Aysel Tuğluk: Kendi kendimizi yönetmek istiyoruz
Abone olAysel Tuğluk, "Kendi kendimizi yönetmek istiyoruz. Asla ayrılma ve bölünme biçiminde değil, daha çok özerkleşerek, özgürleşerek yapmak iste...
Aysel Tuğluk, "Kendi kendimizi yönetmek istiyoruz. Asla ayrılma
ve bölünme biçiminde değil, daha çok özerkleşerek, özgürleşerek
yapmak istemekteyiz" dedi.
Kayapınar Spor Kompleksi’nde 2 gün sürecek olan DTK’nın 7. Olağan
Kongresi sabah saatlerinde başladı. DTK Eşbaşkanları Ahmet Türk ve
Aysel Tuğluk’un hazır bulunduğu kongreye, Halkların Demokratik
Partisi (HDP) Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Demokratik Bölgeler
Partisi (DBP) Eşbaşkanları Emine Ayna ile Kamuran Yüksel,
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanları Gültan Kışanak ile
Fırat Anlı, Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan, Osman
Baydemir, Hatip Dicle, HDP milletvekilleri ve DBP’li belediye
başkanları, Irak, İran, Suriye ve Avrupa’da bulunan Kürt siyasi
parti temsilcileri, Yezidiler, DTK delegeleri, Diyarbakır’da
faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile çok
sayıda davetli katıldı. Kongre, divan üyelerinin belirlenmesiyle
başladı. Divan üyelerinin açıklanmasının ardından saygı duruşunda
bulunuldu. DTK’nın faaliyet raporlarının okunmasının ardından
programa konuşmalarla devam edildi.
"ROJAVA’DA MUHTEŞEM DİRENİŞLE ELİNDE CETVELLE ÇÖLÜN ORTASINDA
HARİTALAR ÇİZENLERİN YAZDIĞI KADERİ DEĞİŞTİRİYORUZ"
Kongrede ilk konuşmayı yapan DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk, Kürtler
olarak kendi kendilerini yönetmeleri gerektiğini ifade ederek, bunu
bir bölünme gibi bir durum olarak anlaşılmaması gerektiğini
söyledi. Yeni yüzyılın ilk çeyreğinde olduklarını aktaran Tuğluk,
bu yüzyılda Ortadoğu’da Kürtlerin bulunduğu her yerde 20. yüzyılın
reddi olarak gün ve gün yaşanmaya devam etmekte olduğunu söyledi.
Bu tarihi akışa ivme kazandırma zamanında olduklarını belirten
Tuğluk, "Kürt demokrasisinin an be an özgür yaşamın inşa sürecini
adım adım örerek bu Kürdistan’ı bileşim olarak bilmeliyiz. Günceli
özgürleştirme bizim göstereceğimiz performansa bağlı olacaktır.
Rojava’da muhteşem direnişle elinde cetvelle çölün ortasında
haritalar çizenlerin yazdığı kaderi değiştiriyoruz. Tarihin bize
sunduğu özgürlük şansını birlikte değerlendirelim. Günceli
özgürleştirelim. İnanalım sevgili kadın yoldaşlarımız. Biz bu
rüyayı gerçek kılacak kadar şanslı insanlarız. Kendi kaderimizi
tayin etme hakkımızı kullanmamızı hiç kimse engelleyemez. Biz
günceli özgürleştirme gibi tarihi bir misyonla karşı karşıyayız.
Özerk sistemimizi inşa ederek başarabiliriz. Kendi kendimizi
yönetmek istiyoruz. Asla ayrılma ve bölünme biçiminde değil, daha
çok özerkleşerek, özgürleşerek yapmak istemekteyiz. Türk halkının
kaygısı olmasın tek çatı altında. Çözümle barışı yapacağız. Türk’ü
Kürt’le ve Kürt’ü Türk’le vurma oyununa hep birlikte son vereceğiz"
diye konuştu.
"KUZEY KÜRTLERİ OLARAK BİZ DEMOKRATİK ULUS ÇÖZÜMÜNÜ ESAS
ALIYORUZ"
Türkiye’deki Kürt sorununun çözümünde demokratik ulus çözümünü esas
aldıklarını söyleyen Tuğluk, Kürtler olarak kimsenin devletinde ve
iktidarında gözlerinin olmadığını kaydetti. Kürtlerin devletten
dışlandığını savunan Tuğluk, “Egemenler bin yıllık tarihsel
ilişkiyi saltanatlar sürsün diye zehirlediler ve boğmak istediler.
Kürtler devletten dışlandı. Soykırıma tabi tutuldu. Maalesef son
yüzyılın özeti böyledir. Şiddete dayalı bu ilişki kıskacından
kurtulmalıyız. Kürt-Türk ilişkisini özgür bir temelde anayasal
ifadeye kavuşturmalıyız. Çözüm sürecinin amacı bu demektir. Tarihi
bir çözüm için koşullar uygundur. Herkes rahat olsun, kimsenin
devletinde ve iktidarında gözümüz yoktur. Böyle bir siyaset
anlayışına ve arayışına tenezzül etmeyiz. Kürtlerin ve onun
önderliğinin bu konuda gösterdiği özverinin kıymetinin bilinmesi
gerekiyor artık. Demokratik ulus çözümüne saygı gösterilmesini
istemekteyiz. Kürt siyasal hareketi eğer konjoktürel yaklaşmış
olsaydı bugün mevcut durumdan çok daha büyük kazanımlar elde
edebilecek konumdaydı. Kürt hareketi ve onun önderliği stratejik ve
ilkesel yaklaşarak demokratik kurtuluş ve yaşam sürecini herkes
için başlattı. Tüm kültürler ve kimlikler için demokrasi dedik.
Varsın devlet onların olsun, demokrasi bizimdir. İktidar onların
olsun, özgür yaşam bizimdir. Anlayışımız ve yaklaşımımız bu
şekilde. Tam demokratik Türkiye ve özgür Ortadoğu’dayız. Açıkça ve
altını çizerek belirtmekteyiz. Kuzey Kürtleri olarak biz demokratik
ulus çözümünü esas alıyoruz. Çözüm modelini devletçi, iktidarcı ve
milliyetçi çözümlerin alternatifi olarak sunuyoruz" ifadelerini
kullandı.
"HEGOMONİK DAYATMALARIN SON BULMASI GEREKMEKTE"
Tuğluk, devlet değil demokrasi talep ettiklerini ifade ederek,
Kürtler üzerinde uygulanan hegamonik dayatmaların sonlandırılması
gerektiğini savundu. Tuğluk, şunları söyledi:
"Ortadoğu’da devlet ve milliyetçilikte ısrar felaket getirir,
bozguna yol açmakta. Talebimiz esas olarak Kürtlerin politik ve
demokratik toplum olma hakkı ile hakikatine saygı gösterilmelidir.
Yasal ve anayasal alan açılmasıdır. Hegamonik dayatmaların son
bulması gerekmekte. Kuş olup uçacak, balık olup yüzecek halimiz
yoktur. Bu topraklarda insana, topluma ve doğa olmak üzere her bir
canlıya saygı duyarak özgür yaşamak istiyoruz. Bu kadarına artık
razı olsunlar barışacaksak eğer herkese en özgür hayat hakkı
tanınarak başlayacağız. Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca belki
ilk kez rasyonel davranarak adına çözüm süreci adı verilen bir
yaklaşım geliştirdi. Hakikati kabul etti. Biz bu sürece bağlı
kalarak çalışmalarımızı sürdürecek ve sürecin nihayete ulaşması
için çabalayacağız.”
(İHA)