Aynı haberi Hürriyet ve Zaman farklı gördü
Abone olYazar Ahmet Taşgetiren Amerikan Washington Post gazetesinin IŞİD haberini, sayfasına farklı bir şekilde taşıyan Zaman'ı eleştirdi.
Star si yazarı Ahmet Taşgetiren cemaatin yayın organı
Zaman'ın Türkiye düşmanlığı yaptığını yazdı.
Hükümetin Suriye politikasını hedefe koyan cemaatin bakış açısı
haberlere nasıl yansıyor? Taşgetiren çarpıcı bir örneğini
"Bunun adı Türkiye düşmanlığı" başlıklı köşesine
taşıdı.
Taşgetiren önce Amerikan Washington Post gazetesinde çıkan haberin özetini okurlarıyla paylaştı:
"Gazetenin Berlin Büro Şefi Anthony Faiola ve muhabir Souad Mekhennet tarafından kaleme alınmış. Haber - yorumda “Türkiye’nin IŞİD’e karmızı halı serdiği, stratejik ikmal noktası olarak kullanıldığı ve şimdi de ektiğini biçtiği” gibi ifadeler yer alıyor. Bu arada gazetede, Reyhanlı’da konuştuğu Ebu Yusuf adındaki bir İŞID komutanının da görüşleri yer alıyor, Ebu Yusuf “Türkiye’ye girmek artık kolay değil” diyor. Washington Post tüm bu haberi, “Türkiye İŞID’a karşı tedbir almakta geç kaldı” başlığı ile vermiş."
Taşgetiren daha sora bu haberin Hürriyet ve Zaman gazetelerinde
nasıl çıktığını aradaki farka dikkat çekti. Sözü daha fazla
uzatmıyor yazarın Zaman'ı eleştiren satırlarına yer veriyoruz:
CEMAATİN ALGI OPERASYONU
"Hürriyet’te haber birinci sayfada ve içerde “Türkiye’ye girmek artık kolay değil” başlığı ile verilmiş. Bu başlıktan ne anlıyorsunuz? Geçmişte giriş - çıkışlarda kolaylık oldu ama, şimdi engelleniyor, gibi bir anlam değil mi?
Peki şu başlıklara ne dersiniz?
“- Türkiye İŞID’a kırmızı halı serdi.”
“- Yaralılarımız Türkiye’de tedavi oldu, silahları sınırdan geçirdik.”
Bu iki başlık ise Washington Post haberinin Zaman ve Taraf gazetelerine yansıyışını gösteriyor. Bu iki başlıktaki yorumun ise, IŞİD’in gelişmesinde Türkiye’nin rolü olduğuna dair uluslar arası kamuoyunda oluşturulmak istenen projeye katkı mahiyetinde olduğu açık.
Evet, bu iki gazete, Camia’nın çizgisini yansıtıyor.
Camia bu çizgiyi, Today’s Zaman’da öteden beri sürdürüyordu, uluslararası odaklarda Camia’ya mensup kişiler, güya Tayyip Erdoğan karşıtlığı görüntüsünde bir Türkiye aleyhtarlığı yapmakta idiler.
Propagandanın özü ise “Türkiye’nin Ortadoğu’da terörist gruplara yardım ettiği” ekseninde idi. Bu algı operasyonu, içeride CHP - Kılıçdaroğlu tarafından da yoğun biçimde benimsendi. Şimdi Camia, Türkiye’nin tüm dış politikasını vurmaya yönelik bir algı operasyonunda rol almaya soyunmuş bulunuyor.
Aslında hatırlanırsa, “TIR’larda Suriye’ye silah götürülüyordu” gerekçesiyle Adana’da yapılan baskın da Camia ile CHP’yi içiçe geçiren ve sonuçta Türkiye aleyhtarı rolde işbirliğini sergileyen bir olay olmuştu.
Başbakan’ın “TIR baskınının görüntülerini gördüğümde kan beynime sıçrıyor” tepkisi, içerdeki ihtilafın “Türkiye dümanlığı” noktasına varabilmiş olmasına ihtimal vermemekten de kaynaklanmıştır denebilir.
Şimdi ben “Bu nasıl bir halet-i ruhiyedir, iç mücadele böyle Türkiye’yi vurma noktasına kadar nasıl varabilir? Hiç olmazsa Hürriyet’in gösterdiği duyarlılık gösterilemez miydi?” diyorum ya, Camia’daki arkadaşlar pişkin pişkin “Ne var bunda, bir haberi naklettik işte” gibi bir savunmaya sığınabilirler."