Aysel Tuğluk günah çıkardı
Abone olSiyasi yasaklı milletvekili Aysel Tuğluk'tan özeleştiri. 'Kürt siyaseti yol ayrımında' diyen Tuğluk'un sözleri çok konuşulacak.
Nergis DEMİRKAYA
İNTERNETHABER
ANKARA- Türkiye Barış Meclisi’nin “Henüz Geç Değil Barış
İçin Çözüm Ellerimizde” Konferansı toplantısında konuşan kapatılan
DTP’nin yasaklı milletvekili Aysel Tuğluk çok tartışılacak bir
konuşma yaptı.
Türk siyaseti kadar Kürt siyasetinin de önemli bir yol ayrımında
olduğunu söyleyen Tuğluk, “Karşılıklı yanlış ve yanılgıları
demokratik üslup ve yaklaşımla hoşgörü içinde gidermekten başka
çaremiz yok” dedi. Mevcut durumun yaşanabilir ve
katlanabilir olmaktan çıktığını söyleyen Tuğluk, ortamın provokatif
eylemlere zemin sunduğuna dikkat çekerek bu ortamın berrak hale
getirilmesi gerektiğini söyledi.
Kapatılan DTP’nin eski genel başkanı Ahmet Türk ise rahatsızlığı
nedeniyle toplantıya katılamadı. Tuğluk konferansın “Siyasi
Yasaklılar Kürsüsü’ kapsamında söz aldı. Tuğluk konuşmasına,
“Siyaset yapmaya devam edeceğiz, dolayısıyla bu yasak
delinecektir. Anayasa Mahkemesi üyeleri düşünsün” diyerek
başladı.
Ardından, “Zor yıllar yaşadık kaybettiğimiz çok şey
oldu. Sarsıldık, yaralandık, yıprandık, öldürüldük ama artık barış
vaktindeyiz. Barışa çok az kaldı. Ve ha gayret
diyorum” sözleriyle çok konuşulacak açıklamalar yaptı.
Daha önce de yazdığı bir makalede de tartışma yaratan
değerlendirmeler yapan Tuğluk’un son yaptığı konuşmanın satır
başları da şöyle oldu:
ESKİ ALIŞKANLIKLARDAN KURTULMALIYIZ: Birlikte
kazanmak imkanı kadar birlikte kaybetmek şartlarına da sahibiz.
Tek yanlı tek süreçli, tek fırsatlı, koşularda değiliz.
Birlikte kazanmak için birlikte hareket etmek zorundayız.
Bunun için öncelikle hepimizin eski alışkanlıklardan, ezberlerden,
demokratik olmayan söz ve eylemlerimizden uzaklaşmak gibi
sorumluluğu var.
KÜRT SİYASETİ YOL AYRIMINDA: Ne kadar
farkındasınız bilmiyorum ama Türkiye siyaseti ciddi bir yol
ayrımındadır. Bunu sadece Türk siyaseti aktörleri için
söylemiyorum. Demokratik Kürt siyaseti ve muhalefeti için de bu
böyledir. Kim ki, yeni şekillenen dünyada, “Biz eskisi gibi
hareket ederiz, yine de pozisyonumuzu güçlendiririz” diyorsa, bu
bir yanılgıdır. Kitlelerin ruh hali de bu değildir.
Dışımızdaki dünyada buna imkan sunmaz.
YOKSULLUK DA GÜNDEMİMİZ: Yoksulluğa,
demokrasisizliğe, çözümsüzlüğe şiddete “artık yeter”
denilmektedir. O nedenle burada toplanmış olan hepimizin
demokratik evrim sürecini anlamak hızlandırmak ve bir sonuca
ulaştırmak gibi aktörel görevlerimiz. Adil cesur ve akılcı bir
çözüm süreci geliştirirsek başarıya ulaşacağımıza inanıyorum
ÖZELEŞTİRİ VE YENİ BAŞLANGIÇ YAPMALIYIZ:
Hepimizin ciddi bir özeleştiri ve yeni başlangıçlara
ihtiyacı var. Karşılıklı yanlış ve yanılgıları demokratik
üslup ve yaklaşımla hoşgörü içinde gidermekten başka çaremiz yok.
Hem birbirimize hem de sorunlarımıza karşı demokratik davranışlarla
çözüm bulmalıyız.
DAHA BERRAK BİR ORTAM GEREK: Bu çözümsüzlük
statüsü ve siyaseti bitirilmek zorundadır. Mevcut durum yaşanabilir
ve katlanabilir olmaktan çıkmıştır. Bu ortamda provokatif
yönelimleri de önlemek mümkün olmayacaktır. Ve kabul ederim
ki çelişkileri tetiklemek isteyenler bunu bu ortamda pekala
başarabilirler de. O yüzden bu ortamı berrak bir hale
getirmeliyiz.