kendi kendini katlamaya başladı. Korktukları da bu,
Fenerbahçe’ye yetişemeyecekler artık! Amatör branşlarda bile olmaz
denilen şeyler yaptık, o kadar büyüdük ki. Biz heryerdeyiz.
Karşımızda da bazı kulüpler var. İster istemez toplanıyorlar ve bir
bütün oluyorlar bize karşı. Sıkıntı bu!
- Anelka, benim için çizginin aşıldığı yerdi. Ondan
sonra neden düştü golcü profili?
Anelka’dan sonra kim geldi? Kezman, çok önemli bir oyuncuydu ama
geldi oynayamadı. Güiza, çok önemli oyuncuydu. Güiza’yı aldık ama
Avrupa şampiyonası devam ettiği için söyleyemedik kimseye. Ömer
Güvenç duymuş bunu, sordu bana, “Haberim yok benim” dedim.
İnanamadılar Güiza’yı aldığımıza. Gelenlerin hepsi iyiydi.
- Simon Kuper, “Türk futbolu bıraksın artık Latin sevdasını,
yüzünü Avrupa’ya dönsün” diyor. Ne dersiniz?
Aynen katılıyorum. Transfer politikamıza da yansıyacak bu zaten.
Ama her yanımız çelişki. Bir yandan Avrupa Birliği (AB) sevdası
var, doğru ya da yanlış ayrı konu. Hedefin buysa, sporda da
sınırları aşman lazım. AB futbolcularını yabancı statüsünde
görmeyeceksin o zaman. Kıta dışından olana da 3-5 bir sınır
koyarsın. Ve bütün tartışmaları ortadan kaldırırsın.
30-40 milyon Euro bonservis bedeli verip futbolcu alabiliriz
- 10 yıl sonra Fenerbahçe’yi nerede
görüyorsunuz?
Fenerbahçe, bütün branşları ile Avrupa’da ses getiren bir kulüp
olacak. Hangi branşta olursa olsun, Avrupa’da bir sporcuya
Fenerbahçe dediğin zaman gelir. Çünkü Avrupa’da önemli bir ismimiz
var ve sporculara parasını ödüyoruz. İlerleyen yıllarda, benim olup
olmamam önemli değil, Fenerbahçe aştı bunları. Sen diyorsun Anelka!
Ben de diyorum ki; “Ya bu gelir mi?” dediğin yıldızlar düşecek bu
şehre, gelecekler Fenerbahçe’ye, bunu bil! Şu anda istesek, 30-40
milyon Euro bonservis bedeli verip, futbolcu alabiliriz.
- Peki bu yıl istemiyor mu Fenerbahçe?
Fenerbahçe istiyor ve yapacak. Önümüzdeki 10 yılda, bu durum
devamlılık arz edecek. Şimdi aklımızda dolaşan, “Olur mu?”
dediğimiz her şey olacak. Bu kesin, çünkü merdivenlerden atlayarak
gidiyoruz. Önümüzdeki beş yıl çok önemli Fenerbahçe için.
Fenerbahçe beş yılda hayallerimizde görebileceğimiz noktalara
gelebilir.
O seçimin sonucu belli zaten
- Üç yıl üst üste şampiyonluk sözünüz ne
olacak?
Ee verdik söz, olmadı, sözümüzü tutamadık. İnsanların hedefi
olmalı, hedef olmadan bir yere varılmaz. Türkiye’de insan bir hedef
koymaya korkuyor, hemen aleyhinize kullanıyorlar. Bu arada o hedefi
seçim kazanmak için koymadım. O seçimin sonucu belli zaten. Seçim
kazanmak için söz vermeye falan ihtiyacım yok! Kulübün bir hedefi
olsun, herkes bunun için çalışsın, diye söyledim.
- Neden hedefi Avrupa’da başarı için
koymadınız?
Artık hedefimi söylemem. Söyleyince aleyhime kullanıyorlar.
Yaşayınca göreceğiz.
Topun canı istemedi
- Trabzon maçının Denizli’den farkı neydi
sizce?
Ben üzüldüm, şuna üzüldüm; iyi oynadık, oyuncular ellerinden gelen
her şeyi yaptı. Olmayınca olmuyor. Prekazi’nin Monaco’ya attığı
golden sonra ettiği bir lafı var, “Topun canı var” diye. Gerçekten
öyle. Top istemedi. Son 3 dakikada 3 tane pozisyon var. Şimdi o
noktadan sonra başkalarını suçlamak olmaz. Çünkü oraya kadar
gelmişsin! Bir suç varsa, benimdir dedim zaten.
Güiza’nın açılacağı da yok galiba!
- F.Bahçeliler iki senedir “Güiza çilesi” çekiyor.
İspanya gol kralı falan ama açılamadı gitti!
Açılacağı da yok galiba! (Gülüyor).
Bırakayım gideyim herkes kurtulsun!
- 2006’da duygusal davranıp, istifa ettiniz.
Trabzon maçından sonra da çıktı bazı söylentiler!
Oraya kadar getirdik, olmadı, ne yapalım? Ben sadece soyunma
odasına girdim. “Seyirci tribünleri yakıyor, suçlu
ben. E o zaman bırakayım gideyim, herkes kurtulsun” dedim. Kimseye
bir şey söyleyemeyecek miyiz?