Ayşe Arman türban takmasın!

Nesrin YILMAZ nesriny@internethaber.com

Hiç yakışmamış çünkü…

Valla o güzelim, deli dolu, çılgın mı çılgın, uçuk kaçık kadın gitmiş yerine içi kıpır kıpır olduğu gözlerinden belli olan ama her şeyini türbanın altına gizlemek zorunda kalan, sevimsiz bir kadın çıkmış…

Valla takmasın…

Türban sadece saçları gizlemekle kalmıyor çünkü…

Onu hissettim Ayşe Arman’ın türbanlı fotoğraflarında…

Üzerinize giymek zorunda olduğunuz uzun, kapalı kıyafetler kadınlığınızı gizliyor aslında…

Bir çılgınlık yapmak geçtiğinde aklınızdan başınızdaki türban buna engel…

Biliyorum, her şeyin bir bedeli vardır…

Ama türbanı takan kişi bedel ödemeye hazır olmalıdır…

Bedel ödemeye zorlanmamalıdır!

Bu yüzdendir ki abuk sabuk kıyafet üstlerinde görülen türbanın bizi şaşırtması…

Aslında şaşırmamak gerekiyor…

Pantolonun üzerine mini etek, üzerine türban özentiden başka bir kelimeyle açıklanamayacak kadar bariz örnektir…

Hani her hangi bir şeyi yapmak istiyorsan “hakkını vermek” zorundasındır ya bu da öyle…

Baba baskısıyla, koca baskısıyla, toplum baskısıyla kapanmanın sonucunda türbanının içinde kadınlığını dışa vurma özgürlüğüne vurulmuş prangalar yatmaktadır…

Kadınlığa kelepçedir bu durumda türban…

Elbette inancı gereği saçının tek telinin görünmesini istemeyen kadınlar da vardır fakat büyük bir çoğunluk dün de dediğim gibi evlendikten sonra, biraz yaşını alınca bunu zorunluluk gibi gördüğü için yapmaktadır…

Yoksa kuaförlerde neden o kadar vakit geçirip saçlarını benim bile cesaret edemeyeceğim şekillerde kestirerek ve tabi boyayarak kendilerini iyi hissetsinler ki…

Ve hangi kadın bakımlı saçlarını göstere göstere rüzgârda savurmak istemez ki…

Bu yüzden…

Sadece bu durumdan dolayı kendini mutsuz hissetmeyecek insanlar taksın türbanı…

Ayşe Arman takmasın!

nsrnylmz@gmail.com