Aziz Sancar: Keşke Nobel'i 25 sene önce alsaydım
Abone olNobel ödüllü Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, "Keşke bu Nobel'i 25 yıl önce alsaydım. Elimden geldiğince Türkiye'deki bilimsel çalışmalara ve Aziz Sancar Eğitim Kampüsü'ne uzaktan da olsa destek vermeye çalışacağım" dedi.
Nobel ödüllü Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar,
Türkiye'nin gösterdiği sevgiden onur duyduğunu, bu sevginin 10
Nobel'den daha önemli olduğunu belirterek, "Çünkü, 85 milyon insan,
benim Türkiye'yi sevdiğimi, Türkiye'ye hizmet ettiğimi, Türkiye'ye
kıymet verdiğimi, bu yaptıklarımı Türkiye'nin başarısı olarak
algıladığımı biliyor." dedi.
Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB) Ankara'da yapımı tamamlanan, içerisinde bilim ve sanat eğitim merkezi (BİLSEM), anaokulu, fen lisesi ve öğrenci pansiyonu bulunan eğitim kampüsüne adı verilen Nobel ödüllü bilim insanı Prof. Dr. Sancar, yarın düzenlenecek açılışa katılmak üzere geldiği Ankara'da, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Hem Türkiye'de hem de büyük Türk dünyasında birçok eğitim, araştırma ve sağlık kurumuna adının verildiğini ifade eden Sancar, "Bu benim için büyük bir onur. Ankara'da açılan Aziz Sancar Eğitim Kampüsü, bunların en büyüğü ve inşallah Türk bilimine en fazla faydası olacak bir girişim. Hem de kampüs Başkent'te olunca ve açılışa davet edilince 'gelirim' dedim." diye konuştu.
Diyarbakır'ın Bismil ilçesindeki bir Anadolu lisesine adının verildiği haberini aldığında duyduğu memnuniyeti dile getiren Sancar, eniştesinin köy enstitüsü mezunu olduğunu ve Bismil'de öğretmenlik yaptığını belirterek, "O bakımdan Bismil hakkında benim çok güzel hatıralarım var. Bismil'de bir Anadolu lisesine adımın verileceği haberi beni çok sevindirdi. Onun sevinci başka, bunun sevinci başka oldu." ifadesini kullandı.
"Türkiye'de benim bildiğim kadarıyla Aziz Sancar Eğitim Kampüsü
gibi bir eğitim kampüsünün benzeri yok." değerlendirmesini yapan
Sancar, kampüse ve adının verildiği diğer merkezlere ilişkin şöyle
konuştu:
"Ülkem bana çok büyük onur veriyor. Bu benim için önemli. Yani tarif edemem. Biliyorsunuz Nobel ödülünü DNA onarımı için üç kişi almıştık. Yani öteki iki arkadaşımın adına benim bildiğim kadarıyla hiçbir eğitim veya öğretim merkezi yok. Benim bütün Türkiye sathında Iğdır Anaokulundan tutun İzmir'de ortaokula kadar adımın verildiği merkezler var. Tabii Başkent'teki en büyük eğitim merkezi olacak. Milletimin beni takdir etmesi tabii beni çok duygulandırıyor. Umarım bunu duyan gençlerimiz de bundan bir ders alır; bizim milletimiz bizim devletimiz vefakardır, eğer bu ülkeye faydalı bir şey yaparsanız veya bir şey yaptığınızda ülkenizi unutmazsanız, bu ülkeden verdiğinizden fazlasını alacaksınız.
Türkiye'nin bana yaptığı, 10 Nobel'den daha önemli daha fazladır, beni daha çok tatmin etmiştir. Çünkü, 85 milyon insanın sevgisi, herkes benim Türkiye'yi sevdiğimi, Türkiye'ye hizmet ettiğimi Türkiye'ye kıymet verdiğimi, bu yaptıklarımın kendi başarılarım değil Türkiye'nin başarısı olarak algıladığımı biliyor. Ben doğru; araştırmalarımı ABD'de yaptım ama ben bilimsel olarak burada (Türkiye'de) yetişmiştim, bilimsel metodu ben Türkiye'de öğrendim. Türkiye'ye gelmek üzere ABD'den ayrıldığım gün, Ahmet Gül adında Türk profesör arkadaşım bana hocam Muzaffer Aksoy'un biyografisini gönderdi. Muzaffer Aksoy, bana bilim yapmayı öğreten hocaydı. Benim iç hastalıkları hocamdı ve arabalarda kullanılan kimyasal madde olan benzinin kanser yaptığını keşfeden insan oydu ve Amerikan Meclisi'nde bu konuda bilirkişi olarak onu çağırdılar. Yani Muzaffer Hoca harika bir bilim insanıydı ve ben bilimi ondan öğrendim. ABD'ye gittiğimde bilim nasıl yapılır biliyordum. Burada imkanlarımız yoktu ama bilim, deney ve kontroller nasıl yapılır bunların hepsini ondan öğrendim."
Sancar, kendisine bu onuru ve mutluluğu layık gören Türkiye Cumhuriyeti yetkililerine ve eğitim kampüsüne adının verilmesine ilişkin açıklamayı yapan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'e müteşekkir olduğunu söyledi.
- Keşke 25 yıl önce alsaydım
Sancar, Türk
araştırmacıları ve eğitim kampüsünde yürütülecek AR-GE
faaliyetlerine desteğinin sorulması üzerine, "Keşke bu Nobeli 25
yıl önce alsaydım. 75 yaşındayım artık seyahat zor."
değerlendirmesi yapan Sancar, bir bilim merkezinin uzaktan
yürütülmesinin imkansız olduğunu ancak elinden geldiğince
Türkiye'deki bilimsel çalışmalara ve Aziz Sancar Eğitim Kampüsü'ne
uzaktan da olsa destek vermeye çalışacağını ifade etti.
Sancar, "Türkiye'deki hocalar, bana danışır, benimle 6 ay-1 yıl çalışır o olabilir. TÜBİTAK bir program yaptı, bana postdoc yani doktora sonrası araştırmacı gönderecekler. Geliştirdiğimiz çok yeni metotlar var. Şimdi dünyada Piri Reis Haritası dediğim metodu, bütün dünyada benim öğrencilerim Çin, Kore, Türkiye'de kullanıyor. Çünkü onlar öğrendiler, başkaları kullanamıyor. İnşallah Türk öğrenciler geldiğinde onlar öğrenir Türkiye'ye getirirler, aynı metodu kullanırlar ya da yeni metotlar geliştirirler." şeklinde konuştu.
- Aziz Sancar, adını taşıyan Bismil'deki okulun
öğrencilerini ağırladı
Sancar, AA'ya verdiği röportajın
ardından Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde yeni açılan Aziz Sancar
Anadolu Lisesinin 9. sınıf öğrencileri ile bir araya geldi,
sorularını yanıtladı.
Sancar, "Umarım hepiniz üniversiteye gidersiniz. Bazılarınız da moleküler kimya okursunuz. O zaman sizin kitaplarınızda benim en az üç buluşum olacak. Benim keşif yapmamın ölçülemez bir değeri var. Benim için itici güç bu." diye konuştu.
Eğitim aldığı Mardin Lisesinden 5 profesörün çıktığını belirten Sancar, kendisinin bilim insanı olmasında tüm öğretmenlerinin etkisi olduğunu ifade etti.
Bu arada Sancar'a ABD'deki ofisinin duvarına asmak üzere istediği Bismil'deki Aziz Sancar Anadolu Lisesinin fotoğrafı hediye edildi.
Sancar, Ankara'da "manevi kızım" diye hitap ettiği KKTC Cumhurbaşkanlığı Sağlık Danışmanı Tıbbi Biyoloji ve Genetik Uzmanı Prof. Dr. Nedime Serakıncı ile de görüştü.
Serakıncı, Bismil'den gelen öğrencilere, "Azmedersek çalışırsak nereye gelebiliriz bunun en güzel örneği Aziz Hoca." değerlendirmesinde bulundu.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ise Aziz Sancar Eğitim Kampüsü ile ilgili yaptığı açıklamada, kampüsün AR-GE merkezi olarak tasarlanacağını ve lise düzeyindeki tüm öğrencilerin bilimsel yaşama adım atacak araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunabilmelerini sağlayacaklarını belirtti.