AYM’den 3 ret
Abone olAnayasa Mahkemesi (AYM), CHP’nin, Aziz Yıldırım ve Mansur Yavaş’ın başvurularını reddetti.<br/><br/>CHP’NİN BAŞVURUSU<br/>Anayasa Mahkemesi,...
Anayasa Mahkemesi (AYM), CHP’nin, Aziz Yıldırım ve Mansur
Yavaş’ın başvurularını reddetti.
CHP’NİN BAŞVURUSU
Anayasa Mahkemesi, CHP’nin Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip
Erdoğan’ın, Başbakanlık ve AK Parti Genel Başkanlığından istifa
etmeyip görevine devam etmesiyle ilgili yaptığı itirazı, “kişi
yönünden yetkisizlik” gerekçesiyle reddetti. Karar, Resmi Gazete’de
yayımlandı.
CHP ve CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, AYM’ye yaptıkları
başvuruda, ‘Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 10.08.2014 tarihinde
Cumhurbaşkanı seçildiğini ve buna ilişkin mazbatanın YSK tarafından
15.08.2014 tarihinde TBMM Başkanlığı’na verildiğini, 15.08.2014
tarihi itibarıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlık
görevi ile Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanlığı görevlerinin
hukuken sona erdiğini, ancak anılan kişinin hukuka aykırı olarak bu
görevi sürdürdüğünü, bu durumun Anayasa’da güvence altına alınan
seçme ve seçilme hakkını ihlal ettiğini, seçilmiş Cumhurbaşkanı
statüsü ile ant içerek göreve başlamanın birbirinden farklı
olduğunu dolayısıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kararının
hukuka aykırı olduğunu, seçim sonuçlarının Resmi Gazete’de
yayımlanmaması ve Cumhurbaşkanı’nca yeni Başbakan
görevlendirilmemesi nedeniyle de etkili başvuru ve adil yargılanma
haklarının ihlal edildiğini’ ileri sürdü.
“BAŞVURUCULARIN, BİREYSEL BAŞVURU YAPMA HAKLARI
BULUNMAMAKTADIR”
Anayasa Mahkemesi, CHP’nin başvurusu üzerine incelemede bulundu.
AYM’nin Resmi Gazete’de yayımlanan kararının gerekçesinde,
“Başvuruculardan Atilla Kart, TBMM Konya Milletvekili olup, diğer
başvurucu Cumhuriyet Halk Partisi ise Anamuhalefet partisidir.
Demokratik hayatın vazgeçilmez öğesi olarak kabul edilen siyasi
partilerin kendilerini ifade etmelerinde en önemli yol olan
seçimlere ilişkin hususların siyasi partilerin tüzel kişiliğine
ilişkin haklardan olduğuna kuşku bulunmamaktadır.
Somut olayda ise, başvurucuların iddiaları, Başbakanlık ve Adalet
ve Kalkınma Partisi Genel Başkanlığı görevlerini yürütmekte olan
kişinin Cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte anılan görevlerinden
ayrılmış sayılıp sayılmayacağına veya bu görevlerin resen sona erip
ermediğinin tespitine ilişkin olup doğrudan seçimlere ilişkin
değildir.Başvurucular Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru
yapmadan önceki süreçlerde belirtilen durumun tespitini istemişler,
müracaat süreçleri olumsuz sonuçlanmış veya bir kısım talepleri
hakkında karar verilmemiş olmakla birlikte başvurunun özü, seçme ve
seçilme hakkı bağlamında etkili başvuru yollarının bulunmaması ve
hak arama özgürlüğünün ihlali iddialarına ilişkindir.
Başvuru tarihinde bahsedilen görevleri ifa etmekte olan Recep
Tayyip Erdoğan’ın görevlerinden ayrılması veya bu görevlerin sona
ermiş sayılması hususunun, başvurucu Atilla Kart’ı güncel ve
kişisel olarak doğrudan etkilemesi, dolayısıyla bu kişiye mağdur
statüsü kazandırması söz konusu olamayacağı gibi belirtilen hususun
doğrudan seçimlere ilişkin olmaması nedeniyle de siyasi bir
başvurucu olan diğer kişinin tüzel kişiliğine ait haklarına bir
müdahale oluşturduğundan da bahsedilemez. Bu durumda, Cumhurbaşkanı
seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ın, Başbakanlık ve Adalet ve Kalkınma
Partisi Genel Başkanlığı’nın sona ermesine veya sonlandırılmasına
ilişkin hususlar nedeniyle güncel ve kişisel hakları doğrudan
etkilenmeyen başvurucuların, bireysel başvuru yapma hakları
bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, başvurucuların ihlale neden olduğunu ileri
sürdükleri hususların mağduru olmadıkları anlaşıldığından,
başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları incelenmeksizin
‘kişi yönünden yetkisizlik’ nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar
verilmesi gerekir” denildi.
AYM, belirtilen gerekçelerle, “başvurunun, ‘kişi yönünden
yetkisizlik’ nedeniyle kabul edilemez olduğuna” karar verdi.
“GENEL KURUL YAPILMASI HUKUKA AYKIRI” İDDİASI
AYM, Mustafa Ekici’nin, ‘10.08.2014 tarihinde Cumhurbaşkanı seçilen
Recep Tayyip Erdoğan’ın, seçim sonuçları 15.08.2014 tarihinde
kesinleşmesine rağmen Adalet ve Kalkınma Partisi Genel
Başkanlığı’ndan ayrılmadığı, bu durumda 27.08.2014 tarihinde
yapılan Adalet ve Kalkınma Partisi 1. Olağanüstü Genel Kurulu’nun
yapılmasının hukuka aykırı olduğu’, Sabri Ergül’ün ‘Erdoğan’ın
Cumhurbaşkanı seçilmesi nedeniyle Başbakanlık ve Adalet ve Kalkınma
Partisi Genel Başkanlığı görevlerinden istifa etmesi gerektiği’,
Mahmut Tanal’ın ‘Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi nedeniyle
Başbakanlık görevinden istifa etmesi gerektiği’ iddialarıyla
yaptıkları başvuruların da ‘kişi yönünden yetkisizlik’ nedeniyle
‘kabul edilemez’ olduğuna karar verdi.
AZİZ YILDIRIM’IN BAŞVURUSU
Fenerbahçe Spor Külübü Başkanı Aziz Yıldırım, Anayasa Mahkemesi’ne,
“kendisine isnat edilen suçlamalar nedeniyle kanunun öngördüğü
azami süreyi aşacak şekilde gözaltında tutulduğu, bu sürede ciddi
hastalıkları olduğu halde, yetkililerce sağlık durumu dikkate
alınmaksızın hastaneler yerine emniyetteki nezarethanelerde kötü
şartlar altında alıkonulduğu, savcılık ve mahkemedeki ifade ve
sorgusunun hastalığına rağmen alınarak ardından tutuklandı, soyut
ve genel gerekçelerle tutukluluğunun devamına ilişkin kararlar
verildiği, görevli ve yetkili olmayan mahkemece yargılanmasının
yapıldığı, iletişimin tespitinin hukuka aykırı olarak alındığı ve
mahkumiyetin tek delili olarak kullanıldığı, gıyapta alınan ara
karar ile resen açılan duruşmada savunmaya yer verilmeksizin bazı
tanıkların dinlendiği, olaylarla ilgisi olduğu iddia edilen
futbolcu ve spor kulübü yöneticilerinin tanık olarak dinlenmediği,
dosyadaki bir kısım rapor ve yazıların dikkate alınmayarak
kanıtların tam olarak değerlendirilmediği, tevsii tahkikat
taleplerinin reddedildiği” iddialarıyla, Anayasa’nın 17., 20., 36.,
37., 38. ve 141. maddelerinde düzenlenen haklarının ihlal
edildiğini ileri sürerek başvuruda bulundu.
AYM’nin Resmi Gazete’de yayımlanan kararının ‘Hüküm’ bölümünde,
“Başvurucunun; kişi hürriyeti ve güvenliği haklarının ihlal
edildiği iddiasının ‘zaman bakımından yetkisizlik’, kötü muamele
yasağının ihlal edildiği iddiasının ‘zaman bakımından yetkisizlik’,
adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasının ‘başvuru
yollarının tüketilmemesi’, özel hayatın gizliliği hakkı ve
haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği iddiasının ‘başvuru
yollarının tüketilmemesi’ nedenleriyle kabul edilemez olduğuna,
oybirliğiyle karar verildi’ denildi.
MANSUR YAVAŞ’IN BAŞVURUSU
Anayasa Mahkemesi (AYM), 30 Mart 2014 tarihinde yapılan Ankara
Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde CHP’den aday olan
Mansur Yavaş’ın, YSK kararına yaptığı itirazı reddetti. Karar,
Resmi Gazete’de yayımlandı.
30 Mart 2014’te yapılan seçimlerde CHP Ankara Büyükşehir Belediye
Başkanı Adayı olan Mansur Yavaş’, Ankara Büyükşehir Belediye
Başkanlığı seçiminin iptal edilmesi talebinin reddine ilişkin YSK
kararının serbest seçim, adil yargılanma hakları ile ifade
özgürlüğünü ihlal ettiğini ileri sürerek, AYM’ye başvuruda
bulundu.
Yavaş’ın başvurusunu inceleyen AYM, başvurunun, ‘konu bakımından
yetkisizlik’ nedeniyle kabul edilemez olduğuna, oybirliğiyle karar
verdi.
AYM’nin Resmi Gazete’de yayımlanan kararının ‘Gerekçe’ kısmında,
“başvurucuların ihlal iddiasının konusu, Anayasa’da güvence altına
alınmış ve Sözleşme kapsamında olan temel hak ve özgürlüklerin
koruma alanı dışında kalmaktadır” denildi.