Ayşe Arman zevkten göbek atıyor

Abone ol

Okurlarından aldığı e-maillerle adeta keyiften dört köşe olan Ayşe Arman, "Üç gün önce üç buçuk atıyordum, şimdi göbek atıyorum, benden mutlusu yok" dedi.

Hürriyet Gazetesi'nin eskilerin deyişiyle 'nevi şahsına münhasır' yani 'kendine özgü' yazarlarından Ayşe Arman bugünlerde zevkten dört köşe oldu. Okurlarıyla kurduğu ilişkiyi klasik gazeteci-okur diyaloğunun ötesinde gören Arman'dan mutluluk satırları şöyle:

Üç gün önce üç buçuk atıyordum, şimdi göbek atıyorum, benden mutlusu yok! İnsanın sevildiğini hissetmesi budur işte. Hani sorarlar ya, ‘Bu mudur?’ diye, ‘Budur!’ Gönderdiğiniz e-mail’leri okuyunca inanamadım.

Kurduğumuz ilişki, gazeteci-okur ilişkisinin ötesine çoktaaaan geçmiş durumda. Bu nasıl bir samimiyettir, nasıl bir sahiplenmektir. Siz resmen beni rehabilite etmeye çalışıyorsunuz, usul usul saçımı okşuyor, ‘Sakin ol, geçecek’ diyorsunuz. Evet, yıllardır o ya da bu şekilde takip ettiğiniz, (gizlimiz saklımız yok) hafif tertip ‘mahallenin delisi’ olarak nitelendirdiğiniz kızın, bir aydan az kaldı doğurmasına. Ama kızın bir kusuru var: Elinde değil yaşadığı her şeyi yazıyor. Ve yeryüzünde doğuracak ilk kişi kendisiymiş gibi davranıyor. Biraz kafayı yedi anlayacağınız. Endişeleniyor. Sadece doğuma ve kızına kilitlenmiş bulunuyor. Ama siz onu paylamak, azarlamak yerine anlayış gösteriyorsunuz, sevgiyle terbiye ediyorsunuz. Size nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum. Öpüyorum...

DUALARIM SİZİNLE

Sizi ve sevgilinizi yazılarınızdan tanıyoruz. Çılgın, aklına geleni söyleyen, yaşamı ertelemeyen, duygularını en tepede yaşayan özgür bir anne ve onu olduğu gibi kabul eden, sade, sakin bir baba. Ben, bebeklerin anne ve babalarını seçtiklerine inanıyorum. Kızınız, özel bir çocuk demek ki, sizin ikinizi seçti. Belki de bu nedenle Bilge Kişi sizi uyardı, artık dinlenin diye. Dualarım sizinle. (Ayşen)

- Ben sizi hiç tanımıyorum ama hissediyorum. Neler yaşadığını yazan deli dolu birinin derdini bile dert edebilecek kadar duyarlı birisiniz. Çok teşekkür ediyorum. Bebekler, gerçekten annelerini babalarını seçer mi bilemem, bizimki özel bir çocuk mudur, onu hiç bilemem. Ama olmasını isterim o ayrı...

ANNELİK=EVHAM

28 yaşında ABD’de yaşayan bir oğlum var. Bu demektir ki, 28 yıl artı 9 aydır, kendim için değil, bir başka adam için sürekli evhamlarla yaşıyorum. Her gün kendi falımı laf olsun diye okurum ama oğlumunkine bakmaya bile cesaret edemem, ya olumsuz bir şey yazıyorsa diye. Annelik böyle bir şey. Lütfen bilge adammış, bilge kadınmış gibi ne olduğu belirsiz insanlara kulak asmayın, hakkınızda konuşmalarına fırsat vermeyin. Kızınızla ilgili olumsuz şeyler, beyninizin bir kenarına yazılırsa ?zaten, annelik delice kaygı veren bir durum- her şey, iyice dayanılmaz hale gelir. Sevgilerimle. (Semire)

- Yazdıklarınız çok hoşuma gitti Semire. Bana sanki kendimi anne olmuşum gibi hissettirdiniz! Bana torpil yapıp, beni de anneler kulübüne dahil ettiniz. Yüreğime soğuk sular serptiniz. Çok öpüyorum.

SAKİN BİR SON AY

İnsan, rahat bir hamilelik geçirip, bir de kendini çok iyi hissedince, arada bir abartıp, içinde bir yaşam olduğunu unutuyor. Benim geçen hafta bir kızım oldu. 3 hafta kadar erken doğdu. Allah’a şükür iyi ama olmayabilirdi. Çünkü annesi ?yani ben- oradan oraya koşturup duruyordum. İşi bile ancak hafta başı bırakmıştım. Eh sonunda olan oldu, kızım isyan bayrağını çekti ve erkenden aramıza katıldı. Dubai’de şu son ayı sevgilinizle sakin bir biçimde geçirin. Ve bir süre haberdi, gazeteydi, bırakın. (Özlem)

- Size inanamıyorum! Ben sanki sizmişim gibi yazmışsınız. İnsanın kendisinin bu kadar benimsendiğini görmesi o kadar hoş bir şey ki. Haklısınız, doktorum da bu erken doğum konusunda uyardı beni. Hayatımı biraz rölantiye aldım. Bir süre sadece hafta sonları yazacağım. Ama canım çok isterse, bugün olduğu gibi, arada bir yazı attıracağım. Bebeğinizi benim yerime öpün.

KORKMA HAYRA YOR

Bazı insanlardan aldıkları enerjilerle, kuvvetli saptamalar yapabilen insanlar gerçekten var. Bilge Kişi ya da gelişmiş ruhlar, artık sen nasıl adlandırmak istersen. Sana anlatılanlardan korkma. Pozitif düşüncenin gücüne inan, uyarılmış olman belki de senin hayrına. Duyduklarını iyiye yorumla. Güzel şeyler düşün kafanda ve bebeğini heyecanlandırma. Sana ve bebeğine bütün kalbimle en iyi dileklerimi ve reikimi yollayabilirim. Cumartesi yazın üzerine yolladım zaten. Kabul edersen doğumuna kadar sana enerji yollamak isterim. (İ.K)

- Eğer içinizden geliyorsa yapın. Ne istiyorsanız yapın. Bana verdiğiniz destek çok iyi geldi ve kendimi iyi hissediyorum sayenizde. Zaten Dubai’de sakin, huzurlu ve kolay bir hayat var. Yüzüyorum, yürüyorum ve bol bol kızımın babasına sarılıyorum. Korkmamaya çalışıyorum hiçbir şeyden...

NE KADAR SALAKSINIZ

Yeni yılda da değişen bir şey yok. Yine sevgiliniz, doğmamış bebeğiniz ve abuk sabuk ne için, kime hitaben yazıldığı belli olmayan laf salataları. Kusura bakmayın ama ne kadar salaksınız A. Arman. Hürmetler. (Cevat E.)

- Cevat Bey. Sizi uyarıyorum epey bir süre daha abuk olmaya devam edeceğim. Ama fena mı olur, siz de hakaret maillerine devam edebilirsiniz...

Yazı: Ayşe Arman
Kaynak: www.hurriyetim.com.tr

Günün Önemli Haberleri