Ayşe Özyılmazel'in ofis basması olay oldu
Abone olAyşe Özyılmazel, boşandığı eşi Ali Taran'ın ofisini bastı günün olayına imza attı. Medya bu olayı konuşuyor.
Ayşe Özyılmazel'in boşandığı eşi Ali
Taran'ın ofisini basıp, taşlaması olay oldu. Ertuğrul Özkök yarını
bekleyemeden bu olayı kaleme aldı. Ayşe Özyılmazel de olayı
doğrulayan bir açıklama yaptı.
Ayşe Özyılmazel ile Ali Taran arasında yaşanan
"taşlama" olayı magazin gündemine bomba gibi
düştü. 21 yıllık eşi Selma Ann Desmond'dan kanser yatağındayken
boşanıp Ayşe Özyılmazel ile evlenen Ali Taran, 9 ay sonra bu
evliliği de sonlandırmıştı.
Ali Taran evliliğinin bitişiyle ilgili gazetecilere yaptığı
açıklamada "Mutsuzdum, boşandım ve rahatladım. Ayrılmış olmayı o
kadar da dert etmiyorum. Keyfim yerinde" deyince Ayşe Özyılmazel'i
çileden çıkarttı.
KÜFÜR ETTİ, CAMA TAŞ
ATTI
Ayşe Özyılmazel tatilini kesip İstanbul'a geldi ve Ali Taran'ın
Levent'teki ofisini bastı. Ali Taran'ın üzerine yürüyen Ayşe
Özyılmazel "Hayatımı mahvettin" diye bağırıp,
küfür etti. İddiaya göre; ofisin camlarına dışarıdan taş bile
attı.
SABRIM TAŞIYOR
Ayşe Özyılmazel olayın medyaya yansıması üzerine yazılı bir
açıklama yaptı. Ofis basma eylemini doğrular nitelikteki
açıklamasında "artık huzur arıyorum" diyerek
şunları söyledi;
"Turp gibiyim desem abartıya girer. Elimden gelini yapıyorum. Duygusal olarak yorgunum, çok yorgunum.
(...) Ancak, bazen huzurumu bozacak hareketlerle karşılaşıyorum. Bu hareketlere anlam veremediğim için de sabrım taşabiliyor. Fazla zorlanırsa sabrın sonu gelebilir değil mi?
Eğer sabrımın taşması çevreye rahatsızlık verdiyse, çevredeki
insanlardan özür dilerim. Huzuru ararken, huzur kaçırmak olmaz.
Tek bir ricam var, beni rahat bıraksınlar. İsim vermeye
gerek yok. Onlar kendilerini ve ettiklerini gayet iyi
biliyorlar."
ERTUĞRUL ÖZKÖK'ÜN ÇOK HOŞUNA GİTTİ
Ayşe Özyılmazel'in Ali Taran'ın ofisini basması
sosyal medyada günün olayı oldu. İki ayrı başlıkla twitterda top
listesine giren olayla ilgili Hürriyet'in pop sosyolog yazarı
Ertuğrul Özkök de kalem oynattı.
Yarını bekleyemeden bu olayı kaleme alan Ertuğrul Özkök, "oh olsun"
demeye getirdi ve şunları yazdı;
"Oh bee...
Helal olsun sana Ayşe Özyılmazel...
Şu ruhumuzu karartan Salı kabusuna bomba gibi bir hareketle
girdin.
(... ) Bir kadın böyle bir şeyi yapar mı?
Ayıp değil mi...
Değil arkadaş...
Belli ki, bir eşref saatine çatmış.
Çatmamış, fena halde çakmış.
Dikilmiş adamın karşısına, soruyor hesabını.
"Sen benimle evlendiğinde karının hasta olduğunu bilmiyor
muydun?"
Biliyordun arkadaş.
Hastalığının ne kadar ciddi olduğunu da biliyordun.
"Var mı şimdi böyle benim üzerimden vicdan
temizlemeler..."
"Ohh rahatladım, vicdanım hafifledi"
lagarlığı...
Eski kadını harcadıktan sonra, bir fiskede yenisini de
harcamalar...
Tamam o şahane ego'nu biz de anlıyoruz.
Tamam, o tavus gibi açılan zekanın hakkını biz de teslim
ediyoruz.
Tamam da, seninkinden büyük başka egolar da var arkadaş.
Sen hayatında kadın denen varlığı hiç
tanımamışsın.
Çatmamışsın, ego'su değilse de kadınlık cüreti olan
birine...
Eee hayat böyledir işte.
Geçmişin zeka başarıları ile şişen egolar, bir gün gelir o ego
kadar şişkin bir cürete toslar...
Kazanova'nın nihai, son durak kadınına tosladığı
gibi...
İşte böyle olur.
***
Asıl önemlisi...
Bir de sessiz kadının ah'ı vardır.
Kendisi gitse bile, o ahı var ya, ızdırabın yarattığı o ah;
İşte o "Ah" şu fani dünyada kalır bazen...