MHP’nin bilge lideri Sayın Devlet Bahçeli siyasetteki ezberleri
bozdu. Meclis'in açılışı sırasında DEM Partililere giderek el
uzatması son derece önemli ve anlamlı bir adımdı.
Sayın Bahçeli'nin uzattığı el devletin eli olarak görülmelidir.
Devle Bey’in, DEM Partililerle tokalaşmasına itiraz edenler,
Şiddetle karşı çıkanlar, Bilge lideri yıpratmak için harekete
geçenler oldu. Fakat Bahçeli geri adım atmadı. Hatta İmralı'ya
çağrıda bulundu. Sayın Devlet Bahçeli, terör örgütü PKK'nın elebaşı
Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilirken söylediği
"Türkiye'ye dönünce hizmet edeceğim. Fırsat verirseniz
ederim. Bir fırsat verilirse, bir hizmet imkânım varsa ki
inanıyorum vardır, hizmet yapabilirim" ifadelerine dikkat
çekti.
Bahçeli, Öcalan’a “Buyursun terörün bittiğini, örgütünün
tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin."
Devlet Bahçeli'nin bu çağrısı 2009'da başlayan, zaman zaman
duraksayan, zaman zaman devam eden çözüm sürecinin esintileriydi.
Silahları bırakıp, Türkiye Cumhuriyeti devletine teslim olmalıyız
ifadelerinin hayat bulması için yapılan bir çağrıdır. Bu çabalar
sonuç bulmalı, Türkiye kendi iç sorunlarını çözüme kavuşturmalı,
ana fikri siyasette kabul görmelidir. Terör örgütü bir değişim ve
dönüşüm geçirse, Terör örgütü siyasal bir olgu olarak kendine
siyasi zeminde yer bulsa, Bakış yönünü değiştirse, DEM Partililer
İmralı'nın çağrısını duymayıp kayıtsız kalsa, Sonuç almak mümkün
olabilir. Denemekten ne çıkar?
Devlet Bey, devleti temsil ederek "silahları bırakıp,
gelip teslim olun" dediği bir dünyada, Öcalan, örgüte çağrı yapsa
Kandil'den de bu çağrılar cevap gelse Sayın Bahçeli'nin vurguladığı
“Türkiye Cumhuriyeti'nin ali menfaatleri açısından" olumlu
bir süreç başlar. İpin ucunun sıkı tutmak gerekir. Geçmişte yapılan
hataların tekrar edilmemesi gerekir. Kısacası aynı suda ikinci kez
yıkanılmamalıdır. Türkiye aynı filmi ikinci kez izlememelidir.
Çünkü eski şartlar yok artık.
Bahçeli'nin kapısını araladığı, temellerini attığı bu yeni yolun
köprüden önceki son çıkış olduğu bilinmelidir. Buna göre bir
yaklaşım sergilenmelidir.
CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel, Devlet Bahçeli'nin dün parti
grubunda yaptığı açıklamalara destek gelmesi çok büyük bir şans.
Kemal Kılıçdaroğlu olsa, direkt sabotaj ederdi. Özgür Özel'in
sorumlu davranarak "Bu parti artık daha fazla şehit
gelmesin diye, anaların gözyaşı akmasın diye üstüne düşen ne varsa
cesaretle yapacak" demesi büyük bir destek.
Sayın Devlet Bahçeli'nin önderliğinde başlayan siyasette yumuşak
geçiş dönemi taban buldu. Bu taban genişletilerek yayılırsa;
Kazanan anneler olacaktır. Kazanan Türkiye olacaktır. Kazana
ülkemin gençleri olacaktır.