Ayral için hazin tören
Abone olTiyatro sanatçısı Necdet Mahfi Ayral'ın cenazesi, toprağa verildi! Prof. İskender Pala : ''Bugün sahnede, hayatın en gerçek rolü için toplandık''
Ayral için, önce emekli olduğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Şehir Tiyatroları'nın Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde tören
düzenlendi. Törende konuşan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür
Daire Başkanı Prof. Dr. İskender Pala, bugün sahnede ''hayatın en
gerçek rolü için toplandıklarını'' belirterek, Ayral'ın yıllarını
Türk insanının ruhunu süzmek, rafineleştirmek için verdiğini ve
yıllarını tiyatroya adadığını anlattı. Türkiye'de sanatçıların ne
yazık ki yaşarken değil, öldükten sonra kıymetlerinin bilindiğini
kaydeden Pala, ''Biz bunu kırmak istiyoruz. Bu sahnenin her
santimetrekaresinde anıları bulunan bu insanı son yolculuğuna
rahmetle uğurluyoruz'' diye konuştu. Ayral'ın arkadaşı tiyatro
sanatçısı İhsan Devrim de, tiyatronun para kazanmak için
yapılmadığını ve gönül işi olduğunu dile getirerek, ''Tiyatroda çok
para kazanılmaz, ancak geçinilir. O bu sahneye en büyük
sevdalılardan biriydi. Şimdi, onun vücudu bu dünyadan geçti ama bu
sevdalı yaşıyor. Hep yaşayacak, hatırlanacak. Vasfi Rıza Zobu'yu,
Bedia Muvahhit'i unutmadığınız gibi, onu da unutmayacaksınız'' diye
konuştu. Sanatçı anısına saygı duruşunda bulunulan törende, daha
sonra bir din görevlisi eşliğinde dua okundu. Sanatçının naaşı
önünde saygı geçişinde bulunulmasının ardından, Teşvikiye Camii'ne
geçildi. Burada, basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Müjdat
Gezen, Ayral'ın uzun, mutlu ve iyi yaşadığını vurgulayarak, bunun
pek çok kişiye nasip olmayacağını söyledi. Gezen, ''Çok dost bir
ağabeyimizdi. Keşke hepimiz onun kadar mutlu ayrılabilseydik bu
dünyadan'' diye konuştu. Buradaki törene, Ayral'ın kızı Jeyan Mahfi
Ayral, Türker İnanoğlu, Hadi Çaman, Göksel Kortay, İzzet Günay'ın
da aralarında bulunduğu sanatçı dostları katıldı. Ayral'ın
cenazesi, öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından
Zincirlikuyu Mezarlığı'nda defnedildi. İstanbul Beykoz'da 1908
yılında doğan Ayral, Galatasaray Sultânîsi'nde yatılı okudu.
Sahneye ilk adımını 24 Eylül 1932'de Dâr-ül bedâî'de ''7 Köyün
Zeynebi'' oyunuyla atan Ayral, Şehir Tiyatroları'nda ''Lüküs
Hayat'', ''Kral Lear'', ''Deli Dolu'', ''Fizikçiler'', ''Bir
Komiser Geldi'', ''Cyrano de Bergerac'' ve ''Tartuffe'' gibi
oyunlarda unutulmaz kompozisyonlar yarattı. Ayral, tiyatronun yanı
sıra 150'ye yakın filmde de rol aldı. 1950-75 yılları arasında
İtalyanlar'ın ünlü komedyeni Toto'yu konuşarak dublaj sanatında da
ustalığını gösteren Ayral, kızı Jeyan'ı da kendisi gibi tiyatro ve
dublaj sanatçısı olarak yetiştirdi. Necdet Mahfi Ayral, İstanbul
Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları'nda son olarak Ahmet Hamdi
Tanpınar'ın ''Huzur'' oyununda rol almıştı. Ayral, tedavi gördüğü
Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastahânesi'nde 2 gün
önce vefat etmişti.