Aysel Malkaç dirildiği için kızdı
Abone ol11 yıldır kayıp olduğu sanılan, ancak bir süre önce yaşadığı ortaya çıkan Özgür Gündem Gazetesi'nin eski muhabiri Aysel Malkaç, yaşadığının duyulmasına çok kızdı.
Türkiye'nin "ilk kadın basın şehidi" olarak tanıtılan ve 1993
yılından bugüne kadar kayıp olduğu sanılan, ancak bir süre önce
yaşadığı ortaya çıkan Özgür Gündem Gazetesi'nin eski muhabiri Aysel
Malkaç, "yaşadığının duyurulmasına" kızdı. Hürriyet Gazetesi'nin
haberine göre, PKK’nın 1993’ten bu yana kayıp olduğu gerekçesiyle
‘ilk kadın basın şehidi’ olarak andığı Aysel Malkaç, eskiden
çalıştığı Özgür Gündem Gazetesi yaşadığını açıklayınca huzursuz
oldu. ‘Sözde Kürt aydınları’nı suçlayan Malkaç, ‘Basına
aksetmeseydi, hukuki Kürt kurumlarına kavuşana kadar yaşadığımı
açıklamayacaktım’ dedi. Kayıp olduğu gerekçesiyle 1993 yılından
bugüne kadar ‘ilk kadın basın şehidi’ olarak tanıtılan, ancak bir
süre önce yaşadığı ortaya çıkan eski Özgür Gündem Gazetesi Muhabiri
Aysal Malkaç, ‘yaşadığının duyurulmasına’ tepki gösterdi. Malkaç,
Rızgari örgütünün internet sitesine gönderdiği açıklamada,
‘Yaşadığının duyurulmasını ‘Kayıplar Haftası’na denk getirerek
sorumsuzca tartışan, kayıplar için verilen mücadeleye gölge
düşüren, yüreği kan ağlayan kayıp yakınlarına hakaret edercesine
gündemleştirenleri’ kınadı. ESTETİK İSTEMİŞ Kayıp olarak yaklaşık
iki yıl Türkiye’de saklanarak yaşadığını kaydeden Malkaç, Rızgari
örgütünün 1995 Kasım ayında güvenli bir şekilde kendisini
Yunanistan’a çıkardığını aktardı. Malkaç ortaya çıkmasının faili
meçhullere gölge düşüreceği düşüncesiyle Türkiye’ye dönmeme kararı
aldığını belirtirken, örgütün estetik ameliyat önerisini kabul
ettiğini, ancak bu işin iki yıl gerçekleşmediğini belirtti.
Yunanistan’da kaldığı sürede kimliğinin, oturumunun ve herhangi bir
belgesinin bulunmadığına işaret eden Malkaç, Abdullah Öcalan’ın
yakalanmasından sonra 4 yıldan bu yana kaçak yaşadığı
Yunanistan’dan iltica talebinde bulunduğunu, Nisan 2000 tarihinde
oturma izni aldığını ifade etti. Malkaç, açıklamasını şu ifadelerle
tamamladı: HEP SUSACAKTIM ‘Sözde Kürt halkını kurtarma mücadelesi
verdiklerini iddia eden bazı ‘Kürt aydınları’ tarafından küçük
çıkarlar uğruna bilinçli bir şekilde yapılan ihbar, iftira ve yalan
kampanyaları ve bu kampanyaların Türk basınına akseden yansımaları
olmasaydı, iç sorunlarımızı demokratik yöntemlerle
tartışabileceğimiz bir düzeye ve yaptırım gücü olan hukuki Kürt
kurumlarına kavuşuncaya kadar susmaya ve bu trajediyi yaşamaya
devam edecektim.’