Azınlık raporu mahkemelik oldu
Abone olBüyük gürültülere neden olan Azınlık Raporu mahkemelik oldu. İnsan Hakları Danışma Kurulu üyesi Fethi Bolayır, rapor hazırlayıcıları hakkında suç duyusunda bulundu.
Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu üyesi Fethi Bolayır,
''Azınlıklar Raporu''nda tahrifat yapıldığı, Cumhuriyetin milli ve
manevi değerlerine saldırıda bulunulduğu iddiasıyla, aralarında
kurul başkanı İbrahim Kaboğlu'nun da bulunduğu raporun
hazırlayıcıları hakkında suç duyurusunda bulundu. Bolayır, Genel
Başkanı olduğu Toplumsal Düşünce Derneği'nin Yönetim Kurulu
üyeleriyle birlikte Ankara Adalet Sarayı'na gelerek, raporun
hazırlanmasında sorumluluğu olanlar hakkında yasal işlem
yapılmasını talep eden suç duyurusu dilekçesini, Basın Savcılığı'na
verdi. Daha sonra gazetecilere açıklama yapan Bolayır, ''Azınlıklar
Raporu''nu ihanet belgesi olarak nitelendirdi. Laik ve demokratik
cumhuriyetin korkunç saldırılarla karşı karşıya olduğunu savunan
Bolayır, şunları söyledi: ''Türkiye-Türkiyelilik, asli
unsur-azınlık unsuru, milletin bölünmezliği-çokulusluluk, tek resmi
dil-çoklu resmi dil, Sevr sendromu-AB kriteri gibi ihanet dolu
söylemlerle örülü sözlerle hazırlanan, Cumhuriyetin kuruluş belgesi
olan Lozan Antlaşması'nı hiçe sayan, Türkiye'nin sıkıntılarının
Lozan'dan kaynaklandığını, Sevr'in korkulacak bir belge olmadığını
söyleyen bu ihanet belgesiyle ülkesi ve milletiyle bölünmez bir
bütün olan Türkiye Cumhuriyeti'nin insanları ayrımcılığa
sevkedilmektedir.'' Türkiye'de bütün insanların huzur ve mutluluğu,
eşit ve özgür olmalarının Anayasa'nın amir hükmü olduğunu dile
getiren Bolayır, ''Anayasa'nın azınlık ve kültürel hakları
kısıtlayan yapıda olduğunu, bunun için değiştirilmesi dahi teklif
edilemeyecek maddelerinin değiştirilmesinin gerekli olduğunu
belirten rapor, ihanet belgesi değildir de nedir?'' diye konuştu.
Raporu hazırlayan zihniyeti şiddetle kınadıklarını ifade eden
Bolayır, çağdaşlığa, hukukun üstünlüğüne, haksızlık, yolsuzluk ve
yoksulluğu ortadan kaldırmaya ''evet'', Türkiye Cumhuriyeti'ni
bölüp parçalamaya ''hayır'' dediklerini vurguladı. Bolayır, bir
soru üzerine, raporun oylamasına katılan 30'un aşkın üyeden,
kendisinin de aralarında bulunduğu 7 kişinin karşı oy kullandığını
söyledi. Suç duyurusu dilekçesinde, raporda yer alan ifadelerle
Türkiye Cumhuriyeti'nin milli ve manevi değerlerine saldırıldığı
ileri sürüldü. Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu ile
Kültürel ve Azınlık Haklar Komisyonu başkanlığının, rapor üzerinde
yapılan değişiklikleri üyelere bildirmeyerek görevi ve emniyeti
suiistimal suçunu işledikleri iddia edildi. Rapor üzerinde birden
fazla kez tahrifat yapıldığı savunulan dilekçede, Başbakanlık İnsan
Hakları Danışma Kurulu Başkanı İbrahim Kaboğlu, Kültürel ve Azınlık
Hakları Komisyonu Başkanı Baskın Oran ve raporu hazırlayanlar
hakkında yasal işlem yapılması talep edildi.