Dün Ayşe Arman'ın son yazısı medya'dan tam not
almıştır(!)
Biliyormusunuz?
Gazeteoku yazarlar listesinde ,bugüne kadar ilk
ona dahi giremeyen Ayşe Arman, '12 dakikada
orgazm'' dediiii. ilk sıraya yerleşti.
Türk kadınının medar-ı iftiharı Ayşe' ye alkışlar...
Ben de uzun süredir Türk medyasında erkek egemenliğinden
sıkılmıştım.
Hangi kadın yazarımız, bu ''erkek egemenliğine''
son verecek diye merakla takipteydim.
Yılmaz Özdil, Bekir coşkun, Ahmet Hakan' ların sosyal medyada da
gözümüzün içine soka soka paylaşılıp, okumak zorunda kalmaktan, ne
yalan söyleyeyim, bunalmıştım.
Üstelik Yılmaz Özdil, şu sıralar kendini tekrarladığı halde, yine
her yazısının olay olmasına ben ''Allah
Allaaaaah'' demeye başlamıştım.
Ayşe Arman röportajlarını, ilk okumaya başladığım zamanlar pek
keyif almaz, genelde yarım bırakırdım (saç modelinden(ötürü) yüzünü
seçmekte zorlandığım dönem). Ama ! Durun! İtiraf ediyorum!
Bu konuda oldukça ilerleme kaydetti, çok sağlam röportajlar
çıkarıyor ortaya...
Bir ara Televizyonda jüri üyeliği yaptı yanılmıyorsam...
Ekranlarda gördüğümde, konuşurken, bir yazar/çizer olarak kendini
çok iyi ifade edemediğini düşünüp, ''Nasıl köşe yazarı oldu
bu sarışın hatun'' diye söylenip hafif hayal kırıklığına
uğramıştım.
Her neyse...
Şimdi şöyle başlayayım;
Kadına şiddetin tavan yaptığı, namus cinayetlerinin alıp başını
gittiği, çocuk yaştaki kızlara toplu tecavüzlerin işlendiği (çok
tekrarlıyorum ama öyle) bir ülkede, Ayşe Arman' a ihtiyaç vardır...
!
Evet ! o marjinal bir kadındır.
Belkide bir misyon yüklenmiştir.
Cinselliğin ,eğitim düzeyi yüksek olan kitlelerde dahi tabu olduğu
bir toplumda, Ayşe' yi, yazarken gösterdiği cesaret konusunda
alkışlamamız lazımdır.
Bunu tabu zapan zihniyetin yaşadığı ülke, tecavüzlerden,
aldatmalardan, pedofiliden daha birçok ahlaksızlıktan
geçilmiyordur, ama ağızlar dolu dolu ahlaktan, namustan söz
ediliyordur.
Konu dağılmadan yine gelelim Ayşe'ye
Ayşe Arman, kocasıyla yaşadıklarını (belkide yaşamıyor,
tamamen fantezi ürünüde olabilir) ''o benim
sevgilim'' edasıyla, yazdıkları/çizdikleri, fena
değildir...
Eğiticidır. Öğreticidir.Belki de Türk kadını, bunları okuyarak,
kendine çeki düzen veriyordur/verecektir(!) Kimbiir !
Ama!
Yazdıkları büyük şehirlerde, ekonomik özgürlüğünü eline
almış,yalnız yaşayan,belirli bir kültür sevıyesinde olan,
kadınların anlayabilecekleridir.
Yazılarında cinselliği sürekli ön planda tutması, gündemde olma
çabasından dolayı diye de düşünmüyorum...
''12 dakikada orgazm'' başlıklı yazısında,
okuyucularıyla buluşmalarını anlatıyor Ayşe.
Her biriyle yaptığı 12 dakikalık sohbette, kadınların ona, hayat
hikayelerini, açık seçik anlatmalarını ''ben onları
yargılamıyorum, çok samimiyim, ondan bu kadar şeffaflar''
diyor ama, şunu kaçırıyor;
Kadınlar zaten, tanımadıklarına, tanıdıklarından daha fazla
güvenirler...
Ama can alıcı nokta şudur !
Kendisi şunu kaçırıyordur...
Türkiye' de ataerkil zihniyet değişmediği sürece, kadının
değişmesi, özgürleşmesi, uçması, hoplaması zıplaması, sadece
yukarda belirttiğim kitlede sınırlı kalacaktır.
Yani, madem bu kadar okunan bir yazar; Ne mi yapsındır ?
Yazılarında erkekleri hedef alsındır...
Belkide; kadına şiddet, kadın cinayetleri, tecavüzler, bunlara az
da olsa faydalı olacaktır. Sosyal sorumluluk tam da budur.
Ha! Bu arada son olarak, Ayşe Arman' ın bu son yazısıyla,
ülkemizde, yazı başlıklarının, yazıyı okuttuğu gerçeği bir kez daha
kanıtlanmıştır.