Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Tarih 1 Eylül 2023 Cuma…
Bir 'A 330’…Yani Airbus 330 tipi uçak.
Türkiye Cumhurbaşkanının kullandığı ikinci büyük uçağın aynı
modeli.
O gün AZ4000 koduyla uçuyor.
Uçak Roma’dan kalktıktan sonra şu güzergâhı izliyor…
Hırvatistan, Bosna, Karadağ, Bulgaristan, Türkiye, Gürcistan,
Azerbaycan, Çin…
Son durak 3 milyon nüfuslu Moğolistan başkenti Ulanbator……
İçinde VIP’ten de daha VIP bir yolcu var.
Dünyaca tanınmış bir başka küresel şahsiyet…
Papa I. Francis…
Yani Vatikan’ın başındaki, Katolik dünyasının ruhani lideri…
Adını "fukaranın koruyucusu" olarak bilinen Assizili Françesko’dan
alan ilk papa.
Dünyada 1.2 milyar insanın gözü onun üzerinde…
Moğolistan’a ilk ziyaretini yapıyor…
Kim için gidiyor?
Bu ülkedeki Katolikler için..
Sayıları 1380…
Yazıyla da yazayım.
Bin üçyüz seksen kişi…
Orada kendisine özel bir Mercedes Maybach istemiyor.
Hyundai bir arabanın ön koltuğunda şoförün yanına oturuyor.
Arabadan ve özel uçaktan vazgeçiyor, ama bu tevazunun getirdiği
itibardan bir gram tasarruf etmiyor.
Böylesine güçlü bir dini lider olan Papa Francis dış gezilerine,
kendisine tahsis edilen bir uçakla çıkıyor.
Ama bu uçak sadece o gezi için kendine tahsis ediliyor.
İtalyan devletinin havayolları şirketi bir Airbus 330 uçağını
geziye çıkarken onun emrine veriyor.
Ama dikkat…
Gezi için uçakta hiçbir özel düzenleme yapılmıyor.
Mesela koltuklar kaldırılıp yerine yatak odaları falan
hazırlanmıyor.
Uçağa eklenen tek şey, ilk sıranın önündeki pano üzerine konan bir
aziz ikonası..
Notre Dame de Lujan…
Papa’nın memleketi Arjantin’in koruyucu azizi…
Papa Francis işte bu uçağın business sınıfındaki ilk sırada 1A
numaralı koltukta oturuyor.
Arka sırada ise yardımcıları ve dışişleri bakanı var.
Uçağın orta sıraları ise Vatikan’ın İsviçreli muhafazlarına
ait.
En arka sıralar ise geziyi takip edecek gazetecilere ayrılıyor.
Bunların bazılarının koltuklarına küçük birer kırmızı etiket
konuyor.
Onlar Vatikan’ı yıllardır izleyen kıdemli gazetecilere ait.
Papa’nın bir geleneği var.
Dış geziler sırasında üzerinden geçtiği ülkelere birer mesaj
gönderiyor.
Bunlar genellikle iyi niyet mesajları…
Hatta geçmişte bir kriz yaşanmış.
Papa başka bir gezide, Çin’in üzerinden geçerken gönderdiği mesaj
Bejing’e ulaşmamış.
Bu defa bunu önlemek için mesaj Roma’da elden direkt Çin
Büyükelçiliği'ne gönderilmiş.
Bense, Moğolistan’a yaptığı ziyaret sırasında Türkiye üzerinden
geçerken gönderdiği mesajı merak ettim.
Acaba resmi olarak bu mesaj kime hitap ediyordu?
Ve içeriği neydi.
Ancak bu konuda hiçbir yerde kayıtlı bir belgeyi bulamadım.
Bu mesajlar çok mu gizli tutulur, yoksa açıklama yapmayı
gerektirmeyecek kadar sıradan nezaket mesajı mıdır bilmiyorum.
Muhtemelen ikincisidir.
Merakımın nedeni şu…
Son yıllarda Papa Francis’in en yakın dostluk kurduğu insanlardan
biri bir Müslüman.
Mısır’daki El Ezher Üniversitesi Başkanı İmam Ahmed el-Tayeb…
Bugün Sünni dünyanın ruhani lideri değil, ama en etkili otoritesi
denilebilir.
Onunla dinlerin yaklaşması için çok önemli belgelere imza
attılar.
Bu merakımın nereye dayandığını anlatacağım ama önce bu cumartesi
günü ile ilgili önemli bir şeyi anlatayım.
Papa Francis bu cumartesi günü muhtemelen son dış ziyaretine
çıkıyor.
Çünkü artık 87 yaşında, hasta ve ancak tekerlekli sandalye ile
hareket edebiliyor.
Burası Fransa’nın Marsilya şehri olacak…
Marsilya’da 200 bin Müslüman yaşıyor.
Yani şehrin dörte biri Müslüman.
Burası bir anlamda, günümüz Avrupa’sının öğrenilmiş çaresizliğinin
sorun yumağı agoralarından biri…
İnanç kozmopolitizminin ateşten imtihanından geçen bir şehir.
Kültürleri, hayat tarzları, inançları farklı göçmenlerin barış
içinde birarada yaşayabilme imtihanı bu.
Cesur ve çok farklı bir ruhani liderin, "Umut treni" bu son
istasyona girecek…
Tarihin, göçmen sorununa insani bir çözüm için en büyük
mücadelesini veren ve artık sadece yürüyen bir koltukla hareket
edebilen Papa’sı Vatikan’a veda etme saatine yaklaşıyor.
Kendi katolik dünyasında da çok tartışılan bir Papa o ve yerine
gelecek kişinin aynı cesaretle bu sorunlarla yüzleşeceği kesin
değil.
Sadece o mu?
Müslümanlık dahil dünyadaki birçok inanç, din adamlarının,
tarikatlarının karıştığı cinsel istismar ve taciz suçlamaları
karşısında irkiltici bir sessizliğe bürünmüşken, "Din kurumlarının
kolu kırılsa da yen içinde kalmalı" diyen din erbabına karşı en
cesur mücadeleyi veren insan o…
Hristiyanların, Müslümanların, Yahudilerin, Budistlerin, Hinduların
dikkatini yoksulluğa, eşitsizliğe, haksızlıklara, çevre
sorunlarına, zulüme karşı birleştirmeye çalışıyor.
Popülist rejimlerin, din çevrelerinin, anti LGBT duygularını
resmen açık bir homofobiye çevirdiği bu dünyada, kendisine
"Gay’lerle ilgili ne düşünüyorsunuz" diye sorulduğunda, "Ben kimim
ki Tanrı’nın yarattığı bir canlıyı yargılayacağım" diyecek kadar bu
yüzyılın insanı…
Bu son gezisinde sonra büyük bir ihtimalle , Çetin Altan’ın, benim
de kafama silinmeyecek el yazısıyla yazdığı o son sözlerindeki
hüsranla veda edecek Vatikan’daki koltuğa:
"Hayal ettiğimiz dünya bu değildi…"
İşte o nedenle merak ettim Türkiye üzerinden geçerken attığı o
mesajın adresinin kim olduğunu…
Cumhurbaşkanı mı…
Dışişleri Bakanı mı…
Bir kopyası Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a iletilmiş midir…
Umut ederim Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, bir gün El Ezher
Üniversitesi Başkanı ile bir araya geldiğinde, Papa’nın bu son
mesajlarını da konuşurlar.
Çünkü artık şunu çok iyi biliyoruz…
Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahudiler, herkes bir araya gelip bu
konuları konuşmadığı, inancın insanlara vermesi gereken vicdani
ortak mahallede buluşamadığı sürece…
Şu fani dünyada hiçbirimize huzur yok…