Az önce bu karargâhta 3 domuzun 4/4 vardı!

İki gündür başa alıp alıp izliyorum canım sıkılınca. Yalan yok valla, izledikçe içimin yağları eriyor.

Süleyman ÖZIŞIK suleyman@internethaber.com

Yer, Suriye'nin Cinderes bölgesi. "Siviller yaşıyor" denilen evlerin arasında üstü açık gıcır gıcır parlayan bir Amerikan arabası.. Üzerinde, yönü Reyhanlı'ya çevrilmiş Amerikan yapımı bir roket..

Aracın başında sivil görünümlü üç terörist...

Gerekli hazırlıkları yaptıktan sonra rastgele ateşliyorlar roketi. Kısa süreli bir sevinçten sonra zaman kaybetmeden araca binip kaçmaya başlıyorlar. 

Ama onları an be an izleyen bir göz var! 

Ara sokaklar falan derken, helak olacakları noktaya varıyor, garajı andıran inlerine giriyorlar. 

Göz takipte!

Bir kaç dakika sonrası...

Bizim hevaller tam da rahatlamışken, tam da "Başardık" diye kutlama yapıyorken, kendilerine doğru bir cisim yaklaşıyor! Arşı aladan Azrail gibi inen bir füze, adeta ölüm çığlıkları atarak üzerlerine geliyor!

"Roket öyle atılmaz, böyle atılır" dercesine...

Bumm!

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu için taze domuz kızartmasına dönüyor üç terörist...

Size bir şey diyeyim mi?

Görüntüleri ekranda görünce, bilgisayar oyunu, ya da bir film sahnesi sandım. Vallahi bak ya! HD 4 K kalitesinde görüntü, sahne Hollywood'un aksiyon filmlerine on basıyor falan..

Son ekrana daha dikkatli baktım.

Anaaaa!

Sağ üst köşede "Anadolu Ajansı"nın logosu, alt bantta ise, "İHA'dan çekilen görüntüleri izliyorsunuz" diye yazı var. 

Sonra anladım meseleyi...

İki gündür başa alıp alıp izliyorum canım sıkılınca. Yalan yok valla, izledikçe içimin yağları eriyor.

Bir gevezeleştim ki sormayın!

Önüme gelene de izletiyor, "Az önce bu karargâhta 3 domuzun 1/4 vardı. Şimdi ara ki bulasın dostum" diyorum!

"Evet Sayın Seyirciler, İHA'yı görüyorsunuz, tek kelimeyle meekemmel, görüyorsunuz. Anlatmaya gerek yok, görüyorsunuz. " deyip duruyorum. 

Sahi...

Şu İHA'ların neler yaptığını siz de görüyorsunuz değil mi?

Adeta tek başına 5 bin askerin teröristlere verebileceği zararı veriyor. Türk silahlı Kuvvetleri'nin gökyüzündeki gözü kulağı gibi durmadan çalışıyor.

Bunların bir de kardeşi var, o daha fena!

Gagasında ateşten taşlar taşıyan Ebabil misali, gördüğü teröristleri alev ırmaklarında kavuruyor. 

Satılmış kalemlerin ve terörist sevicilerin, "Tayyip'in damadı" diye küçümseyip, bıngıldak beyinleriyle alay etmeye çalıştıkları adamın eseri bunlar!

Selçuk Bayraktar'ın eseri...

Adamın suçu günahı, bir zamanlar parayla dahi alamadığımız teknolojik aletleri üretip devlete teslim etmek. 

Siha yerine heykel yapsa, şehitler mezarlığında kafayı çekse bu saldırıların hiç biri olmayacaktı. 

Bazılarına verilecek en büyük ceza, başarıdır derler ya hani. Selçuk Bayraktar bunu yapıyor, başarılarıyla kendisini eleştirenlere adeta cehennem azabı çektiriyor. 

Günlerdir, "Reyhanlı ve Kilis'e düşen roketler Türkiye'nin bir başka ilinden atılıyor. Türkiye Afrin operasyonunu meşrulaştırmak için kendi halkına roket atıyor" diyen sütü ve kanı bozukları susturuyor. 

Daha ne olsun?

Selçuk kardeşimden hasseten ricamdır.

İlk bölümünü izlediğimiz Cinderes'teki filme doyamadık. Devamını merak ve heyecanla bekliyoruz. 

Lütfen her bölüm böyle mutlu bitsin!