Türkiye'de küçük de olsa bir sermayesi olan ancak hangi alana yatırım yapacağına karar veremeyen binlerce girişimci adayı var. İşte Ekonomist Dergisi'nin haberine göre 100 bin lira ve altında sermayeyle yapılacak o işler... 1. Emlak / Gayrimenkul danışmanlığı Son yıllarda emlak sektöründe yaşanan yükseliş bu sahayı oldukça hareketlendirmiş durumda. Özellikle kurumsal bir şirketin çatısı altında franchise şube açarak düşük maliyet ve yüksek kâr marjı ile çalışılabilmesi, gayrimenkul danışmanlığını en çok cazip kılan nokta olarak dikkat çekiyor 10 bin ile 25 bin TL arasında sermayeyle kurulabilecek gayrimenkul danışmanlığı ofisi için franchise veren şirketler de var 2. Kinoa yetiştiriciliği Son dönemde sağlıklı beslenme reçetelerinin ve yemek tariflerinin vazgeçilmezleri arasında yer alan kinoa, tarıma yönelik girişim fırsatlarını kovalayanlar için ideal bir ürün. Kinoanın en önemli özelliği çok güçlü bir protein içeriğine sahip olması. Bunun dışında pek çok aminoasiti içinde barındıran kinoa, kuraklık ve soğuk gibi zor çevre koşullarına uyum sağlamasıyla biliniyor Bu nedenle Türkiye’nin pek çok noktasında yetiştirilmesi mümkün. İlk denemeyi Adana’da Hüseyin Ateşok yaptı. Kinoadan hektar başına 3-4 ton ürün elde edildiğini söyleyen Ateşok, bu sene 75 tona yakın kinoa üretimi yapmayı hedefliyor. Kinoayı tarlada 10 TL’den satmak mümkün. Perakende satış rakamı ise 46 TL’ye kadar çıkabiliyor. Ürünün tohumunun kilosu 500 TL’ye satılıyor. Ateşok, bir dekarın ekim maliyetinin 500 TL civarında olduğunu söylüyor. Verim ise sulu yerlerde dekar başına 700 kiloya kadar çıkıyor. Ateşok, ortalama bir hesapla dekar başına 5 bin TL gelir elde etmenin mümkün olduğunu ifade ediyor. Sağlıklı yaşam trendinin artmasıyla birlikte, yaşlanmayı geciktirdiği ve kanseri önlediği düşünülen kinoanın adını daha sık duyacağız gibi görünüyor 3. Döner Son yılların en popüler girişimcilik alanlarından biri. Bir zamanlar her köşe başında gördüğümüz markasız döner büfeleri artık hızla kurumsallaşarak büyük restoranlara ve birer markaya dönüşmeye başladı. Bu da fast food alanında yerli lezzet markaları yarattı. Bu fırsatı görenler döner sektörüne yatırım yapıyor. Fast food sektörünün genellikle franchising vererek büyüdüğü düşünülünce, bir marka kendi ekosisteminde onlarca yeni girişimci çıkarıyor. Yaklaşık 100 bin TL’lik yatırımla kurulabilecek döner büfeleri ya da restoranlar için hedeflenen ciro ise 100 ile 150 bin TL arasında değişiyor. 4. Balık Büfeleri Türkiye, balık restoranı açısından özellikle büyük şehirlerde oldukça zengin bir çeşitliliğe sahip. Ancak balık ekmek konsepti açısından büyük bir boşluk söz konusu. Daha çok sahil kesiminde görülebilen balık ekmek konsepti, artık AVM’lere, caddelere de taşınıyor. Hatta son olarak Dardanel, Dardenia Fish+Bread markasıyla fast food restoranlar açmaya başladı. Bunun için küçük bir dükkan ya da mobil stand konseptinde bir yer kiralamanız yeterli. Yatırım maliyeti 50 bin TL’ye kadar çıkabiliyor. Kâr marjının oldukça yüksek olduğu bu iş modelinde aylık 25 bin ile 30 bin TL arasında ciro elde etmek mümkün. 5. Kadınlara özel spor merkezleri Son dönemdeki en dikkat çekici girişimlerden biri. Bu salonlardaki en önemli özellik, aletlerin kadınların fizyolojisine göre tasarlanıp üretilmiş olması. Sistem 15-75 yaş arası tüm kadınlar için uygun. 30 dakikada fitness, son 15 yıl içinde Amerika başta olmak üzere tüm dünyada hızla yayılan ve en çok tercih edilen sporlardan biri ve Türkiye’de de hızla yayılıyor. Bu sistem özellikle kadın girişimciler için oldukça avantajlı. Bir spor salonu kurma maliyeti maksimum 50 bin TL. Aylık ciro hedefi ise 25 bin TL’yi bulabiliyor. 6. Pilav arabaları ve pilav büfeleri Avrupa Birliği tarafından getirilen standartlar nedeniyle artık sokaklarda satışına izin verilmeyen el arabasında pilav-nohut konsepti, hızla markalaşmaya başladı. Sokak pilav satıcıları artık günümüz hijyen koşullarıyla donatılmış yepyeni ve farklı bir sunumla ‘pilav arabası’ konseptiyle kiosks ve corner shop’larda yeniden trend oluyor. Üstelik 100 bin TL’yi geçmeyen yatırımla kurulabilecek bu iş modeli yüzde 30’ların üzerinde kâr marjı vaat ediyor. 7. El ve ayak bakım merkezleri ‘Nail Bar’ konsepti el ve ayak bakımı sunan güzellik merkezleri olarak tanımlanıyor. Bu konsept, 25 yıl önce ABD’den başlayarak tüm dünyaya yayıldı. ABD’de yaklaşık 40 bin, İngiltere’de ise 20 bin adet hizmet noktası olan nail bar’lar, Türkiye’de de büyük bir potansiyel vaat ediyor. Bu alanda Türkiye’de de girişimler başlamış durumda. Yatırım bedeli 50 bin TL civarında, kâr marjı ise oldukça yüksek. Son dönemde büyük şehirlerde sağlıksız ofis koşullarından, trafik ve stresten kaçmaya çalışanların popüler durakları yoga ve pilates salonları oluyor. Bu talep yeni merkezlerin açılmasını sağlıyor. Aslında yoga veya pilates salonu açmak için bayilik veya franchise almak şart değil. Kendiniz de Türkiye’de uluslararası sertifikalar veren yoga veya pilates merkezlerinde eğitim alıp bir merkez açabilirsiniz. Eğitim almanın maliyeti bin TL ile 3 bin TL arasında değişebiliyor. Yoga veya pilates merkezi açmak için uygun bir lokasyonda yer bulmanız yeterli. İçine yapacağınız yatırım ise sizin isteğinize kalıyor. Yaklaşık 10 yıldır sektörde bulunan Şebnem Akbulut Özen, butik bir merkez için 100-120 metrekarelik bir mekanın yeterli olduğunu söylüyor Ders ücretleri ise grup veya bireysel ders olmasına bağlı olarak 150 TL’den başlayıp 600 TL’ye kadar çıkabiliyor. Özen, bu işe girmek isteyenlerin özellikle hamile veya çocuk yogası gibi belli bir alanda branşlaşması gerektiğini söylüyor. Bir markayla birlikte hareket etmek isteyenler için ise hem pilates hem de yoga alanında franchise veren şirketler var. 9. Çocuk zeka oyunları Çocuklara yönelik eğlence yatırımları büyük küçük pek çok yatırımcının gündeminde. Son dönemde ise özellikle eğlendirirken öğreten konseptler öne çıkıyor. Okul öncesi ve ilköğretim çağındaki çocukların öğrenme alışkanlarını geliştirmeye yönelik mental aritmetiğe dayalı sistemler ilgi görüyor. Hatta yetkililer dershanelerin kapatılma süreciyle birlikte bunların büyümelerinin hız kazandığını söylüyor. Bu işle ilgili en çok dikkat edilmesi gereken konu kalifiye eğitmen bulabilmek. Yatırım maliyeti şirketlerin koşullarına göre değişmekle birlikte 50 bin TL civarında. 10. Lokum mağazaları Türkiye deyince akla ilk gelen ürünlerden biri lokum. Genelde aile şirketlerinin öne çıktığı sektöre yeni nesil girişimciler yeni bir soluk getirmeye başladı. Eski şirketler kabuklarından çıkıp büyümeye başlarken yeni ve farklı konseptlerin ortaya çıktığını gördük. Çok büyük mekanlar istemeyen bir lokum mağazası açmanın maliyeti metrekare başına 800 dolar civarında bulunuyor. 11. Oto yıkama / Oto bakım Oto yıkama ve bakım merkezleri girişimcilerin son yıllarda rağbet gösterdiği alanlardan biri. Özellikle susuz araç yıkama sistemiyle geliştirilen bu yeni konsept hem zamandan hem de enerjiden tasarruf sağlıyor. Birkaç adet kurye motorla yapabileceğiniz bu iş modelini maksimum 100 bin TL’ye kurabilirsiniz. 12. Meyve suyu barları Son dönemin en popüler yatırımları sağlıklı yaşam üzerine. Bunlardan biri de meyve suyu barları. Bu pazarın büyüme potansiyelini anlamak için rakamlara bakmak yeterli. ABD’de genel içecek pazarı yüzde 8 büyürken meyve suyu barı pazarı yüzde 30 büyüyor. Bu potansiyel pek çok yatırımcıyı bu alana çekiyor. Ufak tefek meyve suyu makinalarıyla bu işi yapmaya çalışanların yanı sıra kurumsal olarak büyüme planı yapan zincirler de mevcut. Hem AVM hem de cadde mağazacılığı için uygun olan meyve suyu barı açmak için kalabalık bir lokasyonu tercih etmekte fayda var. Kâr oranı yüzde 350’ye kadar çıkan meyve suyu barı yatırımının maliyeti ise konseptin içeriğine göre 30 bin dolar civarında. 13. Çubukta patates konsepti Geçtiğimiz yılların düşük maliyetli yatırımlarından olan bardakta mısır şimdi tahtını çubukta patatese bırakmış durumda. Patateslerin özel bir çubukta ve özel baharatlarla tatlandırılarak sunulduğu bu konsept özellikle yaz aylarında Ege ve Akdeniz gibi sıcak bölgelerde ilgi görüyor. Üstelik yatırım maliyeti çok düşük. Bu iş için özel olarak tasarlanan standların ücreti bin TL’den başlayıp 15 bin TL’ye kadar çıkıyor. Bir çubukta patates ortalama 50 kuruşa mal olurken yerine göre 1,5 ile 3 TL arasında satılıyor. 14. Mobil çay konsepti Kiosk olarak adlandırılan küçük dükkanlar son yılların en popüler konsepti. Bu konseptlerde neredeyse her çeşit ürünü satmak mümkün. Bunların arasında çay, ıhlamur, bitki çayları gibi sıcak içecekleri bir arada sunan iş modelleri oldukça ilgi çekiyor. Demlik ya da kupa standlarıyla farklı iş fikirleri geliştiren şirketler, hem yatırım maliyeti görece olarak düşük hem de kâr marjı yüksek bir girişim fırsatı sunuyor. 15. Kuruyemiş Türkiye'nin yıllık kuruyemiş tüketimi 500 bin ton, pazar büyüklüğü ise 3,7 milyar dolar. İç tüketimin yaklaşık 1,2 milyar dolarlık bölümünü endüstriyel kuruyemişler oluşturuyor. 2014 yılında sektörün yüzde 3 büyüyeceği öngörülüyor. Sektörün üretim anlamında en güçlü olduğu iller Gaziantep, Denizli, Bursa ve İnegöl. Son yıllarda açtığı perakende mağazalarla kurumsal bir kimlik kazanmaya başlayan kuruyemiş sektörü de franchising vererek büyüyen sektörlerden biri. Yatırım maliyeti 40 bin ile 100 bin TL arasında değişiyor.