Aziz Babuşçu o iddiaya yanıt verdi

AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun AK Parti İstanbul İl Başkanının Gezi Parkı olaylarındaki bir dosyayı savcıdan nasıl aldığı yönündeki iddiaya cevap verdi. Babuşçu, dosyayı TCK’nın 153. Maddesi’nin 5. fıkrasına göre aldıklarını ve bunun bir hak olduğunu söyledi.
AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu TGRT Haber Televizyonu’nda Hadi Özışık’ın sunduğu Basın Odası isimli programda Kılıçdaroğlu’nun iddiaları hakkında konuştu. Kılıçdaroğlu’nun, “AK Parti İstanbul İl Başkanı savcılığa müracaat ederek Gezi davasından bana bir fotokopi ver diyor. Nasıl oluyor müdafinin alamadığını, AKP İl Başkanlığına neye göre teslim ediyorsunuz” şeklindeki iddialarına Aziz Babuşçu cevap verdi.
Babuşçu, “Kılıçdaroğlu, 2009 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı iken bu tür mesnetsiz, yalana, iftiraya dayalı çokça söylemde bulundu. Geriye dönüp baktığımızda onlardan hiçbir tanesi yargı aşamasında karşılık bulmadı. Anlaşılan sayın Kılıçdaroğlu aynı geleneğini sürdürüyor” dedi.

OLAYIN ASLINI ANLATTI
Babuşçu şu şekilde devam etti: “Aslında olayın aslı nedir onu izah etmek istiyorum. Gezi Parkı üzerinde başlayan süreç içerisinde Taksim Gezi Platformu etrafında şekillenen ve o platformun tahrik yönlendirmesi provokasyonu ile insanlar yakıp yıktı, kırp döktüler. Vandallıklara şahit olduk. O süreçte teşkilatlarımız, ilçe binalarımız, araçlarımız, arkadaşlarımız, sahada bulunan propagandaya dönük malzemelerimiz ciddi anlamda zarar gördü. Camlar çerçeveler indi, ilçe binalarımız hasar gördü. Bunları yaşadık. O süreçte. Gezi Parkı polis müdahalesiyle boşaltıldıktan sonra yine Taksim Platformu’nun kışkırtması ve yönlendirmesiyle insanlar sokaklarda benzer eylemleri yaptılar. 16 Haziran’da Kazlıçeşme’de miting düzenledik. Mitingden dağılan arkadaşlarımız ve araçlarımız Mobil AK Nokta olarak tanımladığımız mülkiyeti il başkanlığına ait olan araçlarımızdan bir tanesi Kağıthane-Nurtepe mevkiinde seyir halindeyken platformun yönlendirme ve kışkırtmaları ile kümelenen maskeli bir grup aracımızın önünü keserek şoförü tartaklamış. Şoför karşı şeride geçerek canını zor kurtarmış ve aracımız Vandallar tarafından yakılmak suretiyle yok edilmiştir. Tahrip edilmiş, değil yok edilmiştir. Mobil AK Nokta dediğimiz araçlar teknolojik donanımlarla donatılmış hareketli bir noktaya konuşlandığında küçük bir platform haline gelebilen araçlardan bir tanesi ise Nurtepe’de seyreden aracın tahrip sonrası geldiği hal. İşte bir demir yığını bu görüntüler aracın olayın ardından çekilen fotoğraflarıdır. Hurda haline geldi araç. Bu aracımız böyle tahrip edilmişken elbette buna sebebiyet verenleri bu kalabalığı tahrik edenleri bu suçun ortaya çıkmasına sebebiyet verenleri AK Parti İl Başkanlığı olarak takip etmeliydik. Dava açmalıydık. Açtık. Hukukçularımıza, arkadaşlarımıza talimat vermek suretiyle bu suç duyurusunun altlığını oluşturacak bilgi ve belgelerini toparlamalarını istedik.
Biz bu sırada İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Gezi Parkı olaylarıyla ilgili soruşturma yürütüldüğünü öğrendik. Bu soruşturmada gizlilik kararı yoktur. Arkadaşlarımız dilekçe ile müracaat etmek suretiyle dosyadaki delillerin bizim olayımızla ilgili olarak sosyal medya basın ve tweet anlamında delil teşkil etmesi nedeniyle dosyayı arkadaşlarımız incelemek istediler ve incelediler. Biz aldığımız o bilgiler ile 14 Ağustos 2013 tarihinde dava açtık. 2013/113630 sayılı dosyada bizim suç duyurumuz işleme girdi. Biz bunu hangi hakla yaptık? Sayın Kılıçdaroğlu tek parti döneminin aynı zamanda vali olan il başkanlarını göz önünde bulundurarak o refleksle hareket ediyor. Yani biz öyle yapıyorduk diyor geçmişimizde, ama biz hukuk ölçütü içerisinde bize karşı cephe alanların hak arama mücadelesini veririz ancak. Başka yol ve yöntem bilmeyiz. Onun için tek parti benzetmeleri bize uymaz. Türk Ceza kanunun, CMK’nın 153. maddesinin 1. fıkrasında der ki: ‘Müdafi soruşturma aşamasında dosya içeriğini inceleyebilir ve istediği belgelerin bir örneğini harçsız olarak alabilir’ 5. fıkrasında der ki: ‘Bu maddenin içerdiği haklardan suçtan zarar görenin vekili de yararlanır’ Biz bu tahrik suçuna dayalı suç duyurunda bulunduğumuz Taksim Dayanışma Platformu çerçevesinde zarar gören tarafız. Zarar gören taraf olarak bu CMK’nın 153. Maddesinin 5. fıkrasına göre bu haktır ve biz bu hakkımızı kullandık. Olay bundan ibarettir”
(İHA)