'Azınlıklar'a da 'Orak' planı
Abone olDarbeye zemin hazırlamayı öngören Balyoz Planı'nın diğer ayağı olan 'Orak Planı'nda ise hedef azınlıklardı.
2003'te 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan ile 24
generalin katıldığı seminer toplantısında ele alınan 'Balyoz Darbe
Planı'nın önemli ayaklarından biri daha belli oldu.
'Çarşaf' ve 'Sakal'la camilerin bombalanmasını, 'Oraj'la Ege'de
Yunanistan'la gerginlik çıkarmayı hedefleyen 'Balyoz'
yapılanmasının 'Orak Planı'yla da azınlıkları hedef aldığı ortaya
çıktı.
SANTORO'DAN HRANT DİNK'E
Dönemin İstanbul İl Alay Komutanlığı Jandarma Harekat Şube Müdürü
Hanifi Yıldırım imzalı "Sivil Toplum Kuruluşlarına Yönelik Eylem
Planı" başlıklı 'Orak Planı'nda tüm azınlıklara ait sivil toplum
kuruluşları ile bazı gayrimüslüm gazeteci ve aydınlar fişlendi.
Darbe öncesi ve sonrasında azınlıklarla ilgili yapılacak
çalışmaların ve alınması gereken tedbirlerin yer aldığı belgede
2007'de öldürülen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink,
gazeteci yazarlar Etyen Mahçupyan ve Seven
Nişanyan "Darbe karşıtı Ermeni Basını" olarak yeralıyor.
RAHİP SONTORO ORAK'TA
2003 tarihli Orak'ta 2006'da öldürülen Rahip Santoro'nun
Trabzon'daki kilisesi 'Santa Maira' ile ilgili ifadeler dikkat
çekiyor. Aktüel Dergisi'nden Tuncay Opçin'in haberleştirdiği 'Orak
Planı' belgelerine göre, Santa Maira Kilisesi'nde misyonerlik
faaliyeti yapanlara karşı eylemler düzenlenmesi gerektiği
belirtiliyor: "Son dönemde özellikle Trabzon Santa Maria Kilisesi
tarafından, işsiz gençlere iş imkânı sağlayacağı vaadiyle
Hıristiyanlık eğitimi verildiği tespit edilmiştir." Hatırlanacağı
gibi Santoro 2006'da öldürülmüş, bu olayla birlikte gayrimüslimlere
yönelik cinayetler dizisi başlamıştı. Santoro cinayetini Dink'in
öldürülmesi ve Malatya'daki katliam izlemişti.
KARADENİZ PROVOKASYONA AÇIK
Orak planı içerisinde yer alan bilgilerde darbe sürecinde Karadeniz
bölgesine ayrıca önem verildiği dikkat çekiyor. Karadeniz'deki
azınlıkların tek tek listelendiği belgelerde, Pontus
faaliyetlerinin hala devam ettiği belirtiliyor. Karadeniz halkı ise
özelliklerine göre şöyle tanımlanıyor: "...Karadeniz insanı silaha
düşkün, çabuk sinirlenen, aceleci, inatçı ve provokasyona açık
yapısıyla tanınmaktadır. Karadeniz'de evlerde silah imal etme
kabiliyeti mevcuttur. Bölge halkının bir kısmı kendini Türk olarak
görmemekte 'Laz, Hemşin, Gürcü ve Rum' olarak görmekte..." Orak
Planı'nın belgelerinde azınlıklara ait tüm kurum ve kuruluşların
listelenmesi de dikkat çekiyor.
Balyoz'un Kafes'i
'Orak'ta el konulması ve kapatılması öngörülen azınlık kuruluşları,
Poyrazköy soruşturmasında ortaya çıkan 'Kafes Eylem Planı'nına göre
tehdit mektubu gönderilen derneklerle aynı. 'Kafes Eylem Planı'yla
ilgili soruşturmada İstanbul'daki bazı Ermeni okul ve derneklerine
mektup göndereren cunta yapılanmasının Ermeni vatandaşları
'tabutlarınızı sayarsınız' şeklinde tehdit ettiği ortaya çıkmıştı.
Poyrazköy İddianamesinde yer alan mektubun gönderildiği derneklerin
listesiyle 'Orak'taki el konulacak dernek listesiyle birebir
örtüşmesi dikkat çekti.
12 AZINLIK DERNEĞİ LİSTEDE
'Orak' planında ismi geçen dernekler: Yeşilköy Ermeni Okulu'ndan
Yetişenler Derneği, Dadyan Okulu'ndan Yetişenler Derneği, Esayan
Okulu'ndan Yetişenler Derneği, Balıklı Rum Hastanesi'ndeki Yoksul
ve İhtiyarlara Yardım Derneği, Zoğrafyan Lisesini Bitirenler
Derneği, Sinagogları ve Dini Eserleri Onarma Derneği, Zapyon
Lisesi'ni Bitirenler Derneği, Bezciyan Okulu'nu Bitirenler Derneği,
Sahakyan Okulu'ndan Yetişenler Derneği, Türkiye Ermenileri Azınlık
Okulları Öğretmenleri Yardımlaşma Derneği, Özel Feriköy Ermeni
İlköğretim Okulu Koruma Derneği, Semerciyan ve Nersesyan
İlkokulları Yardım Derneği.
Karadenizliler sıkıyönetimde Erdoğan'ın yanında yer
alır
Belgede gerçekleştirilecek bir darbe sonrası Karadenizliler'in
hemşerileri olan Başbakan Erdoğan'a destek çıkabilecekleri
belirtiliyor. Belgede, darbecilerin, Erdoğan'ın Rizeli olması
sebebiyle, ilan edilecek sıkıyönetime Karadenizliler'in direniş
gösterebileceği korkusu içerisinde oldukları, bu nedenle
güncellenecek EMASYA planlarında Karadenizliler'in yoğun olarak
yaşadıkları bölgelere özel hassasiyet gösterilmesi gerektiği ifade
ediliyor. Planda Karadeniz Bölgesi'yle ilgili analizler de dikkat
çekiyor. Bölgedeki gençlerin azınlıklara yönelik faaliyetlerde
etkin şekilde kullanılması öngörülen planda, eylemlerin ülke
geneline yaygınlaştırılması hedefleniyor.
Orak Planı'nın, 'Karadeniz Bölgesi Tehdit Değerlendirilmesi'
başlıklı bölümlerinde Karadenizlilerin yoğun olarak yaşadığı
yerleşim bölgelerinde ve Adapazarı gibi nüfus sahibi oldukları
illerde PKK ve azınlıklara yönelik eylemler düzenlenebileceği ifade
ediliyor.