Azıcık stresim, kaygısız başım
Abone olDokuz Eylül Üniversitesi psikologlarından Meral Oğuz, her insanda bir parça stres bulunması gerektiğini belirtti.
Dokuz Eylül Üniversitesi psikologlarından Meral Oğuz, her
insanda bir parça stres bulunması gerektiğini belirterek, ''Bu
yoksa motive, verimli ve üretici olamayız'' dedi. Dokuz Eylül
Üniversitesi psikologlarından Meral Oğuz, her insanda bir parça
stres bulunması gerektiğini belirterek, ''Bu yoksa motive, verimli
ve üretici olamayız'' dedi. Emniyet Genel Müdürlüğü Eğitim Daire
Başkanlığı ve İzmir Emniyet Müdürlüğü'nce, 11 ilin emniyet
müdürlüğü personeli ve 4 polis yüksekokulu öğrencilerine yönelik
olarak düzenlenen ''Etkili Liderlikte Stresle Mücadele ve Problem
Çözme Teknikleri'' konulu seminer, İzmir Defterdarlığı'nın Alsancak
semtindeki binasında başladı. İzmir Emniyet Müdürü Halil Tataş,
seminerin açılışında, bu tür seminerlerin düzenlenmesindeki amacın
emniyet teşkilatını daha ileriye götürmek olduğunu söyledi. Tataş,
''Emniyet teşkilatı, çok zor şartlar altında çalışan bir
teşkilattır. Bu bakımdan teşkilatı yeniden gözden geçirmekte fayda
var. Yaptığımız işte çok fazla stres var. Stres, insanı, meslek
hayatının dışında gündelik yaşamında bile olumsuz etkileyen
çağımızın hastalığıdır'' dedi. Dokuz Eylül Üniversitesi
psikologlarından Meral Oğuz, stresi, ''dışsal ve içsel etkilerle
oluşan organizasyonun yarattığı tepkilerin tümü'' olarak tanımladı.
Oğuz, stresin ''ekonomik, politik ve sosyal'' çeşitlerinin
bulunduğunu, bunlarda meydana gelecek eksikliklerin kişide kaygı,
korku, karamsarlık ve depresyon gibi ruh hallerinin oluşmasına
neden olduğunu söyledi. Stresle başa çıkmanın yollarını, ''kişinin
kendisiyle diyalog halinde olması'' ve ''zamanı etkili kullanması''
olarak ifade eden Oğuz, şöyle devam etti: ''Bir kişi işine iyi
konsantre oluyorsa, performansı iyi ise stres aralığı normaldir.
Kişinin bu aralığı koruması gerekir. Stresin çok da düşük olmaması
gerekir. Her insanda bir parça stres bulunması gerekir. Eğer bu
stres yoksa motive, verimli ve üretici olamayız. Çok az stres de
konsantre olmamızı engeller. Aşırı stres altında olduğumuz
durumlarda solunum ve gevşeme egzersizleri yapmalıyız. Bu
egzersizler bizim yeniden işimize olan konsantrasyonumuzu sağlar.''
Oğuz, problem çözme konusunda öncelikle ''problemi saptamak''
gerektiğini belirterek, ''Problemi somutlaştırmak ve parçalara
ayırmamız gerekir. Bu bize problemi doğru olarak saptamamızı
sağlar. Bunu belirledikten sonra eyleme geçilmesi gerekir''
dedi.